Çiçeklerin açmasıyla birlikte arıcılar arı sütü üretimine başladı. Nisan ayından Eylül ayına kadar sağımı yapılan arı sütünün hücre yenileyici özelliği bulunduğu için çok talep görüyor. Çocukların büyümesinde bir çok hastalığın iyileşme sürecine yardımcı olduğu için yoğun talep görüyor. Arı sütünü işçi arılar 4 gün tüketen işçi arılar 42 gün yaşarken 7 gün tüketen kraliçe arı ise 7 yıla kadar yaşayabiliyor. Bir çok faydası olan süt pek çok aşamadan geçtikten sonra sağım yapılabiliyor. Kovanlardan gram gram sağımı yapılıyor. Fabrikadaki işlerini bırakıp bu işe giren Mehmet Durgut ve Metin Kaya, yılda 100 kilo arı sütü üretmeyi başardı. Türkiye'de yılda 30 ton arı sütü tüketilirken üretim ise 3 ton, 27 tonluk açık ise yurt dışından karşılanıyor. 300 kovan arıdan yılda 100 kilo süt üreten arıcılar yurt içinden ve yurt dışından yoğun taleple gören ürünü kısa sürede satıyor.Arı sütünün yoğun talep gördüğünü ifade eden Mehmet Durgut, "Arı sütü üretimimiz başladı. Biz 300 kovanla üretim yapıyoruz. Biz burada 3 aile olarak arı sütü üretiyoruz. Bu işe hobi olarak başladık. Fabrikada çalışırken biz eğitime gittik. Arı sütü üretimini öğrendik. Baştan kendimize kadar ürettik sonra talep gelemeye başlayınca üretimi çoğalttık. Çok güçlü bir ürün olduğu için vatandaşlar gram gram alıyor: Sonra fabrikadaki işimizden ayrılıp bu işi yapmaya başladık. Bu yıl 100 kilo arı sütü almayı hedefliyoruz. Bu yıl sütün kilosunu 10 bin liradan satıyoruz. Arı sütünün hücre yenileme özelliği var çocukların gelişimine büyük katkı sağlıyor. Doğurganlık oranını arttırıyor. Ülkemizde yılda 30 ton arı sütü tüketiliyor. Üretim ise 3 ton 27 ton yurt dışından geliyor. Yurt dışından gelen ürünler çok kaliteli değil bu sebepten bizim ürettiğimiz ürünler çok talep görüyor. Çok güçlü bir ürün olduğu için vatandaşlar gram gram alıyor. Yurt içi ve yurt dışına gönderim yapıyoruz. Ürettiğimiz sütü yıl içinde bitiriyoruz. Çoğu talebi karşılayamıyoruz" dedi.Her gün düzenli olarak arı sütü sağımı yaptıklarını belirten Metin Kaya, "Bu işin bir çok aşaması var kovanları hazırladıktan sonra sağım işlemine başlıyoruz. Çok faydalı bir ürün olduğu için çok rağbet görüyor" şeklinde konuştu.Tüketicileri sahte ürünlere karşı uyaran Faruk Aydın, "Üretimimiz Nisan ayında başlıyor Eylül ayına kadar devam ediyor. Bu sütün üretimini yapmak için uzman olmamız gerekiyor. Bu ürün fiyatı yüksek olduğu için sahteciliği olabiliyor. Tüketiciler bildikleri üreticilerden alsınlar, bizim ürettiğimiz ürün kullanan vatandaşlardan çok güzel geri dönüşler aldık. Kullanan herkes bu ürünün faydasını gördüğünü bize iletti" diye konuştu.Arı sütü faydaları: Arı sütü, üçte ikisi sudan oluşmasının yanı sıra içeriğinde doğal şeker, yüksek oranda protein, aminoasit, esansiyel yağlar ve birçok vitamin ile mineral barındırıyor. Ayrıca biotin, tiamin, niasin, riboflavin, piridoksin, inositol, folik asit ve pantotenik asit gibi faydalı bileşenler de içeriyor. Kalsiyum, potasyum, sodyum, manganez, bakır, demir ve çinko ise arı sütünün içerisinde bulunan mineral türlerini oluşturuyor. Bu açıdan arı sütü, dünyanın en değerli bileşenlerini bir arada barındıran ender besinler arasında yer alıyor.Arı sütü ne için kullanılır: Arı sütünün ileri bilimsel çalışmalar sonucu keşfedilen zengin içeriği, bu besinin insanlar tarafından tüketilmeye başlanmasında büyük rol oynuyor. Antioksidan özelliği ile birlikte arı sütü, arılarda hücre gelişimi ve korunumundaki payından dolayı, daha çok güçlendirici bir takviye olarak tercih ediliyor. Arı yaşamındaki rolü bakımından doğurganlığa etkisi olduğunun düşünülmesi ise onu benzersiz bir çözüm kılıyor. Ayrıca arı sütünün cilde faydalarından dolayı bu değerli madde, son yıllarda sağlık ve gıda sektörlerinin yanı sıra kozmetik alanında da giderek büyük bir önem kazanıyor.Arı sütü tüketiminde nelere dikkat edilmeli: Arı sütü yararları bakımından oldukça güçlü etkilere sahip olsa da, aynı özelliğinden dolayı günlük tüketimde belirli miktarın aşılmaması gerekiyor. Ayrıca alerjik reaksiyon veya yan etki ihtimaline karşı, arı ürünleri hassasiyeti ve kronik rahatsızlıkları olan kişilerin özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Bununla birlikte hamileler, emziren anneler ve küçük çocuklarda kullanımı konusunda da bir uzman görüşünün alınması büyük önem taşıyor.