Kim değişti? Erdoğan mı Yiğit Bulut mu?
Abone olHasan Cemal, bir zamanlar ateşli bir AK Parti ve Erdoğan karşıtı olan Yiğit Bulut'un Başbakan'a Başdanışman olmasına uzanan değişim sürecini sorguladı
İNTERNETHABER.COM
T24 yazarı usta ci Hasan Cemal,
Başbakan Erdoğan'ın siyasi kariyerindeki dönüm noktalarını ve
yaşadığı değişimi konu alan yazısında "Değişen kim; Erdoğan
mı, Yiğit Bulut mu?" diye sordu.
KİM DEĞİŞTİ? ERDOĞAN MI BULUT MU?
Erdoğan'ın siyasi hayatında pragmatik tercihler yaptığını vurgulayan Hasan Cemal, bir zamanlar ateşli bir AK Parti ve Erdoğan karşıtı olan Yiğit Bulut'un Başbakan'a Başdanışman olmasına uzanan değişim sürecini sorguladı. "Değişen kim; Erdoğan mı, Bulut mu?" sorusuna yanıt arayan Hasan Cemal, Yasemin Çongar'dan uzun bir alıntı yaparak asıl değişenin Yiğit Bulut değil Erdoğan olduğunu iddia etti.
İşte Hasan Cemal'in yazısındaki ilgili bölüm:
AB İÇİN VATAN HAİNLİĞİ DİYORDU
ERDOĞAN'A DANIŞMAN OLDU
Tarihin cilvesi belki
de...
AB konusunda, karşı saflarda Yiğit Bulut da vardı. AB yolunu
savunanlara ‘vatan hainliği’ne kadar varan suçlamalarla karşı
çıkardı. Ve Yiğit Bulut’u Başbakan Erdoğan başdanışman olarak en
yakınına aldı.
Sorulabilir:
Değişen kim?
Tayyip Erdoğan mı, Yiğit Bulut mu?..
YASEMİN ÇONGAR'IN EFSANE
YAZISI
Yasemin Çongar, Yiğit Bulut’la ilgili güzel bir yazı yazmıştı
Al-Monitor’da. Başlığı, Erdoğan'ın yeni danışmanı, şaka değil olan
ve Türkçesi T24’te çıkan yazının bazı bölümleri şöyle:
“Şaka diye bir şey yoktur. Kasıt içermeyen tek bir şaka örneği
bulmaya çalışan Sigmund Freud nihayet teslim olmuş, onun yerine
bizi her esprinin içindeki hakikati bulmaya davet etmiştir.
Viyanalı üstadın genel teorilerine katılın ya da katılmayın,
siyaset şakalar konusunda onu haklı çıkarıyor: Siyaset dünyasında
gülünecek gani gani malzeme bulunabilir ancak hiçbir şaka asla
sadece bir şakadan ibaret değildir.
Başbakan Erdoğan’ın Yiğit Bulut’u başdanışmanı yapması da hiç şaka
değil. Bulut’un atanmasını, Türkiye medyasındaki eleştirel seslerin
susturulduğu bir dönemde arsız dalkavukluğun ödüllendirilmesi
olarak görenlerin öfkesine, inanamamasına ve bunu alaya almasına
rağmen Erdoğan’ın seçimi, bu hususta bir noksanlıktan ziyade keskin
bir siyasi hesap içeriyor.
Aslında Bulut’un 2007’den bu yana yazdığı köşe yazıları ve yaptığı
televizyon programları, ulusalcı retoriği benimsemiş genç bir
finans uzmanının, Erdoğan’ı kötülemekten Erdoğan’a tapmaya
evrilişinin hikâyesi idi zaten.
Bunu muazzam bir U dönüşü olarak nitelemek ne kadar cazip gelse de,
Bulut’un o zamanki ve şimdiki köşe yazılarına yakından bakıldığında
aslında pozisyon değiştirenin Başdanışman değil, Başbakan’ın
kendisi olduğu görülüyor.
Kendi payına Yiğit Bulut, her daim Avrupa Birliği’ne şüpheyle
bakmıştı, 2003’ten 2009’a kadar, onun öfke duyduğu AB yanlısı
reformlara hevesle önderlik eden ise Erdoğan’ın ta kendisiydi.
Türkiye’deki liberal demokratlar, reform yanlısı AK Parti’ye
yönelik kapatma davasına karşı Kemalist yapılanmayı protesto etmek
için seslerini yükselttiğinde, Bulut tavrını savcıdan yana koymuş
ve ‘Devlet hükümete yeter dedi’ diye yazmış, ‘yeni bir milli irade
tesis etmek’ten söz etmişti.
2009’dan sonra Erdoğan yavaş yavaş AB perspektifiyle arasına mesafe
koyup reformlar konusunda frene basınca, vaktiyle destekçisi olan
liberal demokratlar en sert eleştirileri yapmaya başlarken, eski
rakibi Yiğit Bulut ise emsalsiz bir tutkuyla saflarına
katılmıştı.”
Evet, değişen kim?
Yiğit Bulut mu, Tayyip Erdoğan mı?..