Kimin eli kimin cebinde ortaya çıktı
Abone olErgenekon'da uyuşturucu-PKK-kara para aklama ilişkileri ortaya çıktı. Hangi isim kiminle ilişkili? Kara para nasıl aklanıyor? Hangi ülkelerle ilişki var?
Aksiyon Dergisi, bu hafta Ergenekon Terör Örgütü ile
Danıştay cinayetinin kilit bağlantılarının yer aldığı Doğuş
Factoring dosyasındaki uyuşturucu, cinayet ve kara para aklama
ilişkilerini kapağına taşıdı. Yargıtay'ın "Danıştay ve Ergenekon
davaları birleşsin" kararından sonra gözler Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'ne döndü.
ALMANYA-TÜRKİYE-PAKİSTAN BAĞLANTISI
Mahkeme 23 Mart'ta kararını verecek. Ancak Danıştay davası
dosyasında yer alan ve cinayetinin kilit ismi Alparslan Arslan'ın
avukatlık yaptığı, Muzaffer Tekin'in bir dönem ortağı olduğu Doğuş
Factoring dosyası, Ergenekon yapılanmasının
Almanya-Türkiye-Pakistan hattındaki ilginç bağlantılarını gözler
önüne seriyor.
UYUŞTURUCU-PKK-KARA PARA
Aksiyon Dergisi'nin kapağına taşıdığı habere göre, Alman ve Türk
polisinin yaptığı tahkikatlar ve mahkeme kayıtları,
Ergenekon sanıkları 1990'lardan gelen uyuşturucu-PKK-kara
para ilişkisi içine girmiş. Derginin haberine göre, bu
ilişkiler ağı çözülürse, Ergenekon'un Türkiye'den Avrupa'ya ve
hatta Pakistan-İran gibi uyuşturucu güzergâhlarındaki 'derin'
yolculuğuna dair ayrıntıları ortaya çıkacak.
KARANLIK İLİŞKİLER
Ayrıca Ergenekon sanıkları Sedat Peker, Muzaffer Tekin ve Mehmet
Fikri Karadağ'ın uyuşturucu kaçakçısı Ertuğrul Yılmaz ile
ilişkileri, Urfi Çetinkaya ve Hüseyin Baybaşin gibi uyuşturucu
baronlarına uzanan ilginç ilişkiler ağı deşifre ediliyor.
ÇARPICI BİLGİLER
PKK-uyuşturucu-mafya üçgenindeki Ergenekon'un Avrupa'dan
Türkiye'ye uzanan kanlı mücadelesi ise oldukça çarpıcı bilgilerle
dolu. İbrahim Şahin'den Alparslan Arslan ve Muzaffer Tekin'e, Sami
Hoştan, Sedat Peker, Veli Küçük, hatta uyuşturucu kaçakçısı Urfi
Çetinkaya'ya kadar birçok isim 1990'lardan beri ilginç ilişkiler
ağı içinde bulunmuş.
UYUŞTURUCU PARASIYLA KURULDU
1997'de yüklü miktarda parayla Türkiye'ye dönen Ertuğrul Yılmaz,
uyuşturucu baronu Urfi Çetinkaya'nın sağ kolu olarak
bilinen Murat Hakan Doğan ile ilişkiye geçti. Bir yıl
sonra Doğan ile ortaklık yaparak 1 trilyon sermayeli Doğuş
Factoring Hizmetleri AŞ isimli şirketi kurdu. Muzaffer
Tekin'in yüzde 10 hissesi vardı.
KİLİT İSİM ALPARSLAN YILMAZ ÖLDÜRÜLDÜ
Danıştay saldırısına kadar, Doğuş Factoring'in çek senet icra
işlerini Alpaslan Arslan yürüttü. Soruşturma kayıtlarına yansıyan
bilgiye göre, Ertuğrul Yılmaz, Doğuş Factoring aracılığıyla
1999-2003 arasında 38 trilyon civarında parayı Türkiye'ye
getirdi. Bunu tefecilik yoluyla sisteme soktu. Bütün bu
ilişkilerin kilit ismi Yılmaz, Nisan 2003'te Almanya'da
ilginç bir cinayete kurban gitti. 3 Nisan 2003'te
öldürüldüğünde evinde birbirinden ilginç simalar vardı: Orhan,
Tugay (muhtemelen Ertuğrul Yılmaz'ın yeğeni Sit Turgay Birol),
Ayhan (Parlak), Pakistan uyruklu 'uyuşturucu baronu' Shahbaz
Khan.
CENAZEYİ PEKER'İN KARDEŞİ ORGANİZE ETTİ
Yılmaz'ın İstanbul Kadıköy ve Düzce'de yapılan cenaze törenlerine
Tekin ve Karadağ bizzat katılmış. Cenaze törenini ise hapiste olan
Sedat Peker'in kardeşi ve adamları organize etmiş.
YILMAZ ÖLDÜRÜLDÜ
Bütün bu olaylar yumağında isimsiz bir ihbar mektubunda Ertuğrul
Yılmaz ve Cumhur Yakut isimli şahısların uyuşturucu ve adam öldürme
olaylarından elde ettikleri paraları Almanya, Dubai, İsviçre ve
Türkiye'de akladıkları, Türkiye'de de Doğuş Factoring'in
kullanıldığı ihbar edilmiş. İhbara göre, para gücü
yükseldikçe Kürt gruplar Almanya'daki paradan pay istemiş,
aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı da Ertuğrul Yılmaz
öldürülmüş.
PARALAR NASIL AKLANIYOR?
Alman ve Türk polislerinin ortak çalışmasıyla ortaya
çıkan Ertuğrul Yılmaz cinayeti dosyasının ayrıntıları bunlarla da
sınırlı değil. Yılmaz ile Muzaffer Tekin, Sedat Peker
bağlantılarından, hatta Danıştay saldırısını gerçekleştiren
Alparslan Arslan irtibatlarından, Doğuş Factoring dosyasında yer
alan bazı isimlerin Ergenekon mensubu oldukları tespit edildi.
Bu isimler Ertuğrul Yılmaz ve adamları eliyle uyuşturucu
kaçakçılığı, çek-senet tahsilatı, adam öldürme gibi eylemleri
yürütmüştü. Ergenekon adına, uluslararası uyuşturucu ticareti,
çek-senet tahsilatı ve adam öldürme suçlarında elde edilen paralar,
Türkiye, İsviçre, Dubai, Pakistan ve Almanya'da kurulan şirketler
aracılığıyla aklanıyordu. Yine aynı tespitlere göre,
Ertuğrul Yılmaz, Murat Hakan Doğan ve Shahbaz Khan uyuşturucu
kaçakçılığı ve kara para aklama organizasyonunda anlaşmazlığa
düşmüştü. Ertuğrul Yılmaz'ın Sedat Peker'e, onun da emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'e bağlı olduğu, kuryelerle alınan paraların
Peker üstünden Küçük'e teslim edilmiş olabileceği iddiaları
gittikçe önem kazanıyor.