Kırmızı Kitap nedir, ne anlama gelir?

Abone ol

30 Ekim MGK kararlarıyla yeniden gündeme gelen Kırmızı Kitap gündeme damgasını vurdu. Peki Kırmızı Kitap gerçekten var mı? Kırmızı Kitap nedir?

İNTERNETHABER.COM (ÖZEL İÇERİK) - Uzun süredir tartışma konusu olan Kırmızı Kitap dünkü MGK kararlarının ardından  tartışılmaya daha da devam edecek gibi görünüyor. Fethullah Gülen'in ve cemaatinin "paralel yapı" sıfatıyla MGK'nın ana gündem maddesi olması "Paralel yapı Kırmızı Kitap'a girdi" söyleminin yayılmasına neden oldu. Oysa Gülen cemaati için Kırmızı Kitap yeni bir şey değildi...

Kırmızı Kitap'la ilgili detaylı yorumlara geçmeden önce dilerseniz Kırmızı Kitap nedir sorusuna cevap verelim.  

MİLLİ GÜVENLİK SİYASET BELGESİ NAMI DİĞER KIRMIZI KİTAP

Kırmızı Kitap Nedir?

Devletin Milli Güvenlik Siyaseti, 2945 sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu'nun 2/b. maddesinde tanımlanmaktadır. MGK tarafından, devletin devamı için milli faaliyetlerin planlı ve belirlenmiş esaslara göre yapılması gerektiği ileri sürülerek hazırlanmış bir belgedir. Aynı zamanda, gizli olan içeriğinde, doğrudan güvenlikle ilgili sorunların bulunduğu ve anayasaya aykırı bir durum bulunmadığı söylenmektedir.



KIRMIZI KİTAP İSMİNİ İLK KULLANAN TUĞRUL TÜRKEŞ

Kırmızı ciltli olması nedeniyle bu belgeye zaman zaman Kırmızı Kitap ya da Kırmızı Anayasa'da denilmektedir. Kırmızı Kitap isminin ilk kez Alparslan Türkeş tarafından ortaya atıldığı iddia edilmektedir.


28 ŞUBAT'TA GÜLEN CEMAATİ VE KIRMIZI KİTAP 

Gülen cemaati 28 Şubat döneminde de irticai faaliyetler nedeniyle Kırmızı Kitap'la anılmış ve tartışmalara neden olmuştu.


 

30 EKİM MGK KARARLARINDA PARALEL YAPI

30 Ekim'de gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu'nun ardından yapılan açıklamada, "Ülkemizin güvenliği, halkımızın huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır" ifadelerine yer verildi.   



İşte bu ifadeler uzun süredir Paralel yapı adı altında Gülen Cemaatine savaş açmış olan Erdoğan'ın cemaati bir terör örgütü ya da terör tehditi olarak "Kırmızı Kitap'a" aldığı yorumlarına neden oldu.  

KIRMIZI KİTAP'I ANLATAN BAZI YAZILAR

Bazı yazarların daha önce Kırmızı Kitap'la ilgili yazdığı yazıların bir bölümünü sizler için derledik. Bu yazıları okuduğunuzda Kırmızı Kitap'la ilgili daha net bir fikre ve detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz. 

Can Dündar Kırmızı Kitap'ı yazısında şöyle anlatıyor:

1949'da "savunma stratejisini hazırlamak" amacıyla Ankara'da bir Milli Savunma Yüksek Kurulu kuruldu. Kurul 17 sivil bakan ve Genelkurmay Başkanı'ndan oluşuyordu.


1961'de Savunma konularında "tavsiye"lerde bulunmak üzere Milli Güvenlik Kurulu teşkil edildi. Daha önce tek oyu olan Genelkurmay Başkanı, yanına 3 kuvvet komutanını da aldı. Durum; 4 asker, 8 sivil oldu.

1982 Anayasası ile MGK güvenlik kararlarını hükümete "önerme"ye değil "bildirmeye" başladı. 10 kişilik kuruldaki denge de siviller aleyhine değişti: 5 asker, 4 sivil ve 1 cumhurbaşkanı...

MGK'nın beyni "genel sekreter. "Gölge Başbakan" olduğu söyleniyor. Emrinde 250 kişi çalışıyor. Görevi; "devlette devamlılığı temin"...

 

Genel sekreterin 4 yardımcısından biri olan "Milli Güvenlik Siyaseti Başkanı" stratejiyi hazırlıyor. Devletin tehdit sıralamasından ekonomi politikalarına, kültürel önceliklerden dış siyaset tercihlerine kadar her şeyin yazılı olduğu bu belgede Genel Sekreterlik'te pişirilip kırmızı kitaba dönüştürülüyor. Önce MGK'da sonra Bakanlar Kurulu'nda onaylanıyor. Meclis, bu kitaba aykırı yasa çıkaramıyor.

ÜNİFORMALILARA TAHAKKÜM ŞANSI VERİYOR 

Her seçilen iktidar, 3 ay içinde MGK Genel Sekreterliği'ne brifinge davet ediliyor. Burada "ulusal savunma stratejisi" anlatılıyor.

"Kırmızı kitap", üniformalılara hükümetler üstünde tahakküm kurma şansı veriyor...

Askerler "Milli güvenlik siyaset belgesini Bakanlar Kurulu onaylıyor" dese de 28 Şubat'ta açıkça görüldüğü gibi pratikte "at", kararlara uymayan süvariyi ne yapıp yapıp sırtından atıyor.

Yıllardır zaman zaman yaptığı çıkışlarla askerlerle polemiğe giren ve "iktidar ilişkilerini altüst edecek" AB üyeliğini kararlılıkla savunan Yılmaz bu çıkışıyla çok hassas bir damara bastı.

İktidarını biraz da halkın ulusal güvenlik kaygılarına borçlu olan Devlet Bahçeli'nin Yılmaz'a yönelik çıkışını "MGK'nın tepkisi" olarak yorumlamak yanlış olmayacaktır.

Ancak kim ne derse desin soğuk savaşın bitmesinin ardından bütün dünya savunma harcamalarında kısıntıya giderken, 4 yıl öncenin bölücülük ve şeriat tehditlerini aşmış gibi görünen Türkiye'nin son 4 yılda savunma harcamalarını yüzde 50'den fazla artırması, dünya devi ABD bile milli gelirinin yüzde 3'ünü savunmaya ayırırken, krizdeki Türkiye'de bu payın yüzde 5.4 olması hepimizi düşündürmelidir. Bütün geleceğimizi biçimlendiren "Ulusal Güvenlik Siyaseti Belgesi"nin içeriğini bilmek ve cebimizden harcanan paranın tehdidin ölçüsü ile orantılı olup olmadığını tartışmak en doğal hakkımız...

"Kırmızı kitap"ın kapağı açılırsa bundan sadece Türkiye değil, "gizli iktidar" iddialarına muhatap olan MGK da yararlanır.

MİLLİ SİYASET BELGESİ

Hasan Celal Güzel 2003'te Neşe Düzel'e verdiği röportajda Kırmızı Kitap için bakın neler söylüyor:

Türkiye'de askerin 'kırmızı kitap' diye bilinen bir gizli anayasası var. Bu, anayasa büyüklüğünde kabı kırmızı olan 'Milli Siyaset Belgesi'dir. Bu kitabı devlete ancak müsteşar olduktan sonra görürsünüz. Kırmızı kitap bakanlara verilmez, müsteşarlara verilir. Çünkü devletin asıl sahibi bürokrasidir, bakanlar değildir. Bakanlar, idare edilmesi gereken çocuklardır. Ben bakan olup da kırmızı kitaptan haberdar olana pek rastlamadım. Bu kitap MGK'da son haline getirilir.

MİT'TEN KIRMIZI KİTAP

Başbakanlık müsteşarı olduktan sonra bir MİT mensubu geldi bana. Evvela arkadaki odaya kozmik evrakı saklamam için koca bir kasa koydular. Sonra da ilk kozmik evrak olarak kırmızı kitabı getirdiler.

 

Parlamento kırmızı kitaba aykırı yasa çıkaramıyor mu?

Bu kitap gerektiğinde 'gizli anayasa' gibi kullanılıyor ve engelleyici oluyor. 'Milli Siyaset Belgesi'nin falanca maddesine uymuyor' denildiğinde, o kanun veya kararname çıkarılamıyor. Yani ikinci bir anayasa olarak Demokles'in kılıcı gibi üzerinizde sallanıyor. Mesela MGK ve MGK Genel Sekreterliği de öyleydi. Her konu milli güvenlik kavramına sokulabiliyordu. Öyle yetkiler verilmişti ki, tarım ve enerji işlerine de, YSE müdürüne de karışabilirdi.



DERİN YAPININ GİZLİ ANAYASASI

Tamer Korkmaz 2010'da "Kırmızı Kitap" isimli yazısında Kırmızı Kitap'a "gizli anayasa" diyor.

Türkiye'de yıllardır tartışılan Kırmızı Kitap ile "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" aynı şeyler değildi!

Ya?

MGSB, Kırmızı Kitap'ın siyasi iktidarlara açılan sınırlı bir kısmından ibaretti.

Kırmızı Kitap...

Uzun yıllar boyunca, dışarıya bağlı ve bütün kurumların üzerindeki "Derin Yapı"nın...

"Gizli Anayasası" idi.

Bu gizli anayasa, Türkiye'nin yaşadığı bağımlılık ilişkisinin derin, sarsıcı kodlarını içeriyordu.

*

1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesiyle birlikte (2003) "Türkiye'deki Derin Washington" yapılanması ağır ve "dönüşü olmayan" bir yara aldı.

Bu konudaki gelişmeler hiçbir zaman kamuoyuna yansımadı.

Dört buçuk yıl önce, Ankara'daki kapalı kapılar ardında yaşanan müthiş hadiseler neticesinde ise söz konusu Derin Yapı tasfiye edildi.

Son dönemde darbeci Ergenekon örgütünün üzerine kararlılıkla gidiliyor olmasının temel nedeni, işte bu hayati gelişmedir...

Ergenekon, bu Derin Yapılanma'nın alt örgütüydü, operasyonel kısmıydı.

*

Türkiye'de yaşanan paradigma değişikliğiyle birlikte Derin Devlet'in gizli anayasası olan Kırmızı Kitap hükmünü yitirmiş oldu.

Böylelikle, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi de değişti.

Dahası, artık bir Kırmızı Kitap yok!

*

MGSB'nin son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında onaylanması...

Yaklaşık beş yıldır perde arkasında yaşanan "fiili durum"un, görünür hale geldiğini gösteriyor.

*

Kırmızı Kitap'ın devre dışı kalması, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin "milli"leştiğinin de göstergesidir.

Günün Önemli Haberleri