Kim gazeteci kim yandaş! Süleyman Özışık yazdı
Abone olTürkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, bugünkü yazısında medya dünyasında eksik olmayan yandaş-gazeteci tartışması üzerine yankı uyandıracak bir yazı kaleme aldı.
Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık'ın bugünkü yazısı yeni
bir tartışmanın fitini ateşleyecek. Kendisine yönelim "Yandaş"
suçlamasına yönelik yanıt verdiği bugünkü yazısında, kimlerin başka
partilere nasıl hizmet ettiğini, "Kim gazeteci, kim yandaş?"
başlıklı köşesinde kaleme aldı.
Ahmet Hakan'ın zina konusunda CHP'ye adeta danışmanlık hizmeti verdiğini yazan Özışık, daha sonra isim vermeden Yeni Çağ gazetesinin yazarları hakkında şu ifadelere yer veriyor:
KENDİLERİNE "TARAFSIZ" DİYORLAR (...)"Yeniçağ
isimli gazetenin yazarlarına lütfen ama lütfen şöyle bir göz atın.
Adamlar Meral Akşener'in mitinglerini takip etmekle kalmıyor.
Düşmüşler Akşener'in peşine, beraber sinema, tiyatro, opera, bale
ne varsa gezip duruyorlar.
"Akşener'le sinemada buluştuk ve izlediğimiz filmden
anladık ki İYİ Parti iktidara çok yakın"dan başka
yazdıkları bir şey yok.
Mesele Erdoğan'dan veya Bahçeli'den açılınca âdeta hortlak görmüşe
dönmeleri de başka bir konu. Cumhurbaşkanı Erdoğan için,
"AKP genel başkanı", Bahçeli için ise "MHP
Müdürü" diyerek kendilerini tatmin ediyorlar.
Bu arkadaşlar da kendilerine "tarafsız gazeteci",
bize "yandaş yalaka" diyor.
Sözcü gazetesindeki yazar çizer takımının da onlardan eksik kalır
yanı yok.
"Ben PKK'nın yerinde olsam ramazan ayında
saldırırım" diyen de bu gazetede, AK Partililere
"Bidon kafalı", "Göbeğini kaşıyan adam" diye her
türlü hakareti eden de...
Hele içlerinde şizofrenik ruhlu biri var ki inanamazsınız.
Çevreden duyduğu ne kadar manyakça dedikodu varsa köşesinde
toplayıp okurlarına yazı diye sunuyor. Hepsini gerçekmiş gibi
yazdıktan sonra yazının sonuna, “Acaba doğru olabilir
mi?” diyerek kenara çekiliyor.
Her iki-üç yazasından birinde "Fuat Avni"cilik
oynamayı da ihmal etmiyor.
"Saray'a yakın bir kaynağım var" deyip duruyor.
Evi saraya yakın olan birinden bahsediyor herhâlde! Çünkü Saray
dediği yerde kendisini adam yerine koyup konuşacak kimsenin
olmadığı aşikâr."