Kısırlıkla ilgili doğru bilinen yanlışlar
Abone olAşırı sıcak banyo; dar kot; vitaminler; vücut geliştirme ilaçları; cep telefonu kısırlığa yol açar mı? Kadınların yaptığı yanlışlar neler? Spermler ilaçla hızlandırılabilir mi? İşte yanıtları...
Doğurganlık ve üreme toplumda ne kadar önemliyse;
kısırlık da o kadar çok dert edilen ve üzerine çok fazla fikir
yürütülen konuların başında geliyor...
Cep telefonundan dizüstü bilgisayara; dar kottan vitaminlere kadar günlük hayatta çok kullandığımız nesnelerin kısırlığa yol açıp açmadığı da çok tartışılıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Aydın Arıcı, kısırlığa yol açan nedenleri ve konuyla ilgili doğru bilinen yanlışları bakın nasıl anlatıyor...
1- Kadınlarda kısırlığa yol açan yapısal
bozukluklar nelerdir?
Kadınlarda kısırlığa yol açacak yapısal bozukluklar daha çok
tüplerin tıkanmasına bağlı olarak görülür. Hepimizin bildiği gibi
döllenme olayı kadının tüplerinde gerçekleşir. Yumurta ve spermler
bu tüplerde karşılaşır ve döllenirler. Tüpler, daha çok enfeksiyona
bağlı nedenlerden ötürü tıkanır. Bunun yanı sıra endometriozis gibi
sancılı adet görmeyle birlikte görülen bazı rahatsızlıklar da
tüplerin tıkanmasına neden olabilir. Bu nedenle kısır olduğundan
şüphelenilen bir kadından öncelikle rahim filmi isteriz. Bu aslında
tüplerin filmidir. Tüplerin tıkalı olup olmadığını bu filmle
anlarız.
2. Hangi enfeksiyonlar tüplerin tıkanmasına
neden olur?
Bunların bir kısmı belsoğukluğu ve klamidya gibi cinsel
ilişkiyle bulaşan enfeksiyonlardır. Farklı enfeksiyonlar da
tüplerin tıkanmasına yol açabilir. Tüberküloz bile tüplerde
tıkanmaya neden olabilir.
3. Halk arasında ileri yaşta görülecek
kabakulağın kısırlığa yol açabileceği söylenir. Doğru
mu?
Hayır, kabakulak yapısal bozukluğa sebebiyet vermez. Ama özelikle
ergenlik çağına gelmiş bir kişi kabakulağa yakalanırsa bu durum
yumurtalık ya da testislerde harabiyete sebep verir. Yoksa tüplerin
tıkanması gibi yapısal bir bozukluğa yol açmaz.
4. Erkeklerde, kısırlığa yol açan yapısal
bozukluklar nelerdir?
Bazı erkeklerin sperm kanallarında doğuştan tıkanıklık olur. Her ne
kadar testislerde sperm üretilse de sperm hücreleri tıkanıklık
nedeniyle kanala çıkamaz. Bu kişilere, öncelikle sperm üretimi olup
olmadığını kontrol etmek için kan testi yapılır. Eğer sperm üretimi
varsa testisten küçük bir iğne ya da kesi yardımıyla sperm
hücreleri alınıp tüp bebek uygulamasında kullanabilir.
YENİDOĞANDA İNMEMİŞ TESTİS!
5. Çocukluk döneminde yapılan bazı aşıların
ileride kısırlığa yol açacağı düşünülür. Doğru mudur?
Özellikle günümüzde domuz gribi nedeniyle aşılar yeniden gündeme
geldi. Çok net bir şekilde biliyoruz ki bazı hastalıkların
önlenmesinde aşı çok önemli rol oynuyor. Şu ana kadar hiçbir aşının
kısırlığa yol açtığı kanıtlanmadı. Bazı aşıların yan etkileri
olabilir ancak unutulmamalı ki bu aşıların önlediği hastalıklar
ölümcül bile olabiliyor. Tetanozdan tutun da, difteri veya
kabakulak aşısına kadar. Bu nedenle çocukluk döneminde bu aşıların
mutlaka yapılması gerekir.
6. Çocukluk döneminde ileride kısırlık
oluşumunu önlemek için ailelerin nelere dikkat etmesi
gerekiyor?
Özellikle yenidoğan erkek bebeklerde
aileler, bebeğin testislerinin inmiş olmasına dikkat etmeli. Çocuk
doktorları bu kontrolü zaten yaparlar. Ancak testislerin
inmesi için kısa bir süre vardır. Bazen kasık kanallarında takılı
kalabilirler. Testisler o şekilde durursa ve geç inerse erkek
kısırlığına neden olur. Bu durum sperm üretimini tamamen
durdurabilir. Dolayısıyla erkek bebeklerde bunun kontrolü çok
önemlidir. Çok basit birkaç ilaç ile testislerin inmesi
sağlanabilir. Bunun yanı sıra tarım ve böcek ilaçları gibi bazı
tehlikeli maddelerden, çocukluktan itibaren kaçınmak gerekir. Çünkü
bu ilaçlara maruz kalmak hem erkek hem de kız çocuklarında
kısırlığa yol açabilirler.
7. Bunun gibi çocukluktan itibaren görülen
kısırlıklar ileride tedavi edilebiliyor mu?
Testislerin inmemesine bağlı kısırlığın tedavisi hemen hemen
olanaksızdır. Bu kişide çok şanslıysa birkaç sperm bulunabilir. Ama
sperm üretimi tamamen durduysa bunu yeniden canlandırmak
olanaksızdır.
Aşırı sıcak banyolar kısırlığa neden olabiliyor
8. Tedavilere ya da çevresel zehirlere maruz
kalmanın yol açtığı kısırlık iyileştirilebilir
mi?
Çevresel zehirlere, radyasyona veya kemoterapiye
bağlı olarak oluşan kısırlıkların da maalesef tedavisi yoktur.
Bunların genellikle geri dönüşü olmaz. Örneğin çocuk yaşlarda
kanser tedavisi görülecekse muhakkak koruyucu bazı ilaçların da
kullanılması tavsiye edilir. Ergenlik çağını geçtiyse bu kişinin
spermi ya da yumurtası dondurularak saklanabilir.
9. Erkeklerde doğurganlığı olumsuz etkileyen
en önemli sorunlardan birisi de sperm hızının az olması. Bunun
nedeni nedir?
Spermlere baktığımızda üç özelliği analiz ederiz. Birincisi spermin
sayısıdır. Normalde bir erkeğin menisinde mililitre başına 20
milyonun üzerinde sperm olması gerekir. Hareketlilikte ise ileri
doğru ve hızlı hareket eden spermlerin, yüzde 50’nin üzerinde
olmasını isteriz. Hareketliliği etkileyen en önemli faktörlerden
birisi de testisteki ısıdır. Normalde testislerin ısısının, vücudun
ısısından bir derece daha az olması gerekir. Bazen varikosel
dediğimiz yani testise giden ve gelen toplardamarlarda varis
oluşması testis ısısını artırır. Bu durum spermlerin
hareketliliğini azaltabilir. Bu kişilerin mutlaka bir ürolog
tarafından tedavi edilmesi gerekir. Spermlerde incelediğimiz üçüncü
özellik de şekilsel yapılarıdır. Sperm hücrelerinde aslında
şekilsel bozukluk çok görülür. Biz yaptığımız incelemelerde
spermlerin en az yüzde dördünün şekilsel olarak normal olmasını
isteriz. Şekilsel bozukluğu olan sperm hücre adedinin bundan fazla
olması ciddi bir sorunun olduğunu gösterir. Ancak onun da tedavisi
oldukça zordur. Böyle bir durumda normal olan sperm bulunarak
mikroenjeksiyon yöntemiyle yumurtaya enjekte edilerek normal bir
döllenme sağlanabilir.
10. Sperm hareketliliğini artırmak için
ilaçlar kullanılıyor mu?
Varikosele bağlı durumlarda ameliyat gerekir. Ancak tedaviler
ilaçlarla da desteklenebilir. Bu tür sorunu olan kişilerde aşılama
tedavisi de uygulanabilir.
Bu yöntemde hareketli ve normal spermler konsantre bir hale
getirilerek eşinin rahminin en üst noktalarına aşılanır. Böylece o
sperm hücrelerinin kat etmeleri gereken mesafe kısaltılmış olur.
Normal bir ilişkide spermin yarısından çoğu zaten vajinadan dışarı
akar. Geri kalanın yüzde 80’i vajinanın asit ortamında yok olur.
Geriye kalan spermlerin de 40 maraton koşusu mesafesinde
ilerlemeleri gerekiyor ki yumurtayı bulup dölleyebilsin. Aşılama
yöntemiyle, hem vajinadan dışarı akan hem de asit ortamında ölen
spermler kurtarılıyor ve 40 maraton değil de 5-10 maraton koşmaları
sağlanıyor. Böylece hamilelik şansı artırılıyor.
11. Spermlerin tek başına ilaçla
hızlandırılması mümkün mü?
Sadece ilaç kullanımı çok etkili değildir. Ancak spermin hızlanması
için, içine eklediğimiz bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, spermleri
deney tüpünde hızlandırır. Ama insanın bir ilacı ağızdan alıp da
spermlerinin hızlanmasını sağlayacak, geçerliliği kanıtlanmış bir
ilaç yoktur.
12. Sperm hızını azaltan başka etkenler var
mı?
Sigara kullanımı en önemli etkenlerden birisi. Çünkü sigara tüm
organlarda olduğu gibi testiste de oksijen girişini azaltır.
Damarlarda daralmaya neden olur ve uzun vadede sperm sayısı,
hareketliliği ve şeklini etkiler. Aşırı miktarda alınan alkol,
kafeinli içecekler de etkilidir. Diğer yandan erkeğin beslenmesinde
sorunlar varsa spermin hareketliliği olumsuz yönde etkilenebilir.
Yeterince çinko, selenyum gibi ana maddeler, E ve A gibi önemli
vitaminlerin eksikliği erkeğin üreme fonksiyonlarını etkiler.
13. Erkeklerin, kısırlığa yol açan günlük
hayatta yaptığı yanlışlar neler?
Örneğin çok aşırı sıcak banyolar, testislerin fazla ısınmasına
neden olur. Çok sıcak hamamlar, jakuziler ya da testis ısısını
artıracak bazı meslekler. Örneğin uzun yol şoförlüğü, fırıncılık,
ocakçılık gibi.
14. Kadınların günlük hayatta yaptığı
yanlışlar neler?
Kadınların yaptığı en büyük yanlışlardan birisi sigara içmek. Fazla
alkol kullanımı, sağlıksız ve düzensiz yaşam, lüzumsuz ilaçların
fazla kullanılması olumsuz yönde etkiler.
Vücut geliştirme ilaçları sperm fonksiyonunu sıfıra indiriyor
15. Uzun süre doğum kontrol hapı kullanımı
kısırlığa yol açar mı?
Doğum kontrol haplarının doğurganlığı olumsuz yönde etkilediğine
dair bugüne kadar kanıtlanan bir çalışma yok. Bazı yanlış
anlayışlar var, örneğin yumurtlama için kullanılan ilaçların
yumurta sayısını azaltacağı gibi. Halbuki bu doğru değildir. Her ay
belli sayıda yumurta bir yarışa çıkar, biri o yarışı kazanır,
diğerleri yok olur gider. Doğum kontrol hapı kullandığında
hiçbirisi yarışı kazanamaz çünkü yumurtaların hepsi kaybolur gider.
Kısırlık tedavisinde kullandığımız iğnelerle ise bu yarışı birden
fazla yumurtanın kazanması sağlanır. Dolayısıyla ne doğum kontrol
haplarının ne de kısırlıkta kullanılan ilaçların kısırlığa yol
açması söz konusu değildir.
16. Erkeklerin kullandığı bir ilaç kısırlığa
yol açar mı?
Erkeklerin sperm fonksiyonu, dışarıdan alacakları testosteron yani
erkeklik hormonuyla ciddi anlamda etkilenir. Örneğin vücudunu
geliştiren, daha fazla kas yapmak isteyen erkeklerin kullandığı
bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlar çok güzel kas yapar ama sperm
fonksiyonunu hemen hemen sıfıra indirir. Nedeni de çok basit
aslında; bütün bu olayların emri aslında hipofizimizden gelir.
Dışarıdan testosteron alındığında, hipofiz yeteri kadar testosteron
olduğunu düşünür ve diğer sperm üretimini sağlayan hormonların
fonksiyonlarını durdurur. O yüzden de sperm üretimi olmaz.
17. Antidepresanların, vitaminlerin bilinçsiz
kullanımı doğurganlığı etkiler mi?
Bir kişi depresyondaysa cinsel fonksiyonlar en çok etkilenenlerden
birisi olur. Erkekse iktidarsızlık görülür. Kadında da cinsel
isteksizlik olabilir. Bu gibi durumlarda antidepresanların faydası
vardır. Yani antidepresanlar bu kişilerin normal cinsel yaşamlarını
sürdürebilmelerini sağlar. Ancak çok yüksek dozda kullanıldığında
başka hormonların yükselmesine neden olabilir. Onlar da cinsel
fonksiyonu olumsuz yönde etkileyebilir. Tedavi dozunda kullanılması
ve iyi takip edilmesi gerekir.
18. Aşırı kilo ya da zayıflık kısırlığa yol
açar mı?
Kilo hem testisleri hem de yumurtalıkları olumsuz yönde etkiler.
Aşırı kilo kadınların düzensiz yumurtlamasına aşırı zayıflık da hiç
yumurtlamamaya neden olur. Dolayısıyla en doğrusu ideal vücut
ölçülerinde olmaktır. Her iki uç da zararlıdır.
19. Dar kot giymek kısırlığa neden olur
mu?
Bu, doğru fakat fazla abartılacak bir konu değildir. Çok dar kot
giyilmesi testisin vücuda daha çok yapışması ve ısısının artmasına
neden olur. Bu da sperm durumunu biraz etkileyebilir ama bunun
ciddi boyutlarda olduğunu düşünmek doğru değildir. Böyle bir durum
ancak sınırda sperm sayısı olan kişileri etkileyebilir.
20. Peki ya günlük hayatta kullandığımız cep
telefonu gibi elektronik cihazlar?
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte zaten elektromanyetik
dalga okyanusunda yaşar hale geldik. Çok yüksek enerjide
olduğu zaman zararı olduğunu biliyoruz. Yapılan deneylerde bu
açıkça gösterilmiş. Tek bir alet zararsız olabilir ama günlük
hayatta kullandığımız tüm cihazlar bir araya geldiğinde
zararlarının olacağı aşikardır. Dolayısıyla bu aletlerin mümkün
olduğunca vücuda yakın tutulmaması gerekir. Şu ana kadar cep
telefonlarının üreme fonksiyonlarını etkilediğine dair kanıtlanmış
bir bilgi bulunmamaktadır.
21. Dizüstü bilgisayar kullanımının
erkeklerde kısırlığa yol açtığı söylenir. Doğru mu?
Bu durum dizüstü bilgisayar kullanım süresiyle alakalıdır. Bütün
gününü diz üstü bilgisayarla geçiren ve testis bölgesi bu nedenle
sürekli sıcak kalan kişilerde üreme fonksiyonları olumsuz
etkilenir. Düşünsenize bu kişi tüm gün hamamda oturmuş gibi
olacaktır. Ama gün içinde yarım saat bir saat dizüstü bilgisayarla
çalışmak etkilemez.
22. Kistler kadınlarda kısırlığa neden olur
mu?
İçi kan dolu olması nedeniyle çikolata kisti olarak
adlandırdığımız, sızı ve yapışıklıklara neden olan kistler tüplerin
tıkanmasına neden olabilir ve kısırlığa neden olabilirler. Su
kistleri ise genellikle kısırlık sebebi değildir. Ama çikolata
kistleri kısırlık sebebidir.
23. Erken yaşta menopoza girmiş bir kadın
çocuk sahibi olabilir mi?
Çok genç yaşta menopoza girerek yumurtalarını yitirmiş kadınların
çocuk sahibi olması yumurta nakliyle gerçekleşiyor. Nasıl ki böbrek
nakli yapılabiliyorsa yumurtaları iflas etmiş bir kadın da sağlıklı
bir kadından alınan yumurtanın eşinin spermiyle döllenerek rahmine
yerleştirilmesiyle çocuk sahibi olabiliyor. Ancak birçok ülkede
uygulanan yumurta nakli dediğimiz bu işlemin ülkemizde yapılması
kanunlarla yasaklanmıştır. Bunların yanı sıra erken menopoza giren
kadınlara uygulanan östrojen tedavisiyle kenarda kalmış bir yumurta
gelişimi ve sonucunda hamilelik de olabiliyor. Buna da mucize
hamilelikler diyoruz. Çünkü böyle bir ihtimal yüzde 1’in
altında.