Kim demiş YCHP'nin yardım fonu yok diye!..

Bunlar gerçekten bütün akıl melekelerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bozmuş!..

Bir düşünün tüm dünya ülkeleri iktidarı ve muhalefeti ile ayrımsız el ele  koronavirüs salgını ile mücadele ederken, Türkiye’de tam aksi!..
 
Başını YCHP’nin çektiği muhalefet anlayışı açıktan koronavirüs üzerinden siyaset yaparak, ülkenin Cumhurbaşkanına saldırıyor…

Hiç utanmadan…

Hiç sıkılmadan…

Bugün tüm dünya görünmeyen bir düşmana karşı savaş verirken, tüm dünya liderleri uluslarına seslenip destek isterken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının çok yerinde bir şekilde Kurtuluş Savaşı’nda halkın ‘Tekalif-i Milliye Emirleri’ne karşılık yaptığı fedakarlığı örnek göstermesi CHP ideolojisini çıldırttı!
 
Öyle bir Tayyip Erdoğan düşmanlığı ki bu “Atatürk iyi ki sizin döneminizde değil. Onun da Tekalif-i Milliye emirlerine karşı çıkardınız” dememek mümkün değil…
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yaptı?

Sadece milletin fedakarlığı üzerinden vurgu yaptı…

Anadolu insanının zor zamanlarda ne kadar yardımsever olduğunun anlatımının bu kadar zorunuza gitmesi nedendir?
 
Kurtuluş Savaşında “Tekalif-i Milliye Emirleri”  kanunla uygulandı.

Ne için?

Vatanın bekası ve milletin bağımsızlığı için!..

Peki “Biz bize yeteriz” kampanyası  kimin için?

Millet için...

Ama gönüllülük esasına bağlı, kimseden zorla para istenme diye bir şey söz konusu değil.  

İsteyen veriyor, istemeyen vermiyor!

YCHP  zihniyeti bakın!..

Hala köşklerde yaşayan üstün devlet adamları (!) Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da siz devletin yardım kampanyasına katılmamış siz YCHP ile birlikte “ZIRNIK YOK” demiş...

                                                       *

Dedim ya..

Millete Tayyip Erdoğan düşmanlığı yaparak  algı operasyonu çekmekte sınır tanımayan  sözde yazarlarıda içine alan bir muhalefet anlayışı ortada...

Önce Kemal Bey  utanmadan çıkıp dedi ki;
 
“Açılan bağış kampanyasına Tekalif-i Milliye Emirleri’ni örnek vermek, Türkiye Cumhuriyeti tarihini bilmemenin sonucudur. Acı olan ise bunu Türkiye’yi yönettiğini düşünenlerin dillendirmesidir.”

Türk milletinin varlığından kurtuluş savaşından bir bu YCHP yönetiminin ve Kemal Beyin haberi var? 

Haklısınız  Habertürk’te bir canlı yayında ne demiştiniz;

“Bu CHP Atatürk’ün CHP’si değil.”

Tek doğru sözünüz bu oldu!

YCHP!..
 
Kemal Beyin ardından ortaya kim çıktı!..

Cumhurbaşkanı tarafından hakkında suç duyurusu yapılan YCHP'nin basın sözcüsü  (!) Fatih Portakal 'ın paylaşımı!..

Ne yazmış;
 
“Tekalif-i Milliye hatırlatılıp ‘zor günlerden geçiyoruz’ denilerek mevduatı veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Korona sonrası ödeyelim derlermiş bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef!”

Şu utanmazlığa bakın..
 
Bu milleti galeyana getirmek, ekonomiye darbe vurmak için büyük bir yalana ortak olarak algı operasyonu çekmiş Portakal!..

Bu mu düşünce özgürlüğü!..

Resmen tetikçilik!

Fatih Portakal'a destek veren Türkiye Gazeteciler Sendikasının "Sayın Cumhurbaşkanı sizden farklı düşünmek suç değil, sizden korkmuyoruz" demiş!..

Ne farklı düşünmesi beyler!..

Yalan ve maniplasyonun adı ne zaman "düşünce" oldu!..

Ayıptır ayıp...
 
Erdoğan’ın bahsettiği şeyin, bu milletin dara düşüldüğü zaman devletine her şeyini feda edeceğini, bunun örneğinin de Tekalif-i Milliye Emirleri olduğunu anlatması  üzerine yaratılan algıya bakın!..

Tam bir düşmanlık!..

Diğer tarafta Yılmaz Özdil!..

Bu nasıl kin, bu nasıl düşmanlık?

Diyor ki;

"Ölüleri saklıyorlar diyor!"

Kim ölüsünün saklanmasına müsade eder?

Diyor ki;

"Kefen paralarını müteahhitlere verdiler".

Toplanması tamamlanmamış para nasıl dağıtılır?

Bu mu düşünce özgürlüğü?

Şu yalanlarınız milleti tahrik edişleriniz (Tayyip Erdoğan'a Tekalif-i Milliye üzerinden gönderme yaptığınız)  Mustafa Kemal  Atatürk döneminde olmuş olsaydı başınıza neler gelebileceğinizi çok iyi okumuşsunuzdur!..

Af yok!..

Bedelini ödersinler...

Bakın böyle bir ortamda dünyanın hiç bir ülkesinde ne böyle bir siyasetçiler görürsünüz nede yazar diye geçinen gazeteci!..

Korona Virüs ile mücadeleyi ve Yardım kampanyasını sabote etmek için her yol mübah!.. 

                                             *

Ama bunlar yardım kampanyası işlerini çok iyi bilip fon bile kurarlar!..

Ama millet için değil!..

Hatırlatalım...

Kemal Beyin kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretlerine karşı mahkum olduğu tazminatları ödemek için  ne yapmıştı bunlar?

Milletvekillerinin düzenlediği yardım kampanyası!..

YCHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç başkanlığında Kılıçdaroğlu'nun kaybettiği tazminatları ödemek üzere bir fon oluşturma başarısı göstermişlerdi!..

Milletvekillerinin üç ayda bir aldığı maaşlarından 5'er bin liranın bu fona aktarılması oy birliğiyle kabul edilmiş  Özkoç kampanyayı Kurtuluş Savaşı edası ile duyurmuştu…

Ne demişti;
 “CHP ailesi olarak biz milletvekilleri elimizi taşın altına sokuyoruz. Kendi maaşlarımızdan CHP Genel Başkanı ile bütün kararların bedelini ödemeye hazırız. Çünkü biz bir tarihin bugünkü temsilcileriyiz. Kurtuluş Savaşındaki baskılarla boyun eğdirilemediyse bugün de genel başkanımıza boyun eğdiremeyecekler..” (09.:1.20198 Haberler.com)

Millete  zırnık yok ama Kemal Beyin  devletin başına yaptığı hakaretlere karşılık yargının verdiği ceza ile ödenecek tazminatlara var!..

Bir  düşünün...

Bir tarafta;

Devletin yardım kampanyasına “ZİRNIK YOK” diyen bir parti...

Diğer tarafta;

Devletin Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle yargı tarafından  tazminatlar ödemeye mahkum olan bir Genel Başkan...

Öteki tarafta;

Devletten maaş alan milletvekilleri  partide adeta “Tekâlif-i Kemal-iye emirleri” gibi fon oluşturarak kendi aralarında yardım kampanyası  ile  o Genel Başkanın cezaları ödüyor.

İşte  YCHP'nin “ TEKALİF-İ KEMAL-İYE EMİRLERİ" bu...

Ama milletin dayanışma kampanyasına ZIRNIK yok!..

Hala çıkmışlar  hiç sıkılmadan devletin düzenlediği yardım kampanyasına laf ediyorlar!..

Yoksa Kemal Bey toplanan bu paraları taksit,taksit   geri mi ödüyor!

Madem öyle ;

Tekalif-i Milliye Emirleri için  "Devlet aldıklarını geri verdi" siz Atatürk'den kalan İş Bankası hisselerini neden millete hazineye devretmezsiniz!..

                                                       *

Bu millet aptal değil!..

Aptal olmadığı için Tayyip Erdoğan'ı gözü gibi bakıyor, arkasında duruyor dört elle sarılıyor sizi ise  ezeli muhalefet koltuğunda  oturtuyor !

O nedenle Tayyip Erdoğan’ın “Biz bize yeteriz” kampanyası belli ki YCHP zihniyetini çok ama çok üzdü!..
 
Hele hele devletin başta Sağlık , Hazine ve İçişleri  olmak üzere bütün bakanlıkların  halkın derdine derman olmak için gece gündüz çalışması, maddi ve manevi her türlü desteği vermesi, ABD ve Batı’da maske bulunamazken Türkiye'de ücretsiz  dağıtımı...  

Üzerine de..

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile hazinenin kasasını adeta halkının emrine açması YCHP zihniyetinin bütün kimyasını bozdu!..

Akıl melekeleri artık devre dışı!..

Yardım kampanyası üzerindeki saldırılar gösterdi ki  YCHP anlayışı  15 Temmuz gecesini unutmamış ki Tayyip Erdoğan’ın halka her seslenişi karşısında paniğe kapılıyor!.. 

Bu millete böylesine zor günlerinde iki güzel sözü olmayan ve koronavirüs salgını  üzerinden  Tayyip Erdoğan gitsin diye adeta hesap yapan bir kirli siyasi zihniyet karşımızda…

                                                       *
 
Dünya yardım kampanyası yapacak sesleri çıkmayacak Türkiye yaptığı zaman ortalığa düşecekler!
 
Utanmazlar diyeceğim ağır olacak…
 
Rusya Lideri Vladimir Putin dün ne yaptı?

'Bazı yardım kuruluşları aracılığıyla bağış kampanyası toplanması ile ilgili kararnameyi imzaladı.  Koronavirüsten zarar gören aileler ve bireyler için kullanılacak olan yardımların  devlet olarak tek bir fonda toplanması kararı aldı.
 
Putin’in yaptığı  bu ülkede yardım kampanyasına dil uzatanların bir kez daha gözlerine girsin!

                                                      *
 
Pekii İngiltere’de ne oldu?
 
93 yaşındaki Kraliçe Elizabeth  koronavirüs pandemisinin tam ortasında oldukça nadir olan olağanüstü  konuşmasında ulusa seslenmek zorunda kaldı.(68 yıllık saltanatında 5. kez!)

İkinci Dünya Savaşı'nda gösterdikleri ruhu tekrar canlandırarak cesaret ve birlik içerisinde durarak koronavirüs salgınını yeneceklerini belirtti.

Bu durumun 1940 yılında kız kardeşi Margaret'le birlikte yaptığı ilk radyo konuşmasını hatırlattığını vurguladı. Nazi bombardımanı nedeniyle evlerinden tahliye edilen çocuklara seslendiğini anlattı.

Gelecekte de insanların bu zorluğa nasıl göğüs gerdiklerini hatırlayarak gurur duyacaklarını belirterek bir savaşta olduklarının altını cizdi.

İngiltere’de “Bu  işin 2. dünya savaşı ile ne ilgisi var “ diyen çıktı mı?

Hayır..

                                                       *

Diyeceğim şu ki,

Kurtuluş Savaşı dönemindeki  “Tekalif-i Milliye Emirleri” ile bu dönemdeki  “Biz ,Bize yeteriz/Milli Dayanışma " yardım kampanyası arasında kuşkusuz benzerlik yok...

O bir vatan savunması...

Ama gönüller bir...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ında anlattığı işte bu...

İkisi de döneminin şartlarına göre son derece gurur vericidir…

Türk devleti, Türk vatanı  Türk Milletinin varlığının teminatıdır..

Kurtuluş Savaşı dönemindeki toplanan ve sonra geri ödenenler millete "VATAN" olarak geri dönmüştür...
 
Peki bugün "Milli Dayanışma" olarak devlet tarafından  toplanan yardımlar nereye dönecek?

Millete!..

Allah sizi ıslah etsin...