'Kirli savaş yılları'na ömür boyu hapis

Arjantin'de bir mahkeme, askeri cunta döneminin önde gelen subaylarından Alfredo Astiz'i insanlığa karşı suç iddiasından ömür boyu hapis cezasına mahkum etti.

Mahkeme, ''sarışın ölüm meleği'' olarak da bilinen Astiz'i, işkence, cinayet ve kayıplardan sorumlu tuttu.

Astiz'in kurbanları arasında iki Fransız rahibe ve Arjantin'de kayıp yakınları olarak bilinen Plaza de Mayo Anneleri'nin kurucuları da yer alıyor.

Astiz'in yanısıra 11 eski asker ve polis de insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Dört sanık ise 18 ila 25 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı.

Askerlerin tamamı, Arjantin'in kirli savaşı olarak bilinen dönemde kurulan ve ESMA olarak bilinen gizli işkence ve cinayet merkezi Buenos Aires'teki Donanma Mekanik Okulu'nda görev yapıyorlardı.

ESMA'ya götürülen 5 bin kişiden yüzde 90'ının sağ çıkamadığı bildiriliyor.

Bazı kurbanların infaz mangalarının kurşunlarıyla, bazılarının da uçaklardan Atlas Okyanusu'na atılarak öldürüldükleri biliniyor.

ESMA'dan kurtulan 70 kişi 22 ay süren yargılama sırasında tanık olarak mahkemede ifade vermişlerdi.

İnsan hakları örgütleri, kararı uzun adalet mücadelesinin sonu olarak nitelerken, ESMA'da hayatta kalanlardan Ricardo Coquet, ''Direndik, hiçbir suç işlememiştik. Bu yüzden bu kararlar adil. Onlar suç işlediler, bu yüzden de hapse mahkum oldular'' dedi.

59 yaşındaki Astiz Arjantin'deki baskı rejiminin en ünlü sembollerinden.

Genç donanma istihbaratçısı olarak Plaza de Mayo Anneleri'nin arasında sızıp grubun kurucularından Azucena Villaflor, Esther Ballestrino ve Maria Ponce'nin kaçırılıp öldürülmesini örgütlemişti.

Astiz ayrıca Alice Domon ve Leonie Duquet adlı iki Fransız rahibenin öldürülmesi olayı nedeniyle de Fransa'da gıyabında yargılanarak mahkum edilmişti.

Astiz savunmasında Arjantin'i solcu ''terör''den kurtarmak için mücadele ettiğini savunarak, davayı ''siyasi intikam'' olarak nitelemişti.

İnsan hakları örgütleri, silahlı kuvvetlerin muhalif eylemciler ve solcu gerillalara yönelik cinayet ve zorla kaybettirme eylemleri sırasında 30 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylüyor.