Kısırlık her ailede kabus gibi

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Erkut Attar, Türkiye'de her 7 çiftten birinin kısırlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nce düzenlenen ''4. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'', Belek Beldesi'ndeki Pine Beach Otel'de başladı. Dernek ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Bülent Tıraş, açılışta yaptığı konuşmada, bin 200 kişinin katıldığı kongrede, 170 bildiri sunulacağını kaydetti. Kongrede, kısırlık tedavisi, kordon kanı bankacılığı ve kök hücre konusunun tartışılacağını vurgulayan Tıraş, ayrıca insanın gen haritasının çıkarılmasıyla ilgili Genom Projesi'nin de ele alınacağını bildirdi. İstanbul Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erkut Attar da AA muhabirine, kısırlık konusunda bilgi verdi. Kısırlığın Türk insanı için oldukça önemli bir konu olduğuna dikkati çeken Attar, ''Çünkü ülkemizde insanlar bu olaya daha başka ve titiz yaklaşıyorlar. Bizde çocuk sahibi olmak, ailenin devamı için çok önemli kültürel bir olay. Dolayısıyla herkes bu konuya hassasiyet gösteriyor'' dedi. Türk insanının cinsellikle kısırlığı aynı çerçevede değerlendirebildiğini de vurgulayan Attar, şöyle konuştu: ''Bu çok yanlış. Hakikaten bu baskılar açısından baktığımızda Türkiye'de çocuk sahibi olmak çok önemli hale geliyor. Bu konuda toplumu eğitici çalışmalar yapılmaması da etken. Ülkemizde 7 çiftten biri kısırlık sorunuyla karşı karşıya. Türkiye'de genç nüfus fazla olduğu için de diğer ülkelerle karşılaştırıldığında kısırlık ile daha fazla karşılaşılıyor.'' Türkiye'nin gerek kısırlık tedavisinde, gerek uygulamada, gerekse bilimsel bazda dünya standartlarını yakaladığını anlatan Attar, modern tıbbın gerektirdiği her tedavi yönteminin Türkiye'de de uygulanabildiğini bildirdi. Çiftlerin, düzenli cinsel yaşamlarına rağmen bir yıl içerisinde hamileliğin gerçekleşmemesi durumunda uzmana başvurmaları uyarısında bulunan Doç. Dr. Erkut Attar, tüp bebek yönteminde bir defaya mahsus olmak üzere yüzde 35-40 oranlarında başarının söz konusu olduğunu, işlemin tekrarının başarı şansını artırabildiğini söyledi. Kısırlık tedavisinin bireysel olarak ele alınması gerektiğini de ifade eden Attar, ''Bazı kişilerde hastalıkların nedenine bağlı olarak başarı şansı çok yüksekken, bazı hastalarda düşük olabiliyor. Uzman hekime olabildiğince erken başvurulmasında yarar olduğunu söyleyebiliriz'' diye konuştu.Kongre, 25 Nisan'da sona erecek.