Kılıç'tan CHP ve MHP'ye ağır sözler
Abone olAK Partili Grup Başkanvekili Suat Kılıç, muhalefet partileri CHP ve MHP'ye de ağır sözler söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP'nin bir
milletvekilinin Erzincan'da Başsavcıyla görüşüp, elindeki ses
kasetlerini, dinleme kayıtlarını aldığı, bunu da CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a rapor olarak verdiğine ilişkin belge olduğunu
belirterek, ''Bu ses kayıtlarının CHP milletvekilinin
elinde ne işi var?'' dedi.
Kılıç, AK Parti Akçaabat İlçe Teşkilatınca düzenlenen ''Güncel
Konuların Değerlendirilmesi' adlı toplantıda yaptığı konuşmada,
muhalefetin son günlerde yargı üzerinden oy hesabı yaptığını
savundu. Suat Kılıç, ''CHP'nin bir milletvekili, bununla ilgili
raporu birkaç gün içinde önlerine koyacağız, Erzincan'a gidiyor,
Başsavcıyla görüşüyor, Başsavcının elindeki ses kasetlerini,
dinleme kayıtlarını alıyor, Sayın Baykal'a rapor olarak takdim
ediyor. Bu ses kayıtlarının CHP milletvekilinin elinde ne işi
var?'' diye sordu.
Toplantıda muhalefet partilerinin erken seçimle ilgili görüşlerini
hatırlatarak ''Muhalefet partileri, biz 'erken seçim yapalım' desek
minderden kaçacaktır. Zaten Sayın Baykal'ın, Bahçeli'nin 'erken
seçim istiyoruz' demelerine bakmayın'' diyen Kılıç, şöyle
konuştu:
''Recep Tayyip Erdoğan gibi sözünün eri bir Başbakanı
buldular. O 'erken seçim yok' dedi, şimdi ağalık bizde kalsın
hesabı 'erken seçim istiyoruz' görüntüsü veriyorlar. Sayın
Baykal'ınki de Bahçeli'ninki de pehlivan tefrikasıdır. Hodri meydan
desek bu meydanda Recep Tayyip Erdoğan'dan başka er kişi
kalmaz.''
Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısının milli güvenlikle
ilgili konuların konuşulmasının ardından sona erdiğini belirten
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Var mı problem, hiçbir problem yok. Bu ülkede kavga çıkarmaya
değil, sorun çözmeye odaklanmış bir Başbakan var. Bugün yaşananlar
Sezer'in Cumhurbaşkanı, rahmetli Ecevit'in Başbakan olduğu o
karmaşık yıllarda yaşanmış olsaydı, bırakın Anayasa kitapçıklarını,
muhtemelen Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'nın yapıldığı salondaki
masa ve sandalyeler de havada uçuşuyor olurdu.''
''KARBON KOPYA MUHALEFET''
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, karbon kopya iki tane
muhalefet partisinin bulunduğunu savunarak, ''CHP'nin altına bir
karbon kağıdı kopyaladığın zaman MHP, MHP'yi kopyalarsan CHP
çıkıyor. Zaten arada bir harf fark var. Bugün maalesef MHP ne
söylüyorsa CHP, CHP ne söylüyorsa da aynısını MHP söylüyor. O zaman
iki partiye gerek yok ki birleşin, tabelaları da birleştirin
masraflar da azalmış olur'' dedi.
Kılıç, bir evin çöpünü, kirini halının altına süpürmenin o evi
temizlemek anlamına gelmediğine dikkati çekerek, ''Halıyı
balkona çıkarıp bir güzel çırpmak, halıya bir güneş yüzü göstermek
lazım. O karanlıkta kalan kirler, cinayetler, faili meçhuller,
eziyetler, adam öldürmeler, el bombaları, kalaşnikoflar, uçaksavar
silahları, lav bombaları, bütün bunları açığa çıkarmak lazım. Bu
ülkenin terörle mücadele tarihini de bir gözden geçirmek
lazım'' diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in bir konuşmasındaki
demokratik açılım süreciyle ilgili sözlerini anımsatan Kılıç,
şunları söyledi:
''Eğer Çanakkale İngiliz işgaline uğrar da kurtarmak
gerekirse eğer memleket, Anadolu yedi düvelin işgaline uğrar da
kurtarmak gerekirse bayrağa, vatana, topyekun topraklarımıza
kastedilirse bu ülkenin değil anaları, bütün babaları ağlamaya
dünden hazırdır. Ama eğer bu memleketteki terörle mücadeleyi,
evlatlarımızı ay yıldızlı bayraklarla şehit olmuş vaziyette
toprağın kara bağrına vermemek mümkünse, o zaman anaları ağlatmanın
ne gereği var. Çözebiliyorsak ağlatmayalım.''
Kılıç, şehidin cenazesi, tabutu üzerinden bir siyasi partinin
siyasi simgesi olan el, kol hareketleriyle slogan atılmaması
gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi:
''Bu davranış, tarz olarak kabul edilebilir mi?
Başbakanımız diyor ki 'Yeter ki bir tek şehit cenazesi gelmesin,
TBMM'deki 550 milletvekilliğinin hepsinden de elimin tersiyle
vazgeçmeyi bilirim.' 'Birkaç bin oy fazla alalım, fazladan birkaç
milletvekili çıkarabilelim' diye bu milletin evlatlarını biz ateşe
gönderemeyiz. Biz şehitlerimizin tabutları üzerinden sloganlarla
siyaset geliştiremeyiz, böylesi oyları biz helal göremeyiz. Biz
Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda, AK Parti'nin
çıkarlarını elimizin tersiyle iteriz anlayışını temsil
ediyoruz.''
BDP milletvekillerine yönelik eleştirilerde de bulunan Suat Kılıç,
''Yani bu milli birlik ve kardeşlik projesi zannediyorsunuz ki CHP,
MHP karşı çıkıyor da BDP'yi çok sevindiriyor. Bunların hepsi
varlığını terörün varlığına borçlu. Terör olacak ki BDP olacak,
terörle mücadele istismar edilecek, şehit cenazeleri istismar
edilecek ki MHP barajı aşsın'' diye konuştu.
''ŞİVAN PERVER'İN KÜRTÇE ŞARKISI MI
BÖLECEK?''
Muhalefet partilerinin Türkiye'nin doğusuna giderek vatandaşla bir
araya gelmediğini söyleyen Kılıç, TRT'nin Kürtçe yayın yapmasında
kimsenin hiçbir kaybının olmadığını söyledi. Kılıç, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Bu yayından en çok rahatsızlık duyan BDP'dir, PKK'dır,
teröristlerdir, bölücülerdir. Rahatsızlığı onlar duyuyor. Niye?
Çünkü devlet, vatandaşını birinci elden doğru bilgilendiriyor.
Muhalefet 'Kürtçe şarkılar, türküler yapılmaya başlandı, bunlar
bizi böler' diyor. Arkadaşlar bunlar bizi bölmez. Bu ülkenin
gençleri 20-30 senedir Rock'n Roll dinliyor, yani bu memleketi
Michael Jackson'ın İngilizce şarkıları bölmüyor da Şivan Perver'in
3 tane Kürtçe şarkısı mı bölecek?''
''1930, 1940, 1950'li yıllarda, eskiler bilir CHP artı ordu,
eşittir iktidar. Şimdi CHP artı yargı eşittir iktidar arıyor, ama
olmaz'' diyen Kılıç, şöyle devam etti:
''İktidar olmanın yolu, kurumlar üzerinden siyaset yapmak
değildir. Sayın Bahçeli'ye, Baykal'a söylüyoruz, askerin, yargının
yakasını bırak işini yapsın. Ne işi var senin milletvekillerinin
Silivri'deki Ergenekon duruşmalarında. Sanıkların avukatları ile
CHP'nin avukat milletvekilleri aynı sıralarda oturuyor. Sanıklar
arasında Danıştaya silahlı saldırı düzenleyen ve bir üyesini
öldüren katil Alparslan Aslan da var.''
İktidarın yolunun milletle buluşmaktan geçtiğini belirten Kılıç,
şunları kaydetti:
''Başbakan Erdoğan, Uşak'a, Manisa'ya, Rize'ye gidecek,
senede 3 sefer Diyarbakır'a gidecek, sen Sayın Baykal ve Sayın
Bahçeli Ankara'dan ahkam keseceksin. Bu insan da neticede insan, o
da etten, kemikten. Sabrı, tahammülü onun da takdir edersiniz ki
bir yere kadar. Yumurta küfesi bizim sırtımızda, muhalefet davul
çalıyor. Sorumluluk bizde, bütün muhalefet harmandalı
oynuyor.''