Kışlada yolsuzluk operasyonu
Abone olEmekli Oramiral İlhami Erdil''den sonra aralarında iki orgeneralin de bulunduğu 39 asker için dava açıldı. MGK eski Genel Sekreteri Kılınç Paşa zamanaşımından kurtuldu.
Genelkurmay Başkanı'nın isteğiyle başlatılan kışla yolsuzluğu
soruşturmasında iddianame tamam. Genelkurmay Askeri Savcılığı,
Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı binasının inşaatındaki
yolsuzlukla ilgili soruşturmayı tamamladı. 39 sanığın devleti 132
trilyon zarara sokmakla suçlandığı iddianamede iki eski orgeneralin
de adı geçiyor. ERUYGUR HAKKINDA SORUŞTURMA İSTENDİ Eski Jandarma
Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur hakkında
Genelkurmay'dan soruşturma emri verilmesi istendi. Eski MGK Genel
Sekreteri emekli Org. Kılınç için ise suçun zaman aşımına uğradığı
belirtildi. ASKER SANIKLAR FEDAİ GİBİ ÇALIŞMIŞ İddianamede, yapılan
işlerin hoyratlık abidesi olduğu, asker sanıkların usulsüzlükler
için fedai gibi çalıştığı, müteahhit Özmen'in rüşvet teklif ettiği
kişilere "almazsan enayisin" dediği kaydedildi. İddianamede Özkök'e
övgü Askeri savcının iddianamesinde "Genelkurmay Başkanlığı'nın
yolsuzluklar karşısındaki kararlı tavrına koşut olarak ihaleler
mercek altına alındı" denildi. Kılınç için zaman aşımı İddianameye
göre, ihale döneminde bakanlık müsteşarı olan Tuncer Kılınç haksız
keşif artışlarını Milli Savunma Bakanı'nın onayına sunarak kusur
işledi. Ancak kusur zaman aşımına uğradı. Özkök neşteri vurdu
Genelkurmay Başkanı Özkök'ün emriyle başlatılan soruşturmada,
müteahhit Özmen ve 38 sanığın, devleti 132 trilyon lira zarara
uğrattıkları belirlendi Askeri savcının iddianamesinde eski
Jandarma Genel Komutanı Org. Eruygur ve eski MGK Genel Sekreteri
Org. Kılınç da kusurlu bulundu. Genelkurmay Başkanlığı Askeri
Savcılığı, son dönemin en geniş kapsamlı soruşturmasında, askeri
ihaleleri almasıyla tanınan müteahhit Ali Osman Özmen ile
aralarında albay düzeyinde askerlerin de bulunduğu 39 kişi hakkında
'rüşvet', 'dolandırıcılık', 'görevi kötüye kullanma' ve
'sahtecilik' suçlarından dava açtı. Askeri savcının hazırladığı
iddianamede eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur
ile eski MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın da
ihalelerde kusuru bulunduğu belirtildi. İHBAR MEKTUBU GELDİ
Ordudaki bu geniş kapsamlı soruşturma Genelkurmay Başkanlığı'na,
2003 yılında üst üste gelen ihbar mektuplarıyla başladı.
Mektuplarda müteahhit Ali Osman Özmen tarafından yapılan Ankara'nın
Gölbaşı ilçesindeki Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatlarında
usulsüzlükler yapıldığı öne sürüldü. İddialar üzerine Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Genelkurmay Askeri Savcılığı'na
soruşturulması için emir verdi. Askeri Savcı'nın 3 Aralık 2004
tarihinde tamamladığı iddianamede, Özmen ve aralarında askerlerin
de bulunduğu 38 sanık hakkında dava açılması istendi. İddianamede
iki sürpriz isim de yer aldı: MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral
Tuncer Kılınç ve Jandarma eski Genel Komutanı Orgeneral Şener
Eruygur. Savcı, dönemin MSB İnşaat Emlak Daire Başkanı Tuğgeneral
Yaşar Öney ve Tümgeneral Kenzi Suner için de soruşturma izni
istedi. İddianameye göre, Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatı devam
ederken Müteahhit Ali Osman Özmen'in firmasına gereksiz ve haksız
süre uzatımları verildi. Aynı işlemler nedeniyle sanki olağanüstü
şartlar ortaya çıkmış gibi fahiş keşif artışları yapıldı. Askeri
Savcı, o dönemde korgeneral rütbesiyle MSB Müsteşarı olan, eski MGK
Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın haksız keşif artışları
raporunu dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun
onayına sunduğunu ileri sürdü. Savcı Kılınç'ın "görevini kötüye
kullandığını" kaydetti. Ancak savcılık bu suçun 1997 yılında
işlendiği için zamanaşımına uğradığına da dikkatçekti.
İddianamedeki tespitlere göre, daha sonra MSB Müsteşarlığı'na gelen
eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur (o dönemde
Korgeneral) ile ilgili iddialar da Kılınç'ın eylemiyle aynı.
İddianameye göre Orgeneral Eruygur da, aynı iş içinde başka bir
ihalede Kılınç Paşa gibi haksız süre uzatımı ve keşif artışı
raporlarını 2000 yılında Milli Savunma Bakanı'na imzalattı. Askeri
Savcı, Eruygur'un bu eyleminin de 'görevi kötüye kullanma' suçunu
oluşturduğu sonucuna vardı. Askeri Savcı, suç 2000 yılında
işlendiğinden Orgeneral Eruygur için soruşturma emri verilmesi
amacıyla Genelkurmay Başkanlığı'na başvurdu. 'FEDAİ GİBİ
ÇALIŞTILAR' İddianamede bazı asker sanıkların müteahhit Özmen ile
ilişkileri şu sözlerle yer aldı: "Fiziki güç tesisleri inşaatının
durdurulması, projenin revizyonu öngörülmüş ise de başını mühendis
Albay Recep Yılmaz ve Genelkurmay Lojistik Başkanlığı'nda görevli
Ercüment Han Cengiz'in çektiği kişilerin, projenin aynen devamında
fedai gibi mücadele ettiği görülmektedir." Müteahhit Özmen'in
işlerini yürütmek için her türlü yolu denediği belirtilen
iddianamedeki bilgilere göre alay binasının bir katı, ihraç ve
fahiş fiyattan alınan malzemelerle tamamen dekore edildikten sonra
inşaata dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Çevik Bir
çağrıldı. Özmen, Bir'e inşaatı nasıl bulduğunu sordu. Orgeneral Bir
de beğenilerini aktardı. Bunun üzerine Özmen, Çevik Bir'e "Bu
malzemeyi inşaatın diğer yerlerinde de kullanalım mı" diye sordu. O
r g e n e r a l Bir'den, "Beni bu işlere karıştırmayın. Birlik, siz
ve mühendis arkadaşlar oturun birlikte en iyi kararı siz verin"
yanıtını aldı. İddianamede, Özmen ve diğer sanıkların bu girişimi
için şöyle denildi: "Müteahhit ve ilgili askeri personel bu konuyu
önceden düşünmüşler, daha onay verilmeden yurtdışından kullanılacak
birçok malzemeyi getirttikleri, projelere dahil ettikleri, alay
binasının birkatının tamamını dekore ederek görsel bir şölen
hazırladıkları belirlenmiştir... Dolayısıyla Genelkurmay 2.
Başkanı'nın örnek imalatı beğenmesi menfaat oyununun başlangıcı
olmuştur." 'RÜŞVET ORTAK DİL' Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde 5
Ocak'ta başlayacak davanın bir numaralı sanığı Özmen'in, işlerini
yürütebilmek için bazı askeri personelin tayinlerinde de etkili
olduğu belirtilen iddianamedeki 'rüşvet' iddialarından şöyle söz
edildi: "Çıkan güçlüklerin giderilmesinde amaca uygun tayinlerin,
uyumlu işbirliğinin ise ortak lisan olan parayla sağlandığı,
rüşvetin kurumsal olarak en önemli sorun çözme yöntemi olarak
benimsendiğini görülmüştür." 'ALMAZSAN ENAYİSİN' Müteahhit Özmen ve
diğer bazı sanıkların askeri personeli yurtiçi ve yurtdışında
tatillere gönderdiği, cep telefonu faturalarını ödediği, asker
sanıkların eşlerinin kullandığı arabaların benzin paralarını
karşıladığı belirtilen iddianamede, sorun çıkaran askeri sivil
personel Ali Ulaş'a 100 bin mark rüşvet önerdiği de ileri sürüldü:
"Başlangıçta ihtiyaçların için sana 100 bin mark para takdir ettik.
Bu miktar ihtiyaçlarını sanıyorum karşılar. Diyaloğumuzun devamı
halinde senin gibi değerli arkadaşlara, birlikte oturabilmek,
komşuluk yapabilmek için Marmaris'te yaptırdığım yazlıklardan bir
tanesini de vereceğim. Almazsan enayisin." ZARAR 132 TRİLYON Özel
Kuvvetler Komutanlığı inşaatının 10 yıl geçmesine rağmen bir türlü
bitirilememiş olması iddianamede şöyle ifade edildi: "Bunda,
plansız, öngörüsüz proje yönetiminin ve kontrolsüz direktiflerin
katkısı olmakla beraber asıl etken, müteahhidin fazlasını isteme
alışkanlığıdır." Askeri Savcı, iddianamede şu tespitlere de yer
verdi: "İşin adeta curcunalar bütünü olduğunun her halinden ve her
kesim tarafından bilindiği açık yüreklilikle belirtilmiştir. Bu
tespitler genel hatlarıyla savcılığın da çektiği fotoğraftır."
Sanıkların eylemleri nedeniyle devleti toplam 132 trilyon lira
zarara uğratıldığının belirtildiği iddianamede, askeri savcı, bu
paranın faizi ile birlikte sorumluluk oranında sanıklardan tahsil
edilmesini istedi. Haber: Ersan Atar Keaynak: Sabah Gazetesi