Kimden gelirse gelsin bu film çok eski bir film
Abone olBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Taksim Gezi Parkı’nda sergilenen filmin çok eski bir film olduğunu söyleyere...
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır,
Taksim Gezi Parkı’nda sergilenen filmin çok eski bir film olduğunu
söyleyerek, "Sokaktaki eylemler, sokaktaki öfke iktidar belirlemeye
kalkarsa bunun adı demokrasi olmaz" dedi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı ve 12 Eylül Ülkücü Mağdurları Komisyon
Başkanı Remzi Çayır, yazılı bir açıklama yaparak son günlerde
yaşanan ve Taksim Gezi Parkı protestosuyla başlayan olayları
değerlendirdi. Çayır, “Masumane, sadece birkaç ağacın koparılıp
koparılması veya Gezi Parkının düzenlenmesiyle ilgili ortaya konan
görüşlere karşı çıkmayla başlayan bir hareket ne yazık ki
bazılarının ekmeğine yağ sürdü. Kimden gelirse gelsin film
gerçekten çok eski bir film. Seyrede geldiğimiz film bizimde
gençlik yıllarımızda bizimde bedel ödeyerek bir şekilde yaşadığımız
ve içerisinde bulunduğumuz o filme de benziyor” diye konuştu.
Herkesin protesto hakkını kullanabileceğine vurgu yapa Remzi Çayır,
“Bir toplulukta farklı görüşlerin de seslendirilmesi, yer bulması
demokrat olmanın da bir gereğidir. Demokrasinin de gereğidir.
Sadece çoğunluğun sesini çıkardığı azınlığın baskı altına alındığı
rejimlerin adı demokrasi olamaz. Dolayısıyla da herkesin kendini
rahatlıkla ifade edebildiği protesto hakkını kullanabildiği,
memnuniyetsizliğini dile getirebildiği bir ortam olmalıdır” diye
konuştu.
"SANDIĞI SOKAK BELİRLEMEZ"
Remzi Çayır, sokakları yakıp yıkanlara ise tepki gösterdi.
"Sokakları, iş yerlerini, otobüs duraklarını, otobüsleri veya
insanları şu yada bu şekilde rencide etmek onları yok etmek,
sokakları yaşanılmaz kılmak doğru bir davranış değildir" diyen
Çayır şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ankara Kızılay’da göstericilerin ortasındaydım. Birçoğuyla
görüştüm. Taş atanla da görüştüm normal bir kenarda durmuş gazdan
etkilenmemeye çalışan ama protesto grubu içerisine olan gençlerle
de görüştüm. Birçok isimle karşılaştım yani grup anlamında
ideolojik olarak bakan da bakmayan da vardı. Bu hareketi kendisi
için bir çıkar yol, çok güzel bir ortam olarak gören hastalıklı
bir, Türkiye’de geçmişten beri hala devrim, komünist dünya, sürekli
devrim diyen hastalıklı bir grup var ne yazık ki. Bu grup bu
zamanları çok iyi koklamakta sisli ve puslu havaları gözetlemekte
ondan sonra kendisine ait bir yer edinmekte, zaman zamanda provoke
edebilmektedir kitleleri.
Dün gördüm taşı eline alıp polise atan, durağı yıkan camları kıran,
iş yerlerini tahrip eden insanların bir türlü onarılmaz bir
ideolojik saplantı içerisinde olan bir insan grubunun yaptığını
gördüm. Çoğunluk biraz daha sakin, biraz daha itidalliydi.
Hala sokaktan sandığa gitmek isteyen bir anlayış var Türkiye’de
hala darbe ortamlarını şu yada bu şekilde meşru sayan darbe önce
zeminleri hazırlamaya çalışan bazı sivil akıllar var. Hala
uslanmamış bir türlü demokrasi ile barışmamış insanların olduğu
görünüyor. Halbuki sandığı sokak belirleyemez. Yani sokaktaki
eylemler sokaktaki öfke iktidar belirlemeye kalkarsa bu oyunun adı
demokrasi olmaz. O zaman Afrika ülkelerinde erken kalkan çavuşun
darbe yapması gibi bizim ülkemizde Allah etmesin buna döner. Böyle
bir ortamı kimse istemez. Kaldı ki millet iradesinin tecelli
etmesini engellemeye çalışan millet iradesini yok sayan kaba
kuvveti öne çıkarıp iktidar çıkarmaya çalışanların karşısında
Allah’ın izniyle milletin her zaman yanında yer almış 28 Şubat, 27
Mayıs’ta, 27 Nisan’da hep milletin yanında yer almış Büyük
Birlikçiler ve Alperenler onlara izin vermeyecek diye
düşünüyorum.”
"ABD’NİN TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRMESİNİ KINIYORUM"
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Büyük Birlik Partisi
olarak kendilerinin milletin yanında durduklarının altını çizdi.
"Biz millet nerdeyse orda olmakla, milletin menfaati nerdeyse orda
olmak zorundayız" diyen Çayır, "Aksi taktirde sokaktaki güç
gösterisi iktidarı belirlemeye çalışırsa sokaktaki nümayişlerle siz
iktidarı devirmeye çalışırsanız bu tür eğilimlerin adı demokrasi
olmaz. Darbecilik olur, anarşizm olur, teşviş olur. Dolayısıyla
olayları iyi okumak gerekir" dedi.
Sokakları yakıp yıkanlara seslenen Çayır, "Allah aşkına taşla,
tüfekle veya ortalığı kırarak dökerek, devrim provası, sürekli
devrim diyerek Türkiye’de hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmelidir
arkadaşlar" diyerek, ABD’nin yaptığı açıklamaları da eleştirdi.
Çayır şunları kaydetti:
"Amerika’nın buradaki tutumunu ben çok dikkat çekici ve anlamlı
buldum. 2 günde 3 defa sözcüsünün çıkıp Türkiye’yi şu veya bu
şekilde dolaylı bir şekilde eleştiren ifadeler kullanmasını
kınıyorum. ABD’de de nümayişler olur Aynı şey Amerika’da da olur,
Amerika’da nümayişler, buna benzer hadiseler olur. Tutup bugün son
kez Türkiye’deki vatandaşları uyarmasını da bu anlamda kınıyor ve
kendi işine bakmasını istiyorum. Türkiye’de insanımız
sağcısı-solcusu, ülkücüsü-devrimcisi, CHP-AKP’lisi kimse, biz
Allah’ın izniyle kendi meselemizi çözecek kudret ve
anlayıştayız.”
(İHA)