İlk olarak İstanbullu Gelin ile başlayan serüven şimdilerde birçok dizi ile devam etti. Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarından senaryolaştırılarak yeni sezona birçok dizi hazırlandı. Bu dizilerden en dikkat çekenleri ise Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı oldu. İki dizi reytingleri alt üst etti. Ekranda kitaplarından uyarlanan Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı ile son dönemin en çok konuşulan isimlerinden olan Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, Gazeteci Ayşe Arman'ın sorularını yanıtladı. Budayıcıoğlu, gelen eleştirilerle ilgili de açıklamalarda bulundu.Bu arada sizi seven kadar, sinir olan da var… Eleştiren, kafanıza domates atmak isteyen… Sebebi nedir sizce? Sadece kıskançlıkla açıklanabilir mi? Ne zor soru bu!Ne dersiniz? İnsanlar meşhur olmanızdan ve çok para kazanmanızdan mı rahatsız? - Benim bir Instagram sayfam var, herkes gibi ben de kendi çapımda oradan bir şeyler paylaşıyorum. Genellikle olumlu yorumlar yazıyor, takipçilerim. Ama bir gün, bir hanım şöyle yazdı. Bu, benim yediğim ilk büyük darbeydi! - Dedi ki, 'Siz, hasta bakarken para kazanıyorsunuz. Sonra o hastaların hikayelerini kitap yapıyorsunuz. Bir de oradan para kazanıyorsunuz. Şimdi de bir dizi yatınız, oradan kazanacaksınız! Bu nasıl bir haksızlık ya?!'Cevap yazdınız mı? - Hayır, çünkü anladım ki bizim frekanslarımız ayrı! Ben, ona bir şey anlatamam. Bu tür yorumları, benim en çok sevdiğim insanlar yazıyor üstelik. Ben, gerçi yine de onları sevmeye devam ediyorum. Beni yaralamak için yapıyorlar. - Hiçbir şey yazmayacağım ama bir gün bunun yanlış olduğunu söylemek için arayacağım onları. Anlamaya hazır olduklarında… Şu anda değiller. Beni üzmek, yaralamak ve zor durumda bırakmak istiyorlar.Gündemde olmak aynı zamanda eleştirileri göğüslemek mi demek? Tüm bunları doğal mı karşılıyorsunuz? Yoksa yaralanıyor musunuz? - Yaralanıyorum! Ben, profesyonel olamadım. Etkileniyorum, üzülüyorum bu tür eleştirilere. Ben, bugüne kadar öyle çok fazla gündemde olmadım. Küçük bir çevre içinde, bir hoca olarak ünüm vardı. - Ama şimdi işler değişti. Hiç bu kadar hırpalamamıştı insanlar. Bundan sonra daha mı çok hırpalayacaklar acaba diye de korkuyorum.Mesela sizi, hastalarının mahremiyetini herkesle paylaşarak çıkar sağlamakla suçlayıp “gerçek hayat öyküleri” adı altında doktorluk etiğine, saygı duymamakla itham edenler oldu. Sizin yanıtınız nedir? Hakkınızda bu konuda açılmış bir dava var mı? - Hayır, tabii ki yok! Bunlar da yine yaralama amacıyla yazılan şeyler. Bir psikiyatrist hastasını ifşa eder mi? Bunu yapar mı? Yapabilir mi? Asla yapamaz! Ben de yapmam! Zaten bu tıp etiğine, insanlığa her bir şeye aykırı… Böyle saçma ve kötü niyetli bir suçlama olabilir mi?Bir de işten kovulan psikologlar meselesi var. “Çıldıracak seviyeye gelmiş psikologlar var” adlı bir makaleyi sosyal medyada yayınladılar diye, size ait Madalyon Psikiyatri Merkezi’nde çalışan 5 psikoloğu işten kovmuşsunuz… Doğru mu?- Doğru… O, 5 psikoloğu işten kovduğum doğru! Aslında “kovmak” fiili bana ağır gelir. Benimle “kovmak” yan yana gelmemeli. Bugüne kadar böyle bir şey yapmadım da diyebilirim.- İşten ayrılanlar filan oldu ama hepsiyle çok güzel ayrıldık. Fakat bu 5 arkadaşı kovdum! Beşi de sevdiğim insanlardı, emek verdiğim meslektaşlarımdı. Hele bir tanesi benim çok yakınımdı. O kadar üzüldüm ki. Bir gazeteciye aleyhimde öyle feci bir röportaj vermişler ki. - Feci ötesi. Beni, olmadığım biri gibi gösteriyorlar. Efendim, giyimimize bile karışır, “Şöyle yapacaksınız’’ der, ‘’böyle giyeceksiniz!” der. Benim yıllarca onlara meslekte iyi olmaları için emek verdiğim cümleleri çarpıtmışlar, sündürmüşler… Hepsi de sayfasında paylaşmış, yani onaylamışlar…Peki, Gülseren Budayıcıoğlu kimdir? Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, 1947 yılında Ankara'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji'nde tamamladıktan sonra, 1966'da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. Tıp öğrenimi sırasında 1968 yılında yayına başlayan TRT televizyonunun açtığı spikerlik sınavını kazanarak TRT'ye kadrolu spiker olarak atandı ve bu kurumda beş yıl boyunca spiker ve Türk müziği programlarında sunucu olarak görev yaptı.1972'de Tıp Fakültesi'nden mezun oldu, 1973 yılında evlendi ve TRT'den ayrılıp Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü'ne asistan olarak girdi.1977'de uzman oldu ve 1982 yılına kadar öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1982 yılında üniversitede doçent olmak üzereyken, tercihini hocalıktan değil, doktorluktan yana yaptı ve üniversiteden ayrıldı. 23 yıl Ankara'da serbest hekim olarak çalışan Gülseren Budayıcıoğlu, 2005 yılında yine Ankara'da, en büyük hayalini gerçekleştirerek Türkiye'nin ilk ve tek psikiyatri merkezi olan ve ülkemizdeki her kesimden insanın başvurabileceği ‘Özel Madalyon Psikiyatri Merkezi’ni kurdu. 2011 yılında ilk baskısı çıkan Hayata Dön dizisi İstanbullu Gelin ismiyle televizyona uyarlandı. Son olarak ‘Camdaki Kız' kitabı ise Doğduğun Ev Kaderindir dizisine ilham kaynağı oldu. Son zamanlarda Kırmızı Oda dizisiyle tekrar gündeme gelen Gülseren Budayıcıoğlu, TRT 1 ekranlarında yeni başlayan Masumlar Apartmanı dizisine de ilham olmuştur.