Kısa sürede terbiyeyi öğrendi
Abone olMilli maç öncesi ortamı geren açıklamalarıyla tepti toplayan İngiliz Milli Takımının çalıştırıcısı barış çubuğunu yaktı...
İsveçli Teknik Direktör, futbolumuza hayran olduğunu belirtti,
"Sizi yumuşatmak için söylemiyorum. Ama bence Avrupa'nın en iyi
takımlarından birisiniz" dedi... Eriksson, beraberliğin kendilerine
yaradığını hatırlattı, "Ama ben, bir İngiliz'e, bu maçı berabere
bitirin diye taktik veremem. Onların kanlarında kazanmak var" diye
konuştu İngiltere Federasyonu'nun geniş bir odasında, gözetim (!)
altında yapılan röportaj, İsveçli teknik adamın, Türkiye maçı
öncesinde kafasında oluşan tedirginliklerini ve umutlarını çok iyi
anlatıyordu. Eriksson temkinli konuştu. Ağzından herhangi bir ters
söz çıkmaması için olağanüstü dikkat gösterdi. Sıkıştığı sorularda,
toplantıyı bire bir not eden basın danışmanı Adrian Bevington'dan
yardım istiyordu. Büyük parti var İtalya'da yıllarca antrenörlük
yapmış. Ancak bir kere profesyonel anlamda Türkiye'ye gelmemiş.
Arkadaşlarının teknesi ile İstanbul ziyareti var, hepsi o. Büyülü
atmosferi unutamamış. Bu nedenle inanılmaz rahatsızlık duyuyor:
"İstanbul'da büyük bir futbol partisi var. Ve bu partiye İngiliz
seyirciler davetli değil. Gerçekten çok yazık. Keşke eskiden olduğu
gibi kol kola izleselerdi. Ama ben bu kararlara karışamam. Çünkü
futbol ve güvenlik farklı". İsveçli teknik adam, "Türkiye'ye
gitmeyin, yoksa ölürsünüz" sözünü kesinlikle söylemediğini
hatırlatıyor, "Nasıl söylerim ? Türklere her zaman büyük saygım
var" ifadesini kullanıyor, ekliyor: "Eğer bazı sıkıntılar
yaşanacaksa, o zaman gidilmesin. Bir maçı da televizyondan izleyin
dedim". Eriksson Türk futbolunun hayranı. Analizini de yapıyor: "Bu
sözleri Türkleri yumuşatma amacıyla söylemiyorum. Türk Milli Takımı
Avrupa'nın en iyilerinden. Çok elit bir kadronuz var. Belki isim
olarak da, yıldız oyunculara sahipsiniz. Ama takımca daha iyisiniz.
Son 10 senede inanılmaz aşama kaydettiniz. Muhteşem nesil
yakaladınız. Arkası da geliyor". "Avrupa'nın önderiyiz" Eriksson,
iki ülkenin Avrupa futboluna önderlik yaptığını da söylüyor:
"Türkiye de, İngiltere de heyecan verici bir futbol oynuyor. Aynı
grupta olmamız büyük şanssızlık. Futbol adına, bu iki ülkenin de
Portekiz'e gitmesini isterdim. Çünkü Portekiz'in tadı, futbol ve
taraftarlarıyla İngiltere ya da Türkiye'siz olmaz. Umarım ikimiz de
orada yerimizi alırız." Eriksson'a, bu gerginliğin boyutlarının
nereye kadar gideceğini sorduk. Yanıt vermedi. Devreye basın
danışmanı Bevington girdi. Eriksson da katıldı: "Bu iş burada
bitmeyecek. Türkiye ve İngiltere son kez karşılaşmayacaklar. Hem
kulüpler hem de milli takımlar bazında yüzlerce kez oynayacaklar.
Artık köprüleri kuralım, Dünya'ya örnek olalım. Sağduyulu olmamız
şart." İsveçli hoca da dayanamıyor, devreye giriyor: "Türk insanına
ve futboluna büyük saygı duyuyoruz. Bu yüzden Şenol Güneş ile
Zürih'te bir araya gelmek istiyorum. Bu toplantı, havayı büyük
ölçüde sakinleştirir." Kadıköy'deki karşılaşmanın teknik analizini
yapmasını istediğimizde önce duraklıyor Eriksson: "Bu konu hakkında
şimdi konuşmak istemiyorum." Ama ısrar mesleğimizin bir parçası.
Dayanamıyor: "Berabere bitirin demem" "Kadıköy'de alınacak üç
neticeden, ikisi bize yarıyor. Hem beraberlik, hem galibiyet. Ama
ben çıkıp, İngiliz insanına, bu maçı berabere bitirin, diye bir
taktik veremem. Onların kanında kazanmak var. Başka bir şey
düşünmeyecekler." Eriksson bu sözün arkasından uzun bir "Ancak"
çekiyor ve devam ediyor: "Türkiye gibi yüksek potansiyelli takıma
karşı iki ya da üç forvetle sahaya çıkarsak yanarız. Macera peşinde
koşamam, bizim için kötü olur. İngiliz sistemi kanat oyunu üzerine.
Ufak tefek oynamalarla hedefe gidiyoruz. Türkiye'nin, sahasında
oynuyor olması büyük avantaj. Ancak baskı da yaratacak. Böylece
avantaj eşitlenecek" "Peki İstanbul'a gitmekten korkuyor musunuz?"
sorusuna yanıtı da netti: "Hayır korkmuyorum. Asla da korkmam."
Eriksson sözlerini holiganın tanımını yaparak noktalıyor: "Sorun
sadece Türkiye ve İngiltere'nin değil. Bu olaylar her yerde oluyor.
Çıkartanlar da azınlıkta. Önemli olan onları kontrol altına almak.
Umut ediyorum ki, biz Türkiye ile düğmeye basalım ve olayları
engellemek için adım atalım". Eriksson'un künyesi 1977-78
(Degerfors-İsveç) 1979-82 (Göteborg-İsveç) 1982-84
(Benfica-Portekiz) 1984-87 (Roma-İtalya) 1987-89
(Fiorentina-İtalya) 1989-92 (Benfica-Portekiz) 1992-97
(Sampdoria-İtalya) 1997-00 (Lazio-İtalya) (1999 UEFA Kupası, Süper
Kupa, İtalya şampiyonu) 2001 Ocak'tan itibaren İngiltere Milli
Takımı'nı çalıştırıyor. 32 maçta 19 galibiyeti, 9 beraberliği, 4
yenilgisi bulunuyor. İlk dört maçını kazanarak İngiltere futbol
tarihinin "göreve en iyi başlayan antrenörü" oldu. Türkiye -
İngiltere 14.11.1984: Türkiye-İngiltere : 0-8 16.10.1985:
İngiltere-Türkiye : 5-0 29.04.1987: Türkiye-İngiltere : 0-0
14.10.1987: İngiltere-Türkiye : 8-0 01.05.1991: Türkiye-İngiltere :
0-1 16.10.1991: İngiltere-Türkiye : 1-0 18.11.1992:
İngiltere-Türkiye : 4-0 31.03.1993: Türkiye-İngiltere : 0-2
02.04.2003: İngiltere-Türkiye : 2-0