Kişiye öze Stallone arabası
Abone olHurdaya çıkan klasik arabalar İzmirli baba oğulun marifetli ellerinde yeniden hayat buluyor. Otomobil ustaları Yaşar Gökçin ve baba Mustafa ...
Hurdaya çıkan klasik arabalar İzmirli baba oğulun marifetli
ellerinde yeniden hayat buluyor. Otomobil ustaları Yaşar Gökçin ve
baba Mustafa Gökçin, 1951 model Ford Lincoln’ü müşterinin isteğine
Sylvester Stallone’un Kobra filmindeki araca dönüştürecek.
İzmir’deki otomobil ustaları Yaşar Gökçin ve babası Mustafa Gökçin,
herkesin hayranlıkla baktığı klasik arabalara yeniden hayat
veriyor. Türkiye ve yurt dışından getirilen hurda arabaları yeni
baştan yapan, araba parçalarını dışarıdan almak yerine kendileri
imal eden baba-oğul, parçaların montajını da kendileri yapıyor.
Müşterilerin getirdiği eski arabaları aslına uygun yeniden yapmanın
yanı sıra kişiye özel de araba tasarlayan baba-oğul, ‘Bu
fotoğraftaki arabanın aynısından istiyorum’ diye gelen müşterileri
de kırmıyor, fotoğrafa göre sipariş alıyor. Baba-oğulun son işi
Sylvester Stallone’un Kobra filmindeki araca tıpa tıp benzeyecek
olan 1951 model Ford Lincoln oldu.
FOTOĞRAFA GÖRE ARABA SİPARİŞİ
Hurdaya çıkan arabalara yeniden hayat veren, arabalarla müşterileri
geçmiş yıllara götüren Yaşar Gökçin, yaptıkları işin zor ve
sıkıntılı olduğunu ifade etti. Hurda bir aracın eski haline
getirilmesi için yaklaşık 8-9 ay üzerinde çalıştıklarını dile
getiren Gökçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen fotoğraf
getiriyorlar. Fotoğraftan bakarak aynısını yapıyorum. ‘Bunu
istiyorum’ dedikleri zaman fotoğraftan yapabildiğim kadar
yapabiliyorum. Fotoğrafa göre sipariş alabiliyorum. Yeni baştan
klasik araba yapıyoruz.”
“YILMAZ GÜNEY’İN ARABASINI YAPTIK”
Getirilen klasik bir arabanın Yılmaz Güney’e ait olduğunu
öğrendiklerini anlatan Gökçin, sözlerine şöyle devam etti: “Bir
araba yaptım, arkasından diğer arabalar gelmeye başladı. Sırada 4-5
araba daha var. Daha önce bir araba yaptık. Arabanın Yılmaz Güney’e
ait olduğu ortaya çıktı. Heyecan yaşadık. Genelde müşteri işi
yaptığımız için büyük bir ismin arabası olması bizi
heyecanlandırdı. En büyük hayalim 60 model bir Chevrolet sahibi
olmak. Bulabilirsek sahip olmak isterim ama çürüğü bile yok
piyasada.”
“TUTKUYLA YAPIYORUZ”
48 yıldır otomotiv sektöründe çalışan, yıllardır klasik arabalarla
ilgilenen baba Mustafa Gökçin de çok sevdikleri klasik arabalara
yeniden can verirken çok duygulu çalıştıklarını söyledi. Hurda
halinde gelen araçları tepeden tırnağa yeniden yaptıklarını,
arabaların aslına da sadık kaldıklarını kaydeden Mustafa Gökçin,
şöyle konuştu: "Piyasada olmayan parçaları kendimiz imal edip
restorasyonunu gerçekleştiriyoruz. Çok meziyet isteyen bir iş,
ustalık isteyen bir iş, tecrübeye dayanan bir iş. Hepsi bizde
mevcut. İşimizi tutkuyla yapıyoruz. Tutku olmadı mı hiçbir şey
yapamazsınız. Otomobili yapıyoruz, pek göremiyoruz dışarı
çıkardığımızda çok güzel oluyor, tüylerim diken diken oluyor.
Ölünceye kadar bu işe devam.”
KENDİSİYLE YAŞIT ARABAYI YENİDEN YAŞATACAK
Kendisiyle aynı yaşta olan dört kapılı 56 model Chevrolet Station
üzerinde çalıştıklarını dile getiren Gökçin, geçen yıllarda
Bornova-Konak hattında dolmuş olarak kullanılan arabanın hikayesini
şöyle anlattı: “4 kapılı 56 model Chevrolet Station model bir
arabamız var. O arabayı daha çok seviyoruz. Çünkü benimle aynı
yaşta, çok özen gösteriyoruz. Şuan restorasyon aşamasına yeni
başlandı. Otomobilin sahibi rahmetli Rüzgar Mehmet’in çocukları,
onun anısına bu arabayı restore ettirmek istediler. Bittikten sonra
garaja koyarlar diye düşünüyorduk ama ‘Hayır babamızın anısı var.
Babamız arabayı kullanmamızı istedi’ cevabını verdiler.”
KİŞİYE ÖZEL SYLVESTER STALLONE ARABASI
Kişiye özel yaptıkları arabalar arasında göze çarpan bir diğer
araba 1951 model Ford Lincoln. Hurda halindeki arabanın kendilerine
getirilerek özel bir istekte bulunulduğunu belirten Mustafa Gökçin,
sözlerini şöyle tamamladı: “Arabayı getirerek Sylvester Stallone’un
Kobra filmindeki aracın aynısını istediler. Onu yapmaya
çalışıyoruz. Arabanın tabanını belirli seviyeye düşürüp aşağıya
indireceğiz. İsteğe özel bir araba olacak. Yapımı bir yıl sürecek.
Temelden üstüne kadar yeniden imal edeceğiz. Hepsinin hakkından
geliyoruz.”