Kimler hakkında suç duyurusunda bulundu ?
Abone olÇağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen Zekeriya Öz, Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve...
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen Zekeriya Öz,
Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında suç duyurusunda
bulundu.
Savcı Öz, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamanın dışında
bir de yazılı açıklama yaptı. Avukat İsmail Yanar tarafından
gazetecilere dağıtılan yazılı açıklamanın ilk bölümünde, “17 ve 25
Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra yürütme organının
üyelerinin söylemleri ve eylemleri ile aynı doğrultuda hareket eden
ve bu bağlamda yolsuzlukların soruşturulmasının önüne geçilmesi ve
kapatılması için cansiperane bir gayet içinde olan yazılı ve görsel
medyanın bir kısmının şahsımı doğrudan hedef alan ve basın
özgürlüğü sınırları içinde değerlendirilmesi mümkün olmayan
saldırılarla aynı merkezden idare edildiği izlenimini verecek
şekilde yürütme organının her seviyedeki üyeleri tarafından
yolsuzluk operasyonunda görev alan emniyet görevlilerine yönelik
yapılan ve benzersiz bir hukuk katliamı olarak tarihte şimdiden
yerini alan 22 Temmuz operasyonundan önce medyada operasyon
yapılacağını yönelik yargı bağımsızlığını ayaklar altına alacak ve
yargının tamamen yürütmenin emrinde hareket ettiği kanaatini
doğuran açıklamaları ve emniyet görevlilerine yönelik yapılan
operasyondan sonra hakim ve savcılara yönelik uluslararası belgeler
ile anayasamızın ve 2082 sayılı kanun başta olmak üzere yürürlükte
bulunan mevzuatımızdan haberdar olunmadığı açık olan beyanları
üzerine adına görev yaptığım milletimin doğru bilgilendirilmesi
adına aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur”
ifadelerine yer verildi.
“HUKUK DIŞI TALEPLERE DE HER ZAMAN DİK DURDUM”
Soruşturmada görev almış hakim ve savcıların iftira boyutuna ulaşan
gerçek dışı iddialarla hedef haline getirildiğini savunan Öz,
açıklamasında şöyle dedi:
“Yakın tarihte kamuoyu tarafından da yakından takip edilen ve
ülkemizdeki demokrasinin üzerindeki her türlü vesayetin sona
erdirilmesine katkıları insaf sahibi herkes tarafından bilinen
soruşturmalarda görev almış cumhuriyet savcıları ile gerek
soruşturma aşamasındaki mahkeme kararlarına imza atan, gerekse bu
dosyaların kovuşturma aşamasında yargılamayı yürüten hakimler
iftira boyutuna ulaşan gerçek dışı iddialar ile belirli kesimlerin
hedefi haline getirilmektedir. Medya destekli bu saldırıların
amacının yolsuzluk soruşturmalarını gündem değiştirerek unutturmak
ve işini yasalara uygun biçimde yapmaya çalışan yargı mensupları
aleyhine olumsuz algı oluşturmaktadır. Bu saldırılar ile
anayasamızda yasama ve yargı ile birlikte devletin üç temel
erkinden birisi olan yürütme organı tarafından anayasal kuvvetler
ayrılığı ilkesine aykırı biçimde yargı erki mensupları üzerinde
baskı oluşturulmaktadır. Öncelikle görevimi kanunların verdiği
yetkiye ve hukuka uygun olarak yerine getirdiğimi belirtmek
isterim. Aynı soruşturma kapsamında dosyalarında birlikte görev
almak ya da aynı adliyede çalışmak vesilesi ile tanıdığım şu anda
benimle aynı saldırılara maruz kalan hakim ve savcıların da hukuk
dışına çıkmadan görevlerini fedakarca yerine getirme çabası içinde
olduklarına yakinen şahidim. Görevimi yerine getirirken yasaların
verdiği yetkiler dışında hiçbir yetki kullanmadım ve kimseden emir
ve talimat almadım. Hukuk dışı taleplere de her zaman dik
durdum.”
6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile 2802
sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda hakim ve savcılar hakkında
soruşturmaların nasıl yapılacağının ayrıntılı bir şekilde
düzenlendiğini belirten Öz, “Buna rağmen yürütme organının bazı
mensupları ile algı oluşturmaya çalışan bir kısım medya kuruluşları
tarafından hakim ve savcılara yönelik operasyon yapılacağından
bahsedilerek bağımsız yargı mensupları korkutulmaya ve sindirilmeye
çalışılmaktadır. Bununla birlikte tüm baskılara rağmen yargı
mensuplarının korkmadan çekinmeden hukukun yanında yer alacağına
dair inancımı koruduğumu belirtmek istiyorum” dedi.
“BUGÜNE KADAR BİRÇOK TEHDİT ALDIM”
Savcı ÖZ, yaşanılan bu süreçte başta yürütme organı mensupları
olmak üzere herkesin yargıya olan güveninin korunması için
hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çizerek, “Yıpratılmış ve
baskılarla sindirilmiş bir yargının demokratik bir hukuk devletinde
olmaması gerektiği herkesin malumudur. Yürüttüğüm soruşturmalardan
dolayı bugüne kadar birçok tehdit aldım. Bu tehditlere aldırmadan
ve korkmadan millet adına yürüttüğüm mesleğimi yürütme organının
bir kısım üyeleri ile onların eylem ve söylemleri ile aynı
doğrultuda yayın yapan medya mensuplarının saldırıları sonrasında
korkmadan yürütmeye devam edeceğimin bilinmesini istiyorum.
Uluslararası standartlara ulaşmış demokratik bir hukuk devletine
bir an evvel ulaşılması ve hangi kesimden olursa olsun yaşanan
insan hakları ihlallerinin en kısa sürede sona ermesi temennisi ile
kamuoyuna saygı ile duyurulur” açıklamasında bulundu.
(İHA)