KIlıçdaroğlu’nun yeğeni hakkını arayacak
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeğeni Atilla Kılıçdaroğlu, Samsun Atakum Belediyesi’ndeki işine son verilmesinin ardından yaptığı ...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeğeni Atilla
Kılıçdaroğlu, Samsun Atakum Belediyesi’ndeki işine son verilmesinin
ardından yaptığı açıklamada, hakkını arayacağını söyledi.
Samsun Atakum Belediyesi’nde 2011 yılından beri çalışan CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeğeni Atilla Kılıçdaroğlu, işe
gelmediği, hastalığını bahane göstererek verilen işi yapmadığı
iddialarıyla işten çıkarıldı. Yerel seçimlere kadar belediyenin
telsiz bölümünde çalışan ve seçim sonrası Fen İşleri Müdürlüğü’ne
geçirilen Kılıçdaroğlu, seçim sonrası hiç iş vermediklerini,
tuttukları tutanakları kendilerine göre yaptıklarını iddia etti.
’İşe gelmiyordu’ iddialarına cevap veren Kılıçdaroğlu, belediyede
kamera kayıtlarının olduğunu, her gün sabah 8, akşam 5 çalıştığını
ifade etti. Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı’nın kendisini seçim
öncesi propaganda aleti yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu,
savunmasını verdiği gibi 5 dakika sonra iş akdinin feshedildiğini
söyledi. Yasal yollardan hakkını arayacağını dile getiren
Kılıçdaroğlu, "Benim Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeğeni olmam herhangi
bir şeyi değiştirmez. Ben de işçi sınıfındanım, emekçi
sınıfındanım. Soyadımla gurur duyuyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun
yeğeni olmam demek Türkiye’de işsiz kalmak demekse ben razıyım"
ifadelerini kullandı.
Atilla Kılıçdaroğlu işten atılma sürecinde yaşadıklarını şöyle
ifade etti: "Kemal amcam kesinlikle herhangi bir yeri aramamıştır.
Ben kendim işi buldum, kendim girdim. Belediyenin taşeron firması.
İmar inşaat şirketinde çalışıyordum. Sonra belediyenin telsiz
merkezinde çalışıyordum. AK Partili belediye başkanı seçimler
olmadan önce, bazı yerel televizyonlarda demeç veriyordu. ’Atilla
Kılıçdaroğlu’nu Tunceli’den getirdiler işe koyular’ gibisinden.
Orada çalışanlar, belediye başkanının propagandasını yapan adamlar
benim aylık 15 milyar maaş aldığımı iddia etmişler. Benim aldığım
maaş 1 milyar. Yaptığım iş belli, bordrom da belli. Yaptığı
propagandalarda direk beni hedef almıştı. ’Belediye başkanı
olursam, Atilla Kılıçdaroğlu hakkında gereğini yapacağım’
gibisinden konuşmalar yapıyordu. Belediye başkanı olduktan sonra,
beni telsiz merkezinden alıp, fen işleri müdürlüğünde çalıştırdı.
Daha doğrusu çalıştırmadı. Hiçbir iş vermediler. Sabah 8’de işe
gittim, akşam 5’de geldim. Beni dışladılar. Daha sonra bana dediler
ki, ’Biz seni işten attık’ ben de dedim ki, benim dedim çıkış
kağıdımı verin. Onlar bana kağıt vermedi. Sonra ’neden işe
geliyorsun’, ’işten atılan adam işe gelir mi’ gibi oradaki
yöneticiler bana söylüyordu. Nisan ayında benim hakkımda tutanak
tutmuşlar. ’Hastalığı nedeniyle verilen işi yapmamıştır.’ ve
’yetersiz performans’dan dolayı savunmamı istediler. Yazdım,
verdim. 2011’den 2014 yılına kadar verilen her işi laiğıyla
yapmışımdır. Tutulan tutanağın da herhangi bir faaliyeti olmadığını
avukatım bana söyledi. Geçersiz bir tutanak. Tazminatsız işten
atmak için yapılan bir şey. Bu süreçte işten çıkarılanlar 7 kişiydi
benle beraber. Onların da işten çıkarılma nedenleri, bir tanesinin
’Hastalığından dolayı verilen işi yerine getirmediği’ iş hakları
fest ettiler. Diğerlerini de verilen işleri yaptıkları halde iş
hakları fes olmuştur. Zaten tutanaklarımızı tutup savunmalarımızı
istediler. Savunmamızı verdiğimiz gibi 5 dakika sonra iş akdimi
feshettiler".
(İHA)