Kitap okumamakla övünüyoruz!
Abone olUzmanlar uyarıyor: Türkçe tehlike çanları çalıyor. Gençler kitap okumuyor, kelime dağarcıkları azaldı. Gençler kendilerini ortalama 300 kelime ile ifade eder oldular.
Türkçe'deki 100 bin kelimeden yalnızca 300-400'ünü kullanarak
kendini ifade eden gençler nasıl bu hale geldi Test üzerine kurulu
ezberci eğitim, Türkçe'den önce öğrenilen yabancı dil ve SMS ile
cep telefonlarını kullanma. Üniversiteli gençler artık günlük
yaşamda en fazla 300-400 kelime kullanarak konuşuyor. Uzmanlara
göre bunun en önemli nedeni eğitim sistemi. Test çözme üzerine
kurulu bu sistemin 'kutucuk' işaretlemeye dayandığını ve tek
amacının da 'üniversiteye giriş sınavını kazanmak' olduğuna değinen
uzmanlar, "Bu sistemde yetişen genç kitap okumaya gerek duymuyor.
Üniversite sırasına gelene çoğu bir kitap okuyor" diyor. Uzmanlara
göre az kelime ile konuşmaya ikinci neden ise cep telefonları ve
SMS. Çünkü gençler mesajlarını 'en kısa' biçimde göndermeyi
amaçladıkları için sınırlı sayıda kelime kullanıyor. Az kelime ile
konuşmanın nedenlerinden biri olarak küçük yaşta yabancı dil
eğitimi gösteriliyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in
üniversite gençlerinin 300-400 kelimeyle konuştuğunu söylemesi
gençlerin 'kelime haznesinin kaç kelimeden oluştuğu' konusunu da
tartışmaya açtı. Uzmanlara göre gençler kendilerini ifade etmekte
zorlanıyor ve kelime hazneleri son derece fakir. Bilgi Üniversitesi
Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Arus Yumul, yeni nesli 'kelimede
tasarruflu' olarak nitelendiriyor: "Söylecekleri için cep telefonu
ve mesajları kullandıkları için derdini en kısa kelimelerle
anlatıyor. Çünkü önemli olan söylemek istediğini en hızlı ve kısa
söylemek. Bu gençlerin Mc Donald's'laşması. Amaç hızlı servis gibi
söyleceklerini en hızlı ve kısa biçimde aktarmak." Yumul, eleştirel
düşünceyi körelten eğitim sisteminin de gençleri okumaya teşvik
etmediğini belirterek, "Bu sistemin amacı üniversite giriş sınavını
kazanmak. Testlere dayanan, farklı ses ve görüşleri yok eden,
kendine öğretilenden başka türlü düşünmeye izin vermeyen sistem
insanların öğrenme arzusunu ortadan kaldırıyor. Ezbere dayanan
sistem kitap okuma alışkanlığını kazandırmıyor. Ortaya kendini
ifadede zorlanan, 300-400 kelime ile konuşan gençler çıkıyor"
diyor. Türk Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel günlük yaşamda Türkçede
100 bin kelime bulunmasına rağmen üniversite mezunlarının bile en
fazla 200 kelime ile konuştuklarını vurguluyor: "Nedeni eğitimin
test çözme üzerine kurulması. Bu sistem 'Çocuğum sen kendi cümleni
kurma, başkalarının kalıplarını öğren ve bunları yaşam boyu kullan"
diyor. Okuma alışkanlığını kazandırmıyor. Küçük yaşta yabancı dilde
eğitim de gençlerin kelime haznesini azaltıyor. Çocuk Türkçeyi
öğrenmeden yabancı dili öğrenince ortaya bu durum çıkıyor" diye
konuşuyor. Sabancı Üniversitesi Diller Okulu Türkçe Grubu
Koordinatörü Dr. Erol Köroğlu öğrencilerin az kelime ile
konuşmasının 'aptallıklarından' değil, sistemden kaynaklandığını
belirtiyor: "Ne verirseniz, onu alırsınız. Sorun eğitim sistemi,
ÖSS gibi sınavlardan kaynaklanıyor. Sistem düşünmeyi değil, verilen
sınırlı sürede kutuları işaretlemeye sevk ediliyor. Çocuklarda
kitap okuma alışkanlığı gelişmiyor. Böyle olunca da kültüre,
edebiyata inanılmıyor" diye konuşuyor. S.Ü. Türkçe Dersleri veren
Engin Kılıç da 'hiç kitap okumadım' diyen öğrenciler ile
karşılaştığını söylüyor: "Bir iki kitap okuduklarını söyleyenler de
zorunluluktan okumuşlar. Gururla 'hiç okumadım' diyen de oluyor.
Kelime haznesinin zayıflığı da kitap okumamalarından kaynaklanıyor.
Televizyon, bilgisayar oyunları, chat, kitaba tercih ediliyor.
Eğitim sistemini de düşünme ve yazma değil, test çözme üzerine
kurulu. Bu kendilerini geliştirme ve düşüncelerini dile
getirmelerini sağlamıyor. Üniversiteye geldiğinde son iki yılını
yaklaşık 2 milyon test sorusu çözerek geçirmiş oluyor." Haber:
Pervin Kaplan Kaynak: Sabah Gazetesi