Kimileri alkışlar, kimileri tokatlar!

Kemal Klıçdaroğlu 6, Devlet bahçeli 13 seçim kaybetmiş şimdiye kadar. Keşke bu açıklamayı bir kez olsun onlar da yapabilseydi.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Başbakan Davutoğlu, "Kazanırsam görevime devam edeceğim, kazanmazsam genel başkanlık koltuğunu daha başarılı olan birine devredip gideceğim" diye açıklama yapmış.

Buram buram kalite ve asalet kokan bir açıklama. Kendisine ve milletine güvenen biri böyle bir açıklama yapabilirdi ancak...

Keşke bu açıklamayı bir kez olsun muhalefet liderleri yapabilseydi. Ama onları oturdukları günden beri sanki koltuğa vidalamışlar!

Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduğundan beri sadece 3 seçim kazanmış. Ancak Türkiye genelinde değil, parti içinde seçimler bunlar.  İkisi genel başkanlık, biri ön seçim!

Kendi ön seçiminde bile ancak ikinci sıradan çıkabilmiş. Hem de CHP'nin kalesi sayılan İzmir'de...

Devlet Bahçeli ise aday listelerine giremeyen arkadaşlarına seslenmiş, "Üzülmeyin; davaya hizmet edecekseniz illaki milletvekili olmanıza gerek yok. Başka görevlerde alabilirsiniz" diye nasihatta bulunmuş.

Kemal Klıçdaroğlu 6, Devlet bahçeli 13 seçim kaybetmiş şimdiye kadar.

Her ikisi de yeniden ve büyük bir heyecanla seçime giriyor. Ve her ikisi de, iktidara geliyoruz naraları atıyor!

1 yılda 2 seçim olmuş, bu seçimlerde yüzde 45 ila yüzde 52 almış partiyi iktidardan düşüreceklerini iddia ediyor mübarekler!

AK Parti döneminde yoksulluk ve yolsuzluk artmış, özgürlüklere büyük kısıtlamalar getirilmiş. Herkes bu duruma isyan ediyormuş. Bundan dolayı oyları mum gibi eriyormuş. Halk yeni bir iktidarın zamanının geldiğine inanıyormuş!

Savundukları tez bu!

Çok yanılıyorsunuz beyler, gerçek hiç de öyle değil.

Asıl zulüm eskidendi eskiden. AK Parti'den önceki zalim iktidarlara karşı aklı selim Müslüman kesim sukut edip, yaşadıkları zulmü Allah havale ediyordu.

Kimmiş zulüm görenler?

Soru çalıp milletin hakkını yiyenler, himmet ve zekat paralarıyla kasalarını dolduranlar, Türkiye'de dindar gibi görünüp ABD ve Avrupa'da İslam karşıtlığı yapanlar, para muslukları kapatılınca iki polis ve bir savcıyla darbe yapmaya çalışanlar mı?

Kimmiş hırsız ve yolsuz?

En küçük ekonomik krizde milletin bankasından 370 milyar dolar parayı zula yapıp arkasını dönüp giden hırsızların, hırsızlıktan bu denli şikayet etmesi ne de güzel bir ironi!

Çocuğu ve hatta torunu yaşında üniversiteli kızlarla düşüp kalkan, onların altına Range Rover araba çeken eski milletvekilleri çok ahlaklıydı zaten!

Bari utanın ve susun! Susun da kullandığınız kelimeleri, harfleri daha fazla kirletmeyin!

Kemal Kılıçdaroğlu'na Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Birinci parti çıkmazsam bırakır giderim" sözünü sormuşlar. "Bu gayet doğal arkadaşlar. Siyasete giren insanın başarıyı hedeflemesi lazım. Eğer başarısız olursa siyaseti bırakması lazım. Bu gayet doğal bir şey" diye cevap vermiş.

Kendisinin başarı kıstası yüzde 25-26 bandı olduğu için "Ben de bırakırım" sözünü ağzından almak mümkün değil.

Şimdi de "Milletçe alkışlıyoruz" diye yeni bir icat çıkardılar başımıza... Her ayaklanmada "Avrupa'ya ispiyonluyoruz", seçimlerde kaybedince, "Bunlar koyun, bunlar makarnacı, bunlar kömürcü diyoruz" diye kampanya başlatıyorlardı.

Şimdi de alkışlayacaklar!

Bundan önceki yerel seçimlerde hep birlikte, "Hayat bayram olsa" diye şarkılı türkülü bir reklam filmi çekmişlerdi. AK Parti seçmeni sandıkta hayatı hepsine zehir etti.

Lütfen reklam filmini açıp tekrar ve dikkatlice izleyin. İçerikteki görüntülerin bir kesime resmen "Size hayat yok!" dediğini göreceksiniz.

Başörtülü tek bir kadına modern hayat içinde yer vermediklerini bu reklam filminde açık ve net olarak göreceksiniz. Başörtülü kadınlara sadece tarlada ve tekstil atölyesinde çalışırken, pazarda alışveriş ve gözleme yaparken rastlayacaksınız. Sarıklı, cübbeli, çarşaflı bir kişi göremeyeceksiniz.

Reklam filminde bahsettikleri "Malum zihniyet" kim, şimdi anladınız mı?

Neyse...

Geçtiğimiz yerel seçimlerde Erdoğan'ın sesinin kısılmasını alay konusu haline getirip gülenler olmuştu. Bu kardeşiniz o dönemde, "Kimilerinin sesi seçimden önce kısılır, kimilerinin sesi seçimden sonra kesilir. Allah bizi her seçim sonrası sesi kesilenlerden eylemesin" demiştim.

Hiç endişeniz olmasın.

Seçime şunun şurasında iki aydan kısa bir zaman kaldı. Millet sandık başına gittiğinde kimi alkışlayacak, kimi tokatlayacak görüp yaşayacağız.

Ben şundan adım gibi eminim...

Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerden hemen sonra, geçtiğimiz tüm seçimlerde yaptığını yapacak, "Biz kazandık" diye kısa süreliğine ortalıkta dolaşacak.

Hatırlayın!

Geçtiğimiz yerel seçimlerde yüzde 45'nin yüzde 27'den büyük olduğunu ancak 5 gün sonra anlayabilmişti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 38'in yüzde 52'den büyük olduğunu 3 gün boyunca savunmuştu hesap uzmanı!..

Bu seçimde de aynısı olacak!

Bir dahaki seçime de, "AK Parti gidene kadar nefes alıp vermiyoruz" diye bir kampanya düzenlerler artık!

NOT: Şimdi bunları yazdım diye yine "Yandaş yalaka" diyenler olacak. Gördüğü her b.ka konan sinek misali bir gün HDP'ye, sonraki gün MHP'ye, ertesi gün CHP'ye oy vereceğini söyleyenlerden olmaktansa, milli ve manevi değerleri ayaklar altına alanlardan olmaktansa, devlet ve  millet düşmanlarına karşı dimdik ayakta duranların yandaşı ve yalakası olmayı onur sayıyorum.

Bu kadar net!