Kim zavallı Serdar Turgut mu, biz mi?
Sabah'tan Şirin Sever'e konuştu
Serdar Turgut. Biraz penis, biraz yasak aşk, biraz
dedikodu, biraz da küfür...
Ne beklenir ki
başka?
Kendine hayran, megoloman bir genel yayın
yönetmeni...
Şimdi yazar olmuş!
Beceriksizliğini, başında olduğu gazeteyi nasıl tükettiğini,
Türkiye'nin en önemli gazetesini, sıradan bir magazin gazetesi
haline getirdiğini yazan İnternet sitelerine ateş
püskürüyor Serdar Turgut:
-Puşt, o... çocukları... Onlar zavallı...
Kim zavallı
acaba?
Serdar Turgut mu?
Biz mi?
Küfür etmektir zavallılık!
Duymayan birinin
arkasından sövmektir...
Bir insanın anasına dil uzatmaktır zavallılık...
Meslektaşlarına, "o... çocukları" demektir
zavallılık...
Daha da ötesi, bir meslektaşının kayıt cihazına konuşurken,
saygıdan yoksun olmaktır zavallılık... Bir kadına, kadın
meslektaşına konuşurken, ağzını bozmaktır zavallılık...
İnternet gazeteciliğinin gereğini yapan, aldığı haberi
anında kamuoyuna duyuran kişiye zavallı demektir zavallılık...
Şimdi soruyuorum:
Zavallı kimdir Serdar?
Bir araştır
Allah aşkına, sor soruştur!
Bizim cephede bu tarife uyan biri var mı?
Yok!
Bir de dön Şirin Sever'e söylediklerini tekrar tekrar
oku... Orada söylediklerin ne kadar zavallı olduğunu ortaya
koyuyor. Bilmiyorum sen aynadaki seni görebilecek
misin?
Enis Berberoğlu doğruya inanmak zorunda
Murat Karayalçın çok büyük laf ettiğini, yazılanları
okuduktan sonra anlamış olmalı ki, "Ergenekon'un
delisi" ifadesini kullanmadığını söylüyor:
"Deli Ergenekon gibi bir ifade kullanmadım. Ki Ergenekon'un
akıllısı mı olur ki delisi olsun. Benim değerlendirmem '29 Mart
seçimlerinden, yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen, AKP güçlü
çıkarsa, ya da oyunu arttırırsa, insanlarımızda demokrasinin
işlerliği ile ilgili bazı kaygılar ortaya çıkacağından endişe
ediyorum' yönündeydi."
Karayalçın herkese yalan söyleyebilir ama
kendisine asla! Enis Berberoğlu, çok saygı
duyduğum ve örnek aldığım bir
gazeteci. Karayalçın'a inanma eğilimine
girmeden önce, kendi kendine şu soruyu sormuş olabilir mi
acaba?
-Hadi Özışık sen delirdin
mi?
Evet, Karayalçın'ın
yukarıdaki sözlerinin arasına "Ergenekon'un
delisi"ni serpiştirebilmem için, deli olmam
gerekiyordu! Aklımı yitirmedim sevgili
Enis, çok şükür "ahlaksız
gazeteciler" sınıfına da dahil olmadım henüz!
Yeni Şafak'a ayrı, atv'ye ayrı,
bilmem hangi gazeteye ayrı konuşan Murat
Karayalçın'ı, ne yalan söyleyeyim böyle bilmiyordum. Doğru
bildiği yoldan şaşmayan bir siyasetçi sanıyordum ben onu...
Diğer siyasetçilerden farklı değilmiş; O da
söylediklerini sonradan inkar edenlerdenmiş
meğer!
Yazık!
TRT şeş, hery buve!
-Rınd bu... Zef rınd bu.
Kürtçe TV için, bana uzatılan TRT
mikrofonlarına aynen böyle konuştum...
-Güzel oldu... Çok güzel oldu...
Güzel oldu
da...
Bir tek uyduda olmasaydı keşke...
Kabloda... Digiturk'te... Smart'ta hatta... Her tarafta
izlenebilseydi daha güzel olurdu bence... Bir tek uyduda olunca
TRT 6, sınırlı izlenecek... Bir çok kimse
izleyemeyecek belki de... İzlemek isteyenler uydu alacak ya
da....
Ama yine de, TRT şeş bir devrimdir bence... Bir
dönem yasaklı olan türkülerin bu kanalda çalacak olması, Kürt
sanatçıların ekranda boy gösterecek olması bir devrimdir... Burun
kıvıranlar olacaktır, yapılan yayınlara kulp takanlar olacaktır...
Kim ne derse desin bence zef rınd bu...
Özal da bugünleri görseydi keşke!