Kimse göğüslerimi yeni görmüyor

Bu pozlarla sınırları zorladığımı düşünmüyorum. Zaten o fotoğraflar çıplak fotoğraflar değil! Bu ülkedekiler de benim göğüslerimi ilk defa görmüyor!""Ben kendime iyi bakabilen biri değilim. Hayatımda hiç spor yapmadım, güzellik merkezine gitmedim. 37 yaşındayım. Tabii ki yüzde 50 genetik mirasımı harcıyorum."

Eyşan Özhim, şu sıralar "Şarkı Söylemek Lazım"daki jüri üyeliğiyle gündemde... Eşini çok sevdiği halde 17 yıllık evliliğini sürdüremediğini söyleyen Özhim, "Nikáh masasına çok küçük yaşta oturdum. Zaten, ondan önce de bir hayat tecrübem yoktu. Bu yüzden genç yaşta evlilik büyük hata" dedi.

FHM dergisine verdiğiniz pozlar; "37 yaşındayım ama hálá güzelim ve bitmedim" demenin başka bir yolu muydu?

- Bu anlamda başka bir şey yaptım ben. Metin’in klibinde rol aldım! Bana ’bukalemun’ deniyor. Çünkü her zaman değişmeyi, farklılaşmayı biliyorum. Son marka çekimimde platin saçlı olmuştum. Ardından da şirketten ayrıldım. Sonra bir gazetede benim yerime gelen yeni modelin fotoğrafıyla, benim platin saçlı fotoğrafımı yan yana koyup; "Eyşan yaşlandı" imajı çizilmiş. Bunun üzerine ben de Metin’in klibinde rol alarak yaşlanmadığımı kanıtladım. 70 yaşında bile, bu işi 70 yaşındaki halimle yapacağım! FHM’deki çekime gelince... Çok özel bir fotoğraf programıydı bu. Bomboş bir alanda, fotoğrafçıyı da görmeden bir çekim yapılacaktı. Hiç denemediğim bir çekim tarzı! Çekimi yapan arkadaşım; "Deneyimsiz bir mankeni boş bir alana koyamam. Bana yardım eder misin" dedi. Ben de kabul ettim.

Evliliğiniz 17 yıl sürdü. Bunca zamandan sonra; "Her şey bitmeye mahkûmmuş" diyor musunuz?

- Biz birbirimizi çok sevdik. Bugün ihtiyacı olsa, hiç düşünmem canımı çıkarır, veririm! Onun da bana aynı şeyi yapacağını biliyorum. Ama evlilik dediğiniz şeye sevgi yetmiyor! Hele bizim işimizi yaparken hiç olmuyor!

17 yıl uzun bir süre. Bunca zaman nasıl sürebildi?

- Çok gençtim, küçüktüm. Erken evlendim. Ondan önce de bir hayat tecrübem yoktu. Erken evlenmesin hiç kimse! Genç yaşta evlilik çok yanlış.

Eski eşiniz Serdar Bey yıllardır müzikle iç içe. Neden sizin kadar ünlü olamadı?

- Onun tercihi böyleydi. Ben bu piyasanın içinde hızla isim yaparken, o uzak durmak istedi. Yolları da bu sebepten dolayı ayırdık. O hiçbir şekilde bilinen biri olmak istemiyor. Çok da iyi bir müzisyen. O istemiyor diye sürekli ben basınla ayrı bir yerde, o ayrı bir yerdeydi. Gazeteciler aradığında çok kızıyordu, sinirleniyordu.

 "Şarkı Söylemek Lazım"da jüri üyesi olmayı kabul etme nedeniniz neydi?

- Orada kendi alanında son derece kaliteli düzgün insanlar vardı. Bana da; "Biz kavgalı, dövüşlü bir yarışma yapmak istemiyoruz. Böyle kaliteli bir ortamın içinde sen de ol" dediler. Ben de ikna oldum. Fakat son birkaç haftadır çok kavgalı geçiyor program. Bu yarışmadaki kimliğim marka yöneticisi Eyşan Özhim! Benim orada bedava söylediğim şey için insanlar bana trilyonlar ödüyorlar. Bunun karşılığında da trilyon dolarlar kazanıyorlar.

 Peki bu yarışmada yer aldığınız için pişman mısınız?

- Son haftaya kadar pişman değildim ama şimdi biraz pişmanım.

BENİM SESİME İHTİYAÇ YOK

 Siz hiç şarkıcı olmayı düşündünüz mü?

- Çok teklif geldi. Eski eşimin albümünde bir beste, iki tane de sözüm vardı. Ozan Doğulu da dahil bir sürü insan; "Gel sana albüm yapalım" dediler. Düşünmedim. Bunca güzel ses varken benim sesime hiç ihtiyaç yok!

Ülkemizde mankenler genellikle şarkıcı ya da oyunculuğa geçiş yaparlar. Siz ise marka yöneticisi oldunuz...

- Güzel sanatlar eğitimi aldım. Yıllardır büyük paralarla beni şarkıcı ya da oyuncu yapmak için kandırmaya çalışanlara; "Şu an kariyerimle ilgili yapmam gereken şeyler var" diyerek direndim. Yedi yıl marka yöneticiliği yaptım...

Çalıştığınız firmadan neden ayrıldınız?

- Zaten işe girerken; "Beş ya da yedi yıl sonra giderim" demiştim. Çünkü bir sinema filminde oynamadan, Yunanistan’a gitmeden ve resim sergisi açmadan ölmek istemiyordum! İşi bırakır bırakmaz, Yunanistan’a gittim. "Kısık Ateşte 15 Dakika"da oynadım. Şimdi bir tek resim sergisi hayalim kaldı. Onu da yaparsam hemen öleceğimden korkuyorum!

Diriliğim genetik

Güzel olduğum için şarkıcı da olayım diye düşünmedim. Benim bir sloganım var; "Dünyayı güzellik kurtaracak!" İç güzelliğinden bahsediyorum ama. Ben kendime iyi bakabilen biri değilim. Hayatımda hiç spor yapmadım, güzellik merkezine gitmedim. 37 yaşındayım. Tabii ki yüzde 50 genetik mirasımı harcıyorum. Ama bir insanın güzel ve genç kalması için içinin güzel olması lazım.