Kilise saldırısı sonrası başlatılan DEAŞ operasyonunda çarpıcı ayıntılar ortaya çıktı
Abone olMİT'in İstanbul Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırıyla bağlantılı DEAŞ üyelerine yönelik gerçekleştirdiği son operasyonun ayrıntıları ortaya çıktı. Örgütün sözde Horasan yapılanmasının, son dönemde Türkiye'ye karşı faaliyetlerinde yabancı uyruklu mensuplarını daha çok kullandığı, bunların da Türkiye'de güvenlik birimlerinin kontrol ve takibine yakalanmamak için internet tabanlı uygulamalar üzerinden haberleştiği tespit edildi
Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ne düzenlenen saldırıyla bağlantılı olduğu belirlenen terör örgütü DEAŞ'a düzenlendiği son operasyonla, örgütün sözde Horasan yapılanmasının eleman temini, finans ve lojistik faaliyetlerine büyük darbe vuruldu.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 28 Ocak'ta Sarıyer'de bir kişinin hayatını kaybettiği Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırının faillerinin DEAŞ'ın sözde Horasan vilayetine bağlı terör örgütü mensuplarıyla bağlantılı olduğu tespit edildi.
İstihbarat çalışmaları sonucu kilisedeki saldırının failleriyle bağlantılı olan sözde Horasan vilayeti İstanbul sorumlusu ve onunla birlikte hareket eden örgüt üyeleri belirlendi.
MİT'in Emniyet Genel Müdürlüğü ile dün gerçekleştirdiği operasyonda 17 şüpheli yakalandı.
Operasyonla DEAŞ'ın sözde Horasan yapılanmasının, eleman temini, finans ve lojistik faaliyetlerine ciddi darbe indirildiği belirtildi.
MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğinde, yurt içinde ve yurt dışında son dönemde gerçekleştirilen operasyonlar nedeniyle terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye'deki faaliyetlerinde farklı yöntemler kullanmaya başladığı belirlendi.
Terör örgütü DEAŞ'ın sözde Horasan yapılanmasının, son dönemde Türkiye'ye karşı faaliyetlerinde yabancı uyruklu mensuplarını daha çok kullandığı, bunların da Türkiye'de güvenlik birimlerinin kontrol ve takibine yakalanmamak için internet tabanlı uygulamalar üzerinden haberleştiği saptandı.
Kritik operasyonlarla terör örgütü DEAŞ'a ağır darbe vuruldu
MİT'in son 3 yılda Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yurt içinde ve Suriye'de gerçekleştirdiği operasyonlarda DEAŞ yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda terörist etkisiz hale getirilirken, örgütün Türkiye yapılanmasına da büyük darbe vuruldu.
MİT tarafından, DEAŞ'ın sözde eski "Türkiye vilayeti sorumlusu" Kasım Güler, Nisan 2021'de Suriye'de düzenlenen operasyonla yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.
Güler'in ifadesinde yer alan, irtibatlı olduğu örgüt mensuplarına ilişkin bilgiler sonucunda ülke genelinde Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak operasyonlar gerçekleştirildi ve DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti yapılanması" ile bu yapılanmanın bağlı bulunduğu "Faruk ofisi"nin faaliyetleri akamete uğratıldı.
Devam eden süreçte, MİT tarafından yürütülen istihbarat çalışmaları sonucu, DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti" mensubu olduğu bilinen ve Türkiye'deki örgüt üyelerine yardım faaliyetine aracılık eden Mohannad Mehi Aldine, Mahmoud Jabran ve Husam Elhumeydi'nin yakalanması sağlandı.
MİT, bu kişilerin ifadelerinden hareketle Şubat 2022'de örgütün sözde "Türkiye vilayeti" yapılanmasına yönelik operasyon gerçekleştirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli gerçekleştirilen operasyonda, sözde Türkiye yapılanmasının faaliyetlerine darbe vuruldu.
DEAŞ'ın sözde elebaşı Suriye'de etkisiz hale getirildi
MİT ayrıca terör örgütü DEAŞ'ın sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi'nin tespitine yönelik çalışmalar yürüttü.
Suriye'deki istihbarat çalışmaları sonucu, El Kureyşi'nin örgüte yönelik operasyonlar nedeniyle sürekli gizlendiği ve yer değiştirdiği tespit edildi.
İdlib-Dana bölgesinde, içerisinde yeraltı sığınağı bulunan bir ev inşa edildiği, ancak Kureyşi'nin Suriye'de DEAŞ'ın üst düzey kadrolarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlardan tedirgin olması dolayısıyla bu eve yerleşmekten vazgeçtiği belirlendi.
El Kureyşi'yi yakın takibe alan MİT, DEAŞ'ın sözde liderinin kısa süreliğine Afrin Cinderes'te bir adreste bulunduğunu belirlerken, buradan da başka bir bölgeye geçeceği istihbaratının alınması üzerine, 29 Nisan 2023'te kritik operasyon için harekete geçti.
Yaklaşık dört saat süren operasyonda Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi, MİT ekiplerinin teslim olması yönündeki uyarılarına cevap vermedi. El Kureyşi, MİT ekiplerinin evin duvarlarını patlatarak içeri girmesinin ardından üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirerek hayatını kaybetti.
Teröristler keşif raporunu kriptolu mesajla aktarmış
DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti"ne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında, örgüt tarafından öncelikle "Türkiye vilayeti" isminin "Selman-ı Farisi Taburu" olarak değiştirilmesi kararı alındı ve özellikle yabancı uyruklulara Türkiye'ye yönelik faaliyetlerde bulunması talimatı verildiği saptandı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim'de başlayan saldırıları sonrasında, örgütün sözde üst yönetiminin, Türkiye'deki diğer dinlere mensup kişilere, ayrıca sinagog ve kiliselere yönelik eylem talimatı verdiği belirlendi.
İstanbul'da bulunan dini mekanlara yönelik, terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasının sözde istihbarat sorumlusu "Abu Yakin el Iraki" kod adlı Micbel el-Şuveyhi ile "Ebu Leys" kod adlı Muhammed Hilaf İbrahim İbrahim tarafından keşif faaliyeti yürütüldüğü ve hazırlanan raporun örgüt üst yönetimine kriptolu bir mesaj halinde aktarıldığı, DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasından "Abdullah el Cumeyli" kod adlı İyheb Elani tarafından ise Irak Büyükelçiliğine yönelik rapor hazırlandığı MİT tarafından deşifre edildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak Aralık 2023'te düzenlenen operasyonlarda, Selman-ı Farisi Taburu unsurlarının yakalanması sağlandı.