Kınalı kuzuların hikayesi

Abone ol

Elleri kınalıydı onların.. Gülerek el salladılar. Dağlara çıkıyorlardı.

İnternethaber-Yüksekova ve Şemdinli'ye 20 araçlık askeri konvoy sevk edildi..  Bazı askerlerin elleri kınalıydı.. Sıcak çatışmalara gireceklerdi, orası kesindi..

Bu genç de el salladı.. Eğitimleri yeni bitmiş örtülü bir savaşın tam ortasına dalacaklar. Al rengi elleriyle sanki düğüne gidiyordu.. En zor operasyonlara katılacak, ölüm onların en yakın arkadaşı olacak.

Kurşun sesleri onların adeta melodisi olacak. Mayınlar onların sinsi düşmanı olacak. Bir de buna dağların donduran o ayazı eklenecek..

Annesi ve ailesi 24 saat ayakta dikilecek.. Telefonda kimileri "hakkını helal et" diyecek şehitliğin yakın olduğunu hissedecekler.. Kimileri de duygularını mektuplara dökecek.. Analar kuzularının geri dönüş yolunu gözleyecek. 

İşte minibüsteki askerler bu inançla yola çıkmışlardı. Annelerinin kınalı kuzularıydı onlar.. Şimdi bu ülkenin, çileyle, acıyla yoğrulan memleketin kınalı kuzuları oldular.  



Anadolu askerin eline kına yakılması bir gelenek haline geldi. Geleneğe göre ‘kına’ olayının hikayesi şöyle:

‘Bir gün birliğini denetleyen bir komutan askerin eline kına yakıldığını görür, ona elindeki kınanın sebebini sorar. Asker şöyle cevap verir: Bizim köyde üç şey için üç yere kına yakılır. Kurbanlık hayvanın üzerine kına yakılır. Allah’a yakınlığın işareti olsun diye. Gelinin eline kına yakılır kocasına yakın olsun diye. Askerin eline kına yakılır, vatanına yakın ve kurban olsun diye.’
Günün Önemli Haberleri