Kış mevsimini hissetmeye başladığımız şu günlerde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından önem taşımaktadır. Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişikliler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalma olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabilmektedir. Genellikle yaz aylarında dikkat edilmeye başlanan kilo kontrolü, kış aylarında yerini ihmalkârlığa bırakır. Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha rahat saklayabileceklerini düşünerek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşırlar. Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir. Kış mevsiminde bazılarımızın bayıla bayıla yediği bazılarımızın ise hiç yemekten haz etmedğiği meyve ve sebzeler şüphesiz ki var. Beslenme ve Diyet Bölümünden Uz. Dyt. Merve Yüksek, kışın yediğimiz o besinlerin faydaları ve iyi geldiği hastalıklar hakkında bilgiler verdi. Mevsimsel hastalıklara yakalanmamak için Uz. Dyt. Merve Yüksek, kışın bir bardak nar suyu içilmesini tavsiye ediyor. İçerisinde bulunan yüksek miktardaki antioksidan mevsim hastalıklarından korurken, günlük C vitamini ihtiyacının da yüksek bir kısmını karşılıyor. Pişirilirken etrafa yayılan kokusu nedeniyle çoğu kişi karnabaharı sevmez. Ancak bulaşıcı gribal enfeksiyonlar ve mevsimsel solunum hastalıklarında enfeksiyonlara karşı ve anti bakteriyel özellikte birçok aktif madde içermektedir. Turpun kök kısmı iyi bir C vitamini kaynağıdır. Yaprakları ise fazla miktarda A, K vitamini ve folat içerir. Metal ile temas ettirmeden seramik bıçak ya da cam rende ile salatalarda kullanılabilir. A ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminler olduğundan salatanıza zeytinyağı gezdirmeniz bu sebzenin vitamin değerini kat kat arttırır. Bağışıklığı güçlendirir, bağırsakları temizleyip kabızlığı giderir, cilde tazelik verir, stresi azaltır, saçların daha sağlıklı olmasını sağlar. Günlük K ve C vitaminlerinin büyük bir miktarını karşılar. Tam bir sağlık deposu olan Brüksel lahanası, hastalıklarla savaşır. Günde 1 kase Brüksel lahanası tüketerek hem sağlıklı beslenmiş olursunuz hem de bir çok hastalığa karşı vücudunuzu koruma altına alırsınız. Bal kabağı Bal kabağı daha çok tatlı şeklinde tüketilmesine rağmen sağlık için innaılmaz faydalar sağlıyo. Çorba olarak da tüketilmesi ihmal edilmemesi konusunda uzmanlar uyarıyor. Kabağın parlak turuncu rengi onun önemli bir antioksidan olan beta karotenden zengin olduğunu gösterir. Mevcut çalışmalar betakaroten içeren zengin bir diyetin akciğer, kolon, mesane, serviks, meme, cilt gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltabildiği ve kalp hastalığına karşı koruma sağladığını göstermiştir.