Her seçim sonrası cevabı en fazla merak edilen sor şudur; bu
oyları bu partilere kimler verdi?.. Aslında temelde
Erdoğan'a oy verenlerden kaçı AK Parti'ye oy vermedi ya da
Kılıçdaroğlu'na oy verdiği halde CHP'ye kaç kişi oy vermedi gibi
soruların cevabıdır aranan. Buna pek çok araştırma şirketi
çalışır kuşkusuz. Ancak gerçek neticeye tam anlamıyla
ulaşılamaz..
**
Aslında rakamlara bakıldığı zaman geçişkenliğin fazla olduğu
partiler ve adaylar arasında çok sürpriz, çok şaşırtıcı bir
değişiklik olmadığını görüyoruz.. Yani seçim sabahı
paylaşılan "bir oy TİP'e, bir oy Erdoğan'a" türü pusulalar biraz
magazin kalmış .. Gerçek tam da öyle değil.. Peki ama
nasıl?.
Önce sonuçları yazalım önümüze oradan baka baka yapalım
analizimizi..
**
CumhurbaşkanıErdoğan: %49.5 oy aldı...
AK Parti: %35.5
MHP: %10.07
Yeniden Refah Partisi: %2.82
Büyük Birlik Partisi: %0.99
İttifak içindeki partilerin aldıkları oyları topladığımızda
neredeyse yaklaşık Erdoğan'ın aldığı oyu buluyoruz
yani..
**
Gelin bir de Kılıçdaroğlu'na bakalım..
Kemal Kılıçdaroğlu: %44.88
CHP: %25.33
İYİ Parti: %9.69
Yeşil Sol Parti: %8.81
Türkiye İşçi Partisi: %1.73
Bu partilerin oylarını topladığımız zaman ise Kılıçdaroğlu'nun
aldığı oyun 1/1,5 puan kadar üzerinde çıktığını görüyoruz..
**
AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de aldığına benzer bir oyla %36'ya
yakın oy almış olması elbette orada başka partilere kayma olduğunun
en net referansı. Aynı ittifak içinde bulunan YRP ve MHP'nin
yaklaşık %13 aldığını düşünecek olursak kaymanın bu iki partiye
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu, aynı ittifak içinde
olduklarından toplam sonucu çok da etkilemiyor..
**
Kılıçdaroğlu için bakacak olursak durum daha ilginç. Eldeki
verilere göre, Kılıçdaroğlu'nun kesin oy alacağını düşündüğü
Sosyalist Güç İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nın pek de
bekleneni vermediği sonucunu çıkarabiliriz. Bu iki
ittifakın toplam oyu %11 civarında.. Sayısal olarak çok da fazla
farketmediğini düşünebilirsiniz belki ama seçime katılım verilerine
baktığınız zaman ilginç bir tablo ile karşılaşacaksınız..
Evet YSP'nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu'da
Kılıçdroğlu'na fazla oy çıktı. Ama katılım oranlarına baktığınız
zaman durum değişiyor.. Yaklaşık %75 - %81 bandında bir katılımla,
en düşük katılımın buralarda olduğunu görüyoruz.. Yani aslında
'banko oy verir' denilen HDP-YSP seçmeni çok da öyle 'banko' oy
vermemiş aslında.. Türkiye genelinde seçime katılım oranı
%88 civarında. Eğer HDP'nin güçlü olduğu yerlerde de yüksek olsaydı
bu oran ortalamada %92'lerin üstünde çıkacaktı.. Ve belki de o
zaman durum değişebilirdi..
**
Tabi bu dünyayı kendi perspektifinden görüp kompartmanlara
ayıran Bekir Ağırdır gibi toplumdan uzak araştırmacıların verdiği
gazla kurulmuş bir oyundu. Çöktü..
Türkiye sosyolojisinden bîhaber bu tiplerin, kafasına göre;
"...şunlar islamcı bunu seçerler, bunlar Kürt şuna oy verirler,
bunlar seküler şunu seçmezler..." falan gibi siyaset mühendisliğine
kalkışmalarının sonuçlarını görüyoruz..
Aslına bakarsanız Meral Akşener başından beri haklıydı.. Belki de
Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu aday olsaydı başka bir şey
olabilirdi.. "Kürtler oy vermezler, Aleviler tercih
etmezler" falan gibi masa başında uydurulmuş hikayelerle Kemal
Kılıçdaroğlu'nu sahaya sürdüler. Bir de AK Parti siyasetinden
dışlanmış isimlerle muhafazakar seçmeni alacaklarına
inandılar. Kürtlerin 'toptan' bir tercih yapan
homojen bir grup olmadığını, muhafazakarların her namaz kılanın
peşinden gitmediğini ya da CB adayının Alevi ya da sünni olmasının
kimsenin umurunda olmadığını da bu vesileyle
gördüler..
**
Şimdi ikinci tur için oyun planları üzerinde çalışıyorlar.. Yine
yanlış yapıyorlar yani.. Hâlâ anlamadıkları şu.. Erdoğan gerçek,
sahici bir lider.. Bir şeye çalışmıyor.. Mış gibi yapmıyor..
Bırakın artık çalışmayı. Kendiniz olun biraz..