Tıptaki adı farenjit olan ve genelde bazı hastalıkların habercisi olarak kabul edilen boğaz ağrısının en sık nedenleri arasında boğaz enfeksiyonları yer alıyor. Boğaz ağrılarının büyük çoğunluğunun nedeni virüstür ve genellikle bir hafta içinde kendi kendilerine geçerler. Bakteri enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 10’unda tıbbi bakıma gerek duyulabilmektedir. Boğazımız neden ağrır, riskleri nedir, ne zaman tıbbi yardım alınmalı şimdi bunlara bakalım... Hangi hastalıklarda boğazımız ağrır? Soğuk algınlığı; boğazda kaşıntı ve ağrının yanı sıra, hapşırma, gözlerde sulanma, öksürme, düşük ateş, burun tıkanıklığı, hafif vücut ağrıları veya şiddetli olmayan baş ağrılarına da neden olur. Kızamık, su çiçeği ve krup hastalığı da dahil olmak üzere, diğer virüs hastalıkları da genellikle boğaz ağrısı ile meydana gelir. Boğaz ağrısı ile bağlantılı bakteri enfeksiyonları arasında bademcik iltihabı, difteri ve yaygın görülmeyen bir bakteri enfeksiyonu da bulunmaktadır. Boğaz ağrısının nedenleri Çoğu boğaz ağrısının nedeni soğuk algınlığı ve gribe neden olan mikroplarla aynı olan virüsler olup; ancak bütün boğaz ağrılarının virüs ya da bakteri enfeksiyonlarından ileri gelmemektedir. Boğaz ağrısının pek çok yaygın nedeni de bulunmaktadır. Bu nedenler arasında alerjiler, odalardaki havanın kuruluğu, kirlilik ve diğer tahriş ediciler, kas zorlanması, asit (gastro-özefagiyal reflü), HIV enfeksiyonu ve tümörler bulunmaktadır. Peki risk faktörleri nelerdir? -Yaş -Sigara kullanmak veya dumanına maruz kalmak -Alerjiler -Kimyasal tahriş edicilere maruz kalma -Kronik ya da sık görülen sinüs enfeksiyonları -Kapalı yerlerde yaşama veya çalışma -Bağışıklıkta düşüş Ne zaman tıbbi yardım almalıyız? Boğaz ağrılarının çoğu rahatsız edici olmakla beraber zararlı olmayıp, beş ila yedi gün içerisinde kendi kendine geçerler. Eğer; şiddetli olan veya bir haftadan daha uzun süren boğaz ağrısı, yutkunmada veya nefes almada büyük zorluk, boyunda acıyan veya şişmiş lenf düğümleri, boğazın arka tarafında irin, isilik, iki haftadan daha uzun süren ses kısıklığı, tükürük veya balgamda kan, gözlerde içe göçme, şiddetli yorgunluk, idrar çıkışında azalma ve nükseden boğaz ağrılarınız varsa mutlaka doktora görünmelisiniz. Nasıl önlem alınmalı? Pek çok hastalıkta olduğu gibi boğaz ağrısında da kuşkusuz el yıkamanın büyük önemi bulunuyor. Hastalığı önlemenin tek ve aynı zamanda en basit yolunun el yıkamaktan geçmektedir. Çatal bıçakları, bardakları, mendilleri, yemek veya havluları başkaları ile paylaşmaktan kaçının. -Kamuya açık telefonlara veya çeşmelere ağzınızı değdirmekten kaçının. Hasta olan kişilerle yakın temastan kaçının. Kirliliğin yüksek olduğu günlerde mümkün olduğunca kapalı mekanlarda kalın. Sigara içmeyin ve sigara dumanına maruz kalmaktan kaçının. Eğer hava kuru ise evinizi nemlendirin. Boğazı ağrıyanlara öneriler -Sıvı alımınızı iki katına çıkarın. Sıvılar, balgamın ince tutulmasına ve kolay temizlenmesine yardımcı olur. -Ilık ve tuzlu su ile gargara yapın. Su ile dolu bardağa yarım çay kaşığı tuz koyun, gargara yapın, daha sonra suyu tükürün. Bu sayede boğazınız temizlenecek ve balgamdan arınacaktır. -Bal ve limon kullanın. Bal ve limonu karıştırarak çok sıcak bir bardak suyun içine ekleyin. Bal boğazınızı kaplar ve yumuşatır, limon da balgamın azaltılmasına yardım eder. -Boğaz kapsülü veya sert bir şeker emin. Bu hareketin kendisi, mutlak rahatlama sağlamaz, ancak tükürük üretimini uyararak, boğazınızı yıkar ve arındırır. -Havayı nemlendirin. Havadaki nemi artırmak, balgam zarlarınızın kurumasını önler. Bu da iltihaplanmayı azaltarak uyumayı daha kolay hale getirir. Tuzlu burun spreyleri de işe yarar. -Dumandan ve havayı kirleten diğer maddelerden uzak durun. Duman, ağrıyan boğazı tahriş eder. En azından hasta iken, sigarayı kesin ve ev temizleyicilerinden ya da boyadan ileri gelen tüm buharlardan kaçının. Ayrıca çocuklarınızı sigara dumanına maruz bırakmayın. -Sesinizi dinlendirin. Eğer boğaz ağrınız gırtlağınızı (larenks) etkilediyse, konuşmak daha fazla tahrişe ve geçici ses kaybına (laranjit) neden olabilir.