Kişi başına gelir otomobile yetmiyor
Abone olTürk insanının araba özlemini giderebilmesi için kişi başına düşen milli gelirin en az 13 bin dolara çıkması gerekiyor.
Türkiye’de her bin kişiden ancak 71’i otomobil sahibi. Geri
kalan 929 kişi için otomobil hâlâ uzak bir hayalden ibaret. Sektör
uzmanlarına göre, romanlara bile konu olmuş ‘araba sevdası’nın
gerçekleşmesi için kişi başına milli gelirin 13 bin dolara çıkması
ya da otomobilden alınan vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Fabrika
çıkışı en ucuz otomobilin 20 milyar lira (yaklaşık 13 bin dolar)
olduğunu hatırlatan Temsa Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Soner,
“İnsanların ortalama alım gücü ise 9–10 milyar lirada (7 bin dolar)
kalıyor. Çözüm bu iki ucu birbirine yaklaştırmaktır.” dedi.
Türkiye, iki kişiden birine otomobil düşen AB ülkelerinin birkaç
misli gerisinde kalırken, dünya ortalaması olan binde 96’nın da
yine altında yer alıyor. Oysa Türkiye, dünya ekonomileri arasında
20. sırada bulunuyor. Buna karşılık dünya ortalamasının bile
altında kalan otomobil kullanım oranı çelişkili bir sonuç ortaya
çıkarıyor. Soner, bu çelişkinin gelir seviyesi ile otomobil fiyatı
arasındaki uçurumdan kaynaklandığını söyledi. Bugün otomobilin çok
sıradan bir ihtiyaç haline geldiğini belirten Soner, “Ancak, bir
yılda satılan otomobil sayısı 120–130 binli seviyelere indi. 65
milyonluk bir nüfus için bunlar çok küçük rakamlar.” dedi. “Ancak
otomobili üreten ya da satan zararına bu işi yapacak değil.” diyen
Soner, gelir seviyesi artırılırken, düşük kâr marjıyla çalışan
sektörün önünü açmak için de vergi oranlarını Avrupa’daki
seviyelere indirilmesi gerektiğini vurguladı. Gelişmiş ülkelerde
otomobil patlamasının yaşandığı yılları araştırdığını söyleyen
Soner, ABD’nin 1930’lardan sonra, Almanya’nın 1950’den sonra,
Japonya’nın 1960’tan sonra Kore ve İspanya’nın ise 1980’den sonra
hızla otomobile kavuştuğunu dile getirdi. Soner, “Her ülkede
otomobil patlamasının bir çıkış noktası var. Türkiye’de de bu
potansiyeli ortaya çıkarmak gerekiyor. Bu da alım gücü ile
otomobili buluşturmaktan geçiyor. İşte o zaman Türkiye’de otomobil
patlaması olur!” diye konuştu. Şimdi AB’ye üye bir ülkede bir ayda
satılan otomobilin Türkiye’de bir yılda bile satılamadığını dile
getiren Soner, AB’de bin kişiden 495’inde otomobil 71’inde ise
hafif ticari araç bulunduğunu, Türkiye’nin buna ulaşmadan önce
dünya ortalamalarına varması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin
otomotiv sanayii ile önemli bir çıkış yoluna girdiğini; ancak
firmaların yatırım için iç pazardan da iyi sonuçlar beklediğini
belirten Soner, “Böyle olmadığı zaman, yatırımlar bir yerde kalır.
Oysa Türkiye’nin otomobil potansiyeli var ve bunun arkasında da
yönetici birikimi, işgücü birikimi ve yan sanayi avantajları yer
alıyor. Türkiye’de otomotiv cluster’ı diyebileceğimiz bir bölge
var; Bursa, Adapazarı ve İstanbul arası. Burada hem üretimin
tamamına yakını gerçekleşiyor hem de alım gücü en yüksek bölge
burası. Bunun sonuçları ihracatta alınıyor, bir iki yıl sonra
Avrupa’da satın alınan her yüz otobüsten 40’ı Türkiye’de üç firmada
üretiliyor olacak. Bu fırsatları iç pazarı güçlendirip kaçırmama
yoluna gitmeliyiz.” dedi.