Kim şehit kim değil tanımlanamıyor!
Abone olSosyal Güvenlik Kurumu'nun yaptığı açıklamada, mevcut kanunda 'şehit' tanımının yapılmadığı belirtildi
Mevcut kanunlarda kimlerin şehit
sayılacağı kimlerin şehit sayılmayacağını kurala bağlayan bir hüküm
bulunmadığı, ''vazife malullüğü'' ''Harp malullüğü'' tanımlamaları
bulunduğu belirtildi.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın-yayın organlarında, ''kurumun yaptığı işlemlere göre şehit sayılıp sayılmamanın tartışıldığı ve çelişkili ifadelerin yer aldığı haberler yayınlandığını'' belirtilerek, kurumca yapılan tüm işlemlerin, kanunlar çerçevesinde gerçekleştirildiği ve kanunlarda yer alan ifadeler kullanılarak yürütüldüğü ifade edildi.
''Şehitlik şüphesiz vatan uğruna hayatını feda edenlere has yüksek bir mertebedir. Dini ve manevi bakımdan da önemi çok büyüktür. Ancak mevcut kanunlarda kimlerin şehit sayılacağı kimlerin şehit sayılmayacağını kurala bağlayan bir hüküm bulunmamaktadır'' denilen açıklamada, konuya şöyle açıklık getirildi:
''Buna rağmen, basında çıkan haberlerde 'Şehit sayıldı' ya da 'Şehit sayılmadı' gibi yargı içeren ifadeler genel olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu;na göre vazife malulü sayılma ya da sayılmama durumuyla ilişkilendirilmektedir. Oysa 3713 sayılı Kanun;da şehit ifadesi yer almamaktadır. Kamuoyunda hakkında vazife malullüğü aylığı bağlananlar şehit kabul edilmekte, diğerleri ise şehit kabul edilmemektedir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu;na göre, kamu
görevlilerinden, yurt içinde veya dışında görevlerini ifa ederken
veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından
dolayı terör eylemine muhatap olmaları sonucu malul duruma
girmeleri veya ölümleri, bir başka ifadeyle terör suçlularının
gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle yaralanmaları sonucu malul
durumuna girmeleri veya ölümleri halinde; malul durumuna girenlerin
kendilerine, ölenlerin dul ve yetimlerine görevdeki emsalinin
aldığı aylık miktarının vazife malullüğü aylığı olarak ödenecektir.
Görüldüğü üzere Kanun da “şehit" tanımı yapılan bir hüküm
bulunmadığı gibi, terör eylemine muhatap olmaları sonucu vefat
edenlerin şehit sayılacağına dair herhangi bir hüküm de
bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; 5434 sayılı Kanun da iştirakçilerin durumlarına göre emekli, adi malul, vazife malulü diye üç sınıfa girebilecekleri kesin bir şekilde tespit edilmiş ve vazife malullerinin; malullüklerin belirli şartları haiz olanlara harp malulü denildiğinden, “Şehit" tabirinin kanunun tatbikatında kullanma yeri kalmamıştır. Aynı şekilde 5510 sayılı Kanun;da da şehit tanımına yer verilmemiştir.''
Kurumun, her olayı en ince ayrıntısına kadar değerlendirdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Kurumumuzca; 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu;nun 45, 56 ve 64;üncü maddeleri ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu;nun 47;nci ve geçici 18;inci maddeleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat Ödenmesi ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu hükümleri dikkate alınmak suretiyle, ilgililerin yaptıkları görevlerin özelliği, maluliyetlerine neden olan olayın niteliği, olaya sebep olan unsur, oluş zamanı ve yeri gibi faktörlere göre ilgililer hakkında, 5434 sayılı Kanun;un 45. maddesi / (5510 sayılı Kanunun 47;inci maddesinin birinci fıkrasına göre vazife malullüğü), 5434 sayılı Kanun;un 64. maddesi / (5510 sayılı Kanunun 47;inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre Harp Malullüğü), 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre Vazife Malullüğü, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre Vazife Malullüğü hükümleri uygulanmak suretiyle işlemler gerçekleştirilmektedir.''