Kırım tatarları biz bittik diyor
Abone olRusya'nın Kırım'ı ordu birlikleriyle kontrol altına alması, Kırım Tatarlarının hafızalarından gitmeyen acıları tazeledi.
70 yıl önce bir gecede sürgün şokunu yaşayan Kırım
Tatarları, şimdi endişeli bekleyişle ve aynı olayla karşılaşmamak
için gece-gündüz sokaklarda, camilerde nöbet tutuyor.
Kırım hakkında yıllardır araştırmalar yapan ve konuyla ilgili
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Milli Azınlıklar
Yüksek Komiserliği'nde görev alan, George Mason Üniversitesi
Öğretim Üyesi ve Jamestown Foundation uzmanı İdil İzmirli,
Kırım'daki son gelişmelerle ilgili AA muhabirinin sorularını
yanıtladı.
Rusya'nın Kırım bölgesindeki faaliyetlerini “endişe verici” olarak
nitelendiren İzmirli, Ukrayna’daki meydan olaylarından sonra,
Rusların Kırım’a saldırmak için bunu kullanacağını beklediklerini
söyledi. Kırım’ın içindeki problemlerin bunların sinyallerini
verdiğini ifade eden İzmirli, şunları kaydetti:
"Mesela Kırım’daki parlamento binasının kapısı tutularak ve etrafı
sarılarak, içeride olağanüstü toplantı yapıldı ve eski parlamento
başkanı, 99 kişilik parlamentoda sadece 40 kişi ile değiştirildi ve
yeni başkan (Vladimir Konstantinov) Kırım Tatarlarına karşı çok
nefret dolu. 2012 yılında Kırım’daki yapılan cami ile Tatarların
gecekondu şeklinde diktikleri ama içinde oturmadıkları evleri
yakanların arkasında da bunlar vardı. Orada o zaman Milli
Azınlıklar Yüksek Komiserliği’nin temsilcisi olarak bunların
videolarını sosyal medyada yayınlamıştık. Ama haklarında hiçbir şey
yapılmadı. Dolayısıyla bu kesimler içeride zaten kuvvetliydi.
Ukrayna bağımsızlığını aldığından bu yana Rusya'ya bağlanmak
istediklerini söylüyorlardı. Bu nedenle bu bir gece içinde olmuş
bir şey değil ama Rusya’dan yardım için bir gerekçe arıyorlardı.
Ukrayna’daki olaylar da vesile oldu.”
Bize sürgün dönemini hatırlatıyor
İzmirli, son yaşananların kendilerinde 1944'teki sürgün dönemini
hatırlattığını belirterek, "18 Mayıs 1944’te gece gelip sürdükleri
gibi, bir gecede gelip parlamentoyu, bakanlar kurulunu basıp,
Ukrayna bayrağını indirip Rus bayrağını diktiler, silahlar
getirdiler" ifadesini kullandı.
Kırım'daki akrabalarından "endişeli oldukları" yönünde haberler
aldıklarını söyleyen İzmirli, şöyle devam etti:
"Kırım'da akrabalarım da var. Kendilerini çok güvensiz
hissediyorlar. 'Biz bittik' diyorlar. Batılı kaynaklar orada 6 bin
asker olduğunu söylüyor ama akrabalarım 15 bin asker olduğunu
söylediler. Her yerde askerler varmış, şehirlerarası geçişleri bile
kontrol ediyorlar. Havaalanları kapalı. Milli Azınlıklar için
Yüksek Komiserliği ile temasa geçtim, onlar BM temsilcilerinin
havaalanı kapalı olduğu için gidemediklerini, salı günü gitmeye
çalışacaklarını söylediler. Kırım Tatarlarına sakin olmaları
çağrısı yaptılar benim aracılığımla. Ama Kırım Tatarları, toplu
yaşadıkları yerler ve camilerin etrafında gece-gündüz nöbet
tutuyor. Bunlar şunu hatırlatıyor bana: Seneler önce Ruanda'da
soykırım olmuştu, 2-3 gün içinde 1 milyon insan ölmüştü ve insanlar
katledilirken BM bunun soykırım olup olmadığını tartışıyordu.
Aklıma sürekli film şeridi gibi onlar geliyor."
Türkiye'den bu konuda daha fazla baskı yapmasını istediklerini
belirten İzmirli, "Türkiye'nin en azından boğazları kapatmasını,
buradan Rus askerlerinin geçmemesini istiyoruz" dedi. ABD Başkanı
Barack Obama’nın da çok şey söylese de eyleme geçme konusunda
genellikle yetersiz kaldığını savunan İzmirli, "Obama’nın çok sıkı
baskı yapması lazım" dedi.
Oradaki akrabalarımız çok endişeli
Kırım Türkleri Amerikan Birliği'nin eski Başkanı ve Denetim Kurulu
Başkanı Huriye Altan da AA muhabirine, Kırım Tatarlarının şu anda
çok endişeli olduğunu ve yeni bir sürgünle karşılaşmaktan
korktuklarını söyledi.
Kırım Tatarlarının, Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı kalmasını
istediklerini belirten Altan, şöyle konuştu:
"Sosyal medya sayesinde Kırım'dan haberler geliyor bize. Orada
akrabalarımız var. Dün sabah ikide onları arayabildik, gündüz
ulaşamamıştık. Onlar da çok endişeli. Genç erkekler sokakta gece
nöbet tutuyorlar, 'acaba Rus askerleri tekrar gelecek mi, 70 yıl
önceki sürgünü yine yaşayacak mıyız' diye korkuyorlar, çok tedirgin
ve endişeliler. Daha önce sürgünü yaşamış, sürgünde doğmuş ama
sonra tekrar Kırım’a binbir zorlukla geri dönmüş Kırımlılar için
zor bir dönem bu. Başlangıçta Rusların müdahalesine yönelik bir
beklenti yoktu ama tedirginlerdi. Soçi Olimpiyatları biter bitmez
Kırım’a askeri müdahale yapmaları, bunun hazırlığını önceden yapıp,
olimpiyatların bitmesini beklediklerini gösteriyor."
Kırım Tatar Milli Meclisi'nin (KTMM) yeni Başkanı Refat Çubarov'un
devamlı sükunet çağrısı yaptığını belirten Altan, gelişmeleri
yakından izlemeyi sürdürdüklerini bildirdi.
Altan, ABD yönetiminin tutumundan ve Türkiye’nin de yardım ve
desteklerinden memnuniyetlerini dile getirirken, Amerikalı Kırım
Tatarları olarak Obama’ya gönderilmek üzere bir mektup kampanyası
başlattıklarını da duyurdu.