Kışın kahve yerine su molası verin
Abone olAydın İl Sağlık Müdürü Dr. Hüsnü Tırpancı, kışın vücut direncini artırmak için her gün en az 2-2.5 litre su içilmesi gerektiğini söyledi.
Kış mevsiminin hissedilmeye başladığı bu günlerde
yeterli ve dengeli beslenmenin sağlığın korunması açısından önem
taşımakta olduğuna vurgu yapan Tırpancı, “Kış mevsiminde havaların
soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişiklikler olmakta,
genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır“
dedi.
Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte,
fiziksel aktivite yoğunluğunda azalma olmaktadır. Kış mevsiminde
fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile
televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin
atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen
yönde değişiklikler olabilmektedir. Genellikle yaz aylarında dikkat
edilmeye başlanan kilo kontrolü, kış aylarında yerini ihmalkârlığa
bırakır. Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha
rahat saklayabileceklerini düşünerek, sağlıklı beslenme
alışkanlıklarından uzaklaşırlar, diye konuştu.
SU TÜKETİMİNİ UNUTMAYIN
Kışın güneşin yüzünü daha az göstermesinden dolayı D vitamini
gereksiniminin karşılanmasında sıkıntılar yaşandığına işaret eden
Tırpancı, “Bu nedenle havanın güneşli olduğu günlerde 20 dakika
kadar güneş ışığından direkt olarak yararlanmaya ve haftada 2 - 3
kere balık yenilmesine özen gösterilmelidir. Kış yaklaştıkça, vücut
ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi
düşürür. Azalan fiziksel aktiviteye paralel olarak yağ ve şeker
tüketimi de biraz kısıtlanmalıdır. Gerek günlerin kısalması gerekse
havaların soğuması ile birlikte fiziksel aktiviteler
azalmaktadır.
Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu
kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez
yiyeceklerinden kuru baklagillerin, tam tahılların ve özellikle C
vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık
verilmesiyle birlikte su tüketimi unutulmamalıdır” şeklinde
konuştu.
Kış aylarında tercih edilecek içecekler hakkında da bilgiler veren
Tırpancı, “Çay, kahve, gazlı içecekler idrar söktürücü etkiler
gösterdiklerinden vücuttaki su dengesi üzerine olumsuz etkiler
yaratırlar. O nedenle suyun yerini tutmazlar. Su vücuttan
toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Gün içerisinde kahve
molası yerine su molası vermek daha sağlıklıdır. Kuşburnu, ıhlamur,
adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu gibi bitki
çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu
etkileri bulunmaktadır. Bunlarla birlikte maden suları, süt, ayran,
salep, taze sıkılmış veya piyasada artık sıkça karşılaştığımız
yüzde 100 meyve suları yemeklerle birlikte ve/veya ara öğünlerde
rahatlıkla içilebilir” ifadelerini kullandı.
VİTAMİNLER BESİN OLARAK ALINMALI
Vücut direncinin artırılması konusunda da uyarılarda bulunan
Tırpancı, şunları söyledi: “Antioksidanlar, hücrelerdeki
oksitlenmeyi önleyen maddeler olarak nitelendirilirler. Bunu
vücuttaki bazı enzimleri artırıp, savunma mekanizmasını daha da
güçlendirerek gerçekleştirmektedir. Böylelikle vücut direnci
artmakta, enfeksiyonlara yakalanma riski azalmakta, eğer hastalık
oluşmuşsa daha kısa sürede atlatılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bu
dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan
etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko,
magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin
alımını artırmayı önermektedir. Tabi bu öğelerin besinlerden doğal
olarak alınması gerekmektedir.
Aksi takdirde hekim kontrolünde olmadan preparat kullanımı
kansızlık, şiddetli baş ağrısı, böbrek taşı, sinirlilik, saç
dökülmesi ve bulantı gibi birçok yan etkiye yol açabilmektedir.
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir.
Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin atılması, vücut
fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin
sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun
gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle,
her gün en az 2-2.5 litre su içilmeli, sıvı alımının
karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi
içecekler tercih edilmelidir”