Kırkpınar ağası iddiaya sert çıktı
Abone olAranıyor denildi yazlığından çıktı. Çıkarıldığı mahkemece serbest kalan Kırkpınar ağası iddiaların tümüne sert çıktı.
Jandarmanın düzenlediği operasyonda “rüşvet almak ve
vermek”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “suç işlemek amacıyla
kurulan örgüte üye olmak” gibi suçlardan sevk edildiği mahkemece
serbest bırakılan 649. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası
Seyfettin Selim, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Sakaryaspor Kulübü Asbaşkanı Seyfettin Selim, Yönetim Kurulu
Başkanı İsmail Gürses ile birlikte kulüp binasında basın toplantısı
düzenledi.
Hakkında ulusal ve yerel basında haksız haberler yer aldığını ifade
eden Selim, bazı gazetelerin kendisini “çete ağası” ilan ettiğini
söyledi.
Operasyon kapsamında aranan 31 kişi içinde 30. kişi olduğunu
belirten Selim, şöyle dedi:
“Burası Türkiye maalesef. Yapılan haberlerin ne kadar ciddi
olduğunu anlamanız lazım. Bir haberi bir gazete çıkarıp da
Kırkpınar Ağası değil, çete ağasıymış diyorsa ben bu gazeteye bir
şey diyemiyorum. Böyle bir suçlama asla yok. Rüşvet verdiğim iddia
edilen kişi hiç tutuklanmadı, mahkemeye dahi çıkmadı. Bu suçlamayı
yapan her kimse, nasıl yapmışsa rüşvet veren de alan da çeteye
bulaşan da bulaştı diyen de şerefsizdir, altını çiziyorum ve
bedelini ödemeye hazırım. Cuma sabahı ifademe başvurmak üzere
aranıyorum. Evime baskın yapılıyor, ben yazlıktayım. Jandarma ile
birlikte bütün kameralar sabah saat 06.00'da oradaydı. Size
soruyorum. Jandarma operasyona basınla mı gidiyor? Sabah evimin
kapısına kapıcı çıkıyor, bütün basın orada. Ağayı nasıl
çekeriz?”
Hafta sonunda adliyenin kapalı olması nedeniyle Pazartesi günü
jandarma karakoluna gittiğini bildiren Selim, şöyle devam etti:
“Evimde iki gün duruyorum, gazetelerde manşet: Kırkpınar ağası
kaçtı. Bir binbaşının beni basına servis etmesi, adliyeye çıkarılan
grubun önüne beni getirmesi konusunda bu işin sonuna kadar
gideceğim. Sabah gazetelerde çetenin bir numaralı adamı olduğuma
dair manşetler atılmış. Benim çeteyle ilgili bir araştırmam yok.
Bir telefon görüşmesinden dolayı bir kişiye rüşvet verip vermediğim
için aranıyorum. Bu da öyle büyük bir rüşvet değil. 180 TL bir şey.
Ben Kırkpınar ağasıyım, 180 TL rüşvet vereceğim, bu olacak iş mi?
Bunun aranması bile garip. Türkiye'de son zamanlarda çok gariplik
oluyor. İnsanlara suç atmak çok zor bir şey. Selim ağaya çete
iddiası gibi haberler yazıldı. Böyle bir suçlama, yargılama ve
savcılığın böyle bir iddiası yok. Böyle bir şeye bulaştıysam Allah
canımı alsın daha iyi. Ben hafriyat işi yapmıyorum, ben
belediyelere iş yapmam. Ben müteahhidim, devlete iş yapmıyorum,
özel sektöre iş yapıyorum. Cumhurbaşkanı, MHP Genel Başkanı, CHP
Genel Başkanı ile fotoğraflarımı kullanmışlar, bunlar yanlış
şeyler.”
Basında yer alan haberlerin kendisini çok yıprattığını ifade eden
Selim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepimiz belirli şekilde ekmek yiyoruz. Birilerinin namusu şerefi
ve onuruyla oynamayın. Şu anda benimle ilgili yazılan haberlerle
ilgili sonuna kadar gideceğim. Çiğ et yemedim, midem ağrısın.
Yanlış bir işim yok. Beni takip etsinler. Ulusal gazetelere servis
yapan kimse o kişiyi benim karşıma çıkarsınlar. Çocuğum beni
jandarmalar arasında görüyor ve 'babamı jandarmalar tutuklamış'
diyor. Zedelendik, hiç aranmamama rağmen 'kaçmış' deniliyor.”
Kazandığı paranın yüzde 80'ini spor kulüplerine, okullara ve sağlık
ocaklarına harcadığını belirten Selim, Kırkpınar güreş ağalığının
da bu harcamanın içinde olduğunu söyledi.
Güreş ağalığına meraklı biri olmadığını kaydeden Selim, şunları
ifade etti:
“Kırkpınar bizim 650 yıllık tarihimiz. Gelecek yıl Kırkpınar'a kimi
ağa bulacaksın? Kırkpınar ağalığına 250 bin TL verilince dünya
yıkılıyor. Bir yıl boyunca 250 bin TL vereceğim. Yatlarla
hovardalık yapan insanlar var. Hiçbir şekilde bir gecede 10 bin TL
harcayan insan değilim, içkim ve sigaram yok. 10 yere adımı
yazdırmışım, birer milyon TL versem, 10 milyon TL yapar. 650 yıllık
tarihimize niye zarar veriyorsunuz? “