Türkiye İstatistik Kurumu’nun Tüketici Fiyat Endeksi’ne göre
geçen ay en çok artış gösteren harcama kalemi konut oldu.
Önceki aya oranla konut fiyatları yüzde 8,08 arttı.
Gayrimenkul ve kira fiyatları “düşen
enflasyondan” muaf sanırım.
Ya da enflasyon reelde düşmüyor, algıda düşüyor.
Kirada uygulanan yüzde 25’lik zam sınırı temmuz ayında
kaldırıldığı için kiralar anlamsız bir şekilde arttı.
Memurun, işçinin, emeklinin ev sahibi olmak, ev almak ihtimali
söz konusu bile olamazken,
Üniversite okumuş, yüksek lisans yapmış beyaz yakalıların dahi
ev alması mümkün değil.
Yüksek kira bedelleri, kiralardaki fahiş artışlardan dolayı
şehirden taşraya, şehir merkezinden kenar mahallelere doğru giden
ters göç var. İstanbul’da son beş yıl içinde 2,2 milyon kişi göç
etti. Enflasyon son 20 yoldaki en yüksek seviyeye ulaşmasıyla
birlikte geçim zorluğu insanları göçe zorladı. Gidenlerin sayısı
gelenlerden fazla olmaya başladı.
Bugün gelinen noktada ülkede barınma ihtiyacını karşılayabilmek
için alınan maaşın yüzde 50’si ya da yüzde 75’ini gözden çıkarmak
gerekiyor. Beslenme ve rutin giderleri karşılamak için yeterli
bütçenin olmadığı durumda ev sahibi kiracı kavgası, hatta ev sahibi
kiracı cinayeti işleniyor. Toplumsal vaka sayısında artışlar
yaşanıyor.
Kiracı, Uzman Çavuş Emre Kuşçu 33 yaşında,
Ev sahibi, Necati Çınar 54 yaşında,
Emre Kuşçu’nun kirası 5500 lira
Temmuz ayında ev sahibi Necati Çınar 13.000 lira istiyor,
Emre Kuşçu TÜFE oranında zam yaparak 9100 lira ödeyebileceğini
söylüyor.
Ev sahibi Necati Çınar 9100 lirayı kabul etmiyor.
“Malımın ortağımısın, ödemiyorsan defolup
gidersin” diyor.
Bunun üstüne;
Kiracı Emre Kuşçu “Yüz yüze bakıyoruz. Mahkemelerde
uğraşmak yerine orta yolu bulalım” diyor.
Kiracı ve ev sahibi anlaşamıyor.
Emre Kuşçu kirasını 9100 lira olarak yatırıyor.
Ev sahibi Necati Çınar yatırılan kira ücretini kabul
etmiyor.
Ev sahibi yanına 30 yaşındaki oğlunu da alarak kiracı Emre
Kuşçu’nun kapısına gidiyor.
Kuşçu “Kira çok yüksek, ödeyemem borçlarım var”
diyor.
O sırada 30 yaşındaki ev sahibinin oğlu Yavuz araya giriyor.
“Babamı kimse tehdit edemez, evden çık ben
oturacağım” diyor.
Emre Kuşçu “Kimseyi tehdit etmiyorum, hakkımı mahkemede
arayacağım sizin beni çıkartmanız bir yıl sürer”
diyor.
Bu arada evdeki üç çocuk önünde yaşanıyor bu tartışma…
Emre Kuşçu ev sahibi Necati Çınar’a 9100 TL yerine 12.000 TL
gönderiyor. Ev sahibi yine kabul etmeyince…
Emre Kuşçu resmi kıyafetlerini çıkarıp, sivil kıyafetlerini
giyinip saat 19.00’da ev sahibinin iş yeri olan marangoza gidiyor
‘orta yolu bulmak amacıyla’
Ama durum hiç de öyle olmuyor.
Emre Kuşçu önce oğul Yavuz Çınar’a sonra babası Necati Çınar’a
ateş ediyor.
Yavuz Çınar Emre Kuşçu’ya küfredince
Emre Kuşçu Yavuz Çınar’ın göğsüne ateş ederek öldürüyor.
Kuşçu baba oğlu öldürüp komutanına bilgi veriyor ve sonra polise
teslim oluyor.
Baba oğul mezara, 3 çocuk babası Emre Kuşçu cezaevine…
Sönen ve kaybolup giden hayatlar,
Devletin kurumlarının acil bir şekilde el atması gereken en
önemli konulardan birisi kiracı ev sahibi meselesidir. Her tür
konfor ve şatafatın yaşandığı düzende iki can hayatından olurken
bir canda demir parmaklıklara mahkûm olması sosyal devlete yakışan
olamaz.