Kısa dönem vekiller Meclis'e veda etti
Abone olMeclis'in açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile muhalefet bir kez daha karşı karşıya geldi. Parti liderlerinin katılmadığı törende, yine tartışma yaşandı.
Meclis aç kapa yaptı, Türkiye tarihinin en kısa yasama
yılı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmasını yaptığı
törende, muhalefet ile iktidar bir kez daha karşı karşıya gelirken,
genel kurulda zaman zaman protestolar yaşandı. İşte 7 Haziran
sonrası oluşan Meclis'in o kısa mesaisi;
AK Parti, Danışma Kurulu toplanamadığı için Meclis'in 1
Kasım'daki Milletvekili Genel Seçimi sonrasında toplanmak üzere
tatile girmesine ilişkin grup önerisini TBMM Genel Kurulu'na
getirdi.
Önerinin lehinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Doğan
Kubat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin
yenilenmesine karar verdiğini ve bu çerçevede de bölgelerine gidip
seçim çalışması yapacaklarını söyledi.
GÖK'TEN GÖKÇEK'E KAZA TEPKİSİ
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise sabah saatlerinde
Silvan'dan gelen şehit haberleri ile sarsıldıklarını ifade ederek,
"Tüm polislere, askerlere ve masum insanlara Allah'tan
rahmet diliyorum, ulusun başı sağolsun" diye
konuştu.
Ankara'da bugün 12 kişinin hayatını kaybettiği trafik
kazasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Gök, "Herkesin vicdanını
karartan Ankara Büyükşehir Belediyesinin ehliyetsiz otobüs
şoförlerinin faciası sonucunda 12 hemşehrimi kaybettim.
Ankara kan ağlıyor. Bunu bu hale getiren belediye anlayışını
şiddetle kınıyorum" şeklinde konuştu.
HDP'Lİ BULDAN'DAN DİHA TEPKİSİ
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise gazeteci Ahmet Hakan
Coşkun, Azadiye Velat gazetesi ile DİHA'ya yapılan saldırıları
kınadı.
"Ülkemiz savaş hali yaşarken, sivil insanlar katledilirken
Genel Kurulu tatile sokmak doğru bir tutum değildir" diyen Buldan,
Meclis'in en fazla çalışması gereken bir süreç yaşandığını
savundu.
Buldan, şöyle konuştu:
"Meclis böyle bir zamanda yasalar çıkarmayacak, çalışmayacak
da ne zaman çalışacak? Komisyonlar kurulmalı ve Meclis ondan sonra
tatil kararı almalıdır. 7 Haziran'da seçim yapıldı, millet oyunu
kullandı ama ne yazık ki Cumhurbaşkanı'nın başkanlık hırsı
yüzünden, AK Parti'yi tek başına iktidar yapma hırsı yüzünden, ülke
bir kez daha seçim kararı almak zorunda kaldı.
Bölgede kan akıyor, sivil insanlar öldürülüyor. AKP'nin
katliam politikası devreye konulmuş, bunun üzerinden siyaset
yapılıyor. 1 Kasım'da zannediyorsunuz ki insanlar size oy verecek.
Ama asla umduğunuzu bulamayacaksınız. İstediğiniz kadar seçimleri
tekrarlayın, sandıkların yerlerini değiştirin, taşımalı sistemi
devreye koyun, insanlar sizin bu katliam politikanızı unutmayacak
ve buna göre sizlere oy verecek."
MHP'Lİ VURAL'DAN OSLO GÖNDERMESİ
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Meclis'in bugün hem
açıldığını hem de kapandığını söyledi.
"3 şehit var, 12 vatandaşımız Ankara'da öldü" diyen Vural,
böyle bir ortam içinde medyaya yönelik saldırıların devam ettiğini
kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terörle mücadele konusundaki sözlerini de eleştiren Vural, Oslo'yu sordu, İmralı ve Kandil arasında müzakereler yapıldığını iddia etti. "Millet duysun, millet görsün. Herhalde çay içmediniz, kahve içmediniz" diye konuşan Vural, "Bütün bunlarda bir müzakereler oldu, bir şeyler oldu. Bunları anlatmıyorlar, bir anlatın bakalım" diye konuştu.
Bugün ülkenin seçime gitme sebeplerini, sistemi kimin
çalıştırmadığını milletin açık ve net olarak bildiğini ileri süren
Vural, MHP'nin 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon için ortaya
koyduğu, ancak AK Parti'nin kabul etmediği ilkeleri, seçimlerde
vatandaşların sahip çıkacağını savundu.
"TERÖRE ANLADIĞI ŞEKİLDE CEVAP
VERİLİYOR"
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili
Ahmet Aydın, milletin en büyük hakem olarak seçimde kararını
vereceğini dile getirdi.
Amansız bir şekilde terörle mücadele edildiğini belirten
Aydın, "Teröre anladığı şekilde cevap veriliyor. PKK, 20 Temmuz'da
silahlanma ve topyekun silahlı mücadele çağrısı yaptı. Kim
siyasetin önünü tıkadı? Siz, o yüzde 13'e saygısızlık ediyorsunuz.
Gücü yüzde 13'den değil de terör örgütünden aldığınızı
söylüyorsunuz. Bu haksızlıktır, saygısızlıktır. Kim savaş çağrısı
yaptı? Kaldı ki bu savaş değildir, terör saldırısıdır. Gücü
terörden alarak mı barış istiyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı'na
söylediğinizin kaçta kaçını terör örgütüne söylüyorsunuz, ona
söylemeye cesaretiniz var mı?" diye sordu.