Kışın kahve yerine su molası verin!
Abone olSıcak içecekler vücudun su ihtiyacını karşılar mı? Kışın ne kadar su içmek gerekir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Deniz Şafak su içmenin faydalarını sıraladı
Yazın artan su tüketimi, ne yazık ki kış aylarında soğuyan
havalar ve artan yağışlarla birlikte azalıyor. Çünkü kış aylarında
vücudun su ihtiyacının azaldığı düşünülürken, üşüme hissi nedeniyle
daha çok sıcak içecekler tüketiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki; su
ihtiyacı, kışın da yaz aylarındaki gibi aynen devam ediyor.
Aşırı üşüme şikayetlerinin yaşandığı kış aylarında özellikle vücut ısısını dengede tutabilmenin yanı sıra vücutta oluşan toksinlerin atılması, metabolizma dengesinin sağlanabilmesi için de bol sıvı alımı gerekiyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Deniz Şafak, “Soğuk
havalarda sıcak içeceklere olan rağbet artıyor. Sıcak içeceklerin,
sıvı forma sahip olması vücudun su ihtiyacını karşıladığının
düşünülmesine neden oluyor. Fakat bilinmelidir ki bu içecekler,
susama ihtiyacını giderebilir ancak idrar söktürücü özelliğe
(diüretik) sahip olması nedeniyle vücuttan su atımını
kolaylaştırıyor.” diyor.
Üşüme hissinin yaşandığı soğuk kış aylarında kişiler, yaşadığı su
ihtiyacını fark edemeyebiliyor. Artan yağışlar ve soğuyan hava
ayrıca su tüketiminin unutulmasına ve sıcak içeceklere rağbet
edilmesine neden olabiliyor. “Çay, kahve gibi içeceklerin içinde de
su var, su ihtiyacı karşılanıyor” düşüncesi ise su tüketiminin geri
plana atılmasına sebep olan diğer faktörler arasında yer alıyor.
Fakat bilinmesi gerekiyor ki çay, kahve gibi içecekler asla suyun
yerini tutmuyor. Üstelik bu içecekler tam tersine vücuttan su
atılımına neden oluyor. Bu durum da vücutta daha fazla su ihtiyacı
oluşmasına yol açıyor.
EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ
Su, insan hayatı için nefesten sonra gelen en önemli gereksinimdir.
İnsanlar, besin almadan haftalarca yaşayabilir fakat su olmadan
yaşamını yalnızca birkaç gün sürdürebilir. İnsan vücudundaki su
oranı % 45 ila % 70 arasında değişir. Vücutta bulunan suyun % 10
kadar azalmasıyla dahi yaşam tehlikeye girmeye başlar, suyun %
20’sinin yitirilmesi ise ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle suyun
vücuttaki görevlerini önemsemek gerekir. Besinlerin sindirimi,
emilimi, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığının
sağlanması ise bu görevlerin başında gelir. Bunların dışında suyun,
metabolizmayı hızlandırması, cilt sağlığını koruması, toksinlerin
vücuttan atılmasını sağlaması gibi bilinen özellikleri de
vardır.
KÜÇÜK YUDUMLARLA ALIŞKANLIK KAZANIN
Tüketilecek hiçbir sıvı suyun vücutta üstlendiği görevleri yerine
getiremez. Çünkü insan vücudu için en ideal sıvı sudur. Su
tüketimine küçük yudumlarla başlanarak miktar giderek
arttırılabilir. Burada önemli olan kişinin alışkanlık kazanma
özelliğine göre hareket etmektir. Yani, kişi özellikle kış
aylarında kendini su içme alışkanlığı kazanacak şekilde motive
edebilir. Örneğin; masada duracak su dolu bir bardak ya da litresi
belirli şişeler su içimini kolaylaştırabilir. İçilecek suyun gün
içerisine yayılması da büyük önem taşır. Örneğin; öğlene kadar 1
litre su içmek, günün kalan saatlerini ise susuz geçirmek yeterli
su içildiği anlamına gelmez. Çünkü vücut her an suyu kullanmaya
devam eder, içilen fazla su kısa sürede böbrekten idrarla atılır.
Su tüketilmeyen zaman diliminde ise vücut kullanacak su bulamaz.
Oysa gün içinde yavaş ve güne dağılmış olarak içilen su, sağlık
açısından daha uygundur. Bu nedenle suyun günün her saatinde
ulaşılabilecek mesafede bulundurulması su içmeyi
kolaylaştıracaktır.
TÜKETİLEN İÇECEKLER SUYUN YERİNİ TUTMAZ
Yaz aylarında sıcak hava nedeniyle çok sık terleme yaşandığından
vücutta ciddi bir sıvı kaybı oluşur. Bu nedenle suya olan ihtiyaç
daha da artar. Fakat bu durum kış aylarında değişir. Çünkü oğuk
havalarda sıcak içeceklere olan rağbet artıyor. Sıcak içeceklerin,
sıvı forma sahip olması vücudun su ihtiyacını karşıladığının
düşünülmesine neden oluyor. Fakat bilinmelidir ki bu içecekler,
susama ihtiyacını giderebilir ancak idrar söktürücü özelliğe
(diüretik) sahip olması nedeniyle vücuttan su atımını
kolaylaştırıyor. Yetersiz su tüketimi sonucunda da vücut kış
aylarında susuz kalır ve işlevini yerine getirememeye başlar.
Üstelik kış aylarında kapalı alanlarda daha fazla vakit
geçirildiğinden oksijen alımı da azalır. Oksijen alımının ve su
tüketiminin yetersiz olması sonucunda baş ağrısı ve halsizlik
şikayetleri baş gösterebilir. Vücuttaki su yoğunluğunun % 1
oranında azalması kişide susama ihtiyacı doğurur. Vücut, suyunu
fazla kaybettiğinde ise fiziksel performans ve konsantrasyon
azalmasının yanında baş dönmesi yaşanabilir. Daha ileri kayıplarda
baş dönmesini, kusma, kas spazmı ve aşırı yorgunluk izleyebilir. Bu
nedenle yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da kalori başına 1
ml su alımına özen gösterilmelidir.
HER 1 KALORİLİK YİYECEĞE 1 ML SU
TÜKETİLMELİ
Yetişkinler günlük olarak içeceklerle ortalama 1 litre,
yiyeceklerle ise 1,2 litre sıvı alır. Sebze ve meyve gibi
besinlerin % 85 ile % 90’ının su olması nedeniyle sıvı ihtiyacının
bir kısmının bu şekilde karşılandığı söylenebilir. Her birey
tükettiği her 1 kalorilik yiyeceğe karşılık 1 ml su almalıdır.
Örneğin; 2000 kaloriyle beslenen biri günlük ortalama 2 lt su
tüketmelidir.
AROMALARLA SU TÜKETİMİ KEYİFLİ HALE GELEBİLİR
Suyun içine atılacak nane dalları, elma ya da limon dilimleri veya
meyve parçaları suya farklı bir aroma katar. Suyun yanında ayrıca
tadı sevilen içecekler de tüketilebilir. Fakat bu içeceklerin
kalori ve besin değerine dikkat edilmelidir. Örneğin; sıvı
ihtiyacını karşılamak için günde 1,5 litre asitli içecek ya da
hazır meyve suları içmek oldukça sakıncalıdır. Çünkü bu içecekler
çok fazla şeker ve boya içerir. Bu gibi katkı maddeleri ise
kişilerin gereksiz kilo alımına neden olabilir.
KÜÇÜK YAŞTA KAZANDIRILMALI
Su içmek alışkanlıktır. Su tüketimini çocukluktan itibaren kazanmak
gerekir. Bu nedenle çocuk sahibi olanlar bu konuya dikkat
etmelidir. Eğer çocuklukta bu alışkanlık kazanılmadıysa su
tüketimine bu günden itibaren başlanmalı ve düzenli olarak su
içilmelidir. Unutulmamalıdır ki su sağlıktır.