'Kim bu şerefsiz bakan?'
Vatan'dan Sanem Altan'la konuşan AK Parti Manisa
Milletvekili Bülent Arınç, "Erdoğan'da kibrin
zerresi yoktur" diyor.
İnanırım!
Tayyip Erdoğan kibirli bir insan değil;
özü sözü bir, ne geliyorsa içinden onu yapıyor, onu
söylüyor.
Politik davranamıyor!
Peki, aynı şeyi Erdoğan'ın çevresi için
söyleyebiliyor muyuz?
Kibir konusunda, Bülent Arınç diğer arkadaşlarına da kefil
olabilir mi?
Sanmam!
Erdoğan'ın etrafındaki bir çok kişi, buram buram kibir
kokuyor çünkü!
Cüneyt Zapsu nerede mesela?
Ya Ömer Çelik?
Ahmet Tezcan'ın Erdoğan'dan kopmasında kimler rol oynadı
sahi?
Ben söyleyeyim; Zapsu'yu kibir yedi. Cüneyt Bey,
"Küçük dağları ben yarattım" diyen
"küçük" insanlarla uğraşmak yerine, işine döndü!
Ömer Çelik ha keza, yolunu çizdi, baktı ki kibir
sevdiği kişilere zarar veriyor, çekildi!
Çekilmek zorunda kaldı daha
doğrusu...
Egemen Bağış da, kibirli arkadaşlarının zulmüne az maruz
kalmadı!
Bu insanların hepsi dosttu bir zamanlar!
Kibir ve ihtiras onları ayırdı, düşman
yaptı!
Şimdi birbirlerini boğazlamak için çırpınıyorlar!
Hepsi yorgun!
Birbirlerinin kuyusunu kazmak için bitap düşmüşler
çünkü...
Kibir, ne yazık ki Erdoğan'ın kabinesine de bulaşmış!
Öyle ki, kendini kaybedip, kabine arkadaşını
"şerefsizlik"le suçlayan bakanlar bile var!
Erdoğan'ın o çok kızdığı Sabah'taki o
haberi hatırlayın!
Tayyip Bey kızdı ya...
Durumdan vazife çıkaran bir bakan, aynı gün telefona
sarıldı:
"Kimdir o şerefsiz bakan?
Yazıişleri toplantısındaki Erdal Şafak'ın dili
tutulmuştur.
Telefon ahizesinin öteki ucundaki bakan avazı çıktığı kadar
bağırıyor:
"O bilgiyi sızdıran şerefsiz bakan kim? Bunu bana
açıklayacaksın!"
Erdal Şafak tabii ki isim vermiyor!
Nezaketten yoksun o bakana karşı elbette istifini
bozmuyor. Kibarca toplantıda olduğunu söylüyor ve telefonu
kapatıyor.
Kibir insana neler yaptırıyor görüyorsunuz değil
mi?
Sen başbakandan azar işitince, telefona sarılıp,
bir gazetenin genel yayın yönetmenini azarla!
Üstelik kabine arkadaşlarına "şerefsiz" diyerek!