Kılıçdaroğlu'nun sözleri fikrimi değiştirmez!
Abone olGeçmiş dönemlerde CHP’de milletvekili ve bakan olarak görev yapmış olan 42 siyasetçi Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı olduklarını belirten bir bildiri yayınladı.
“Cumhuriyetin Çankaya’sı için” yayınlandığı vurgulanan bildiride
İhsanoğlu’nu ortak aday olarak önerenlerin, önerinin altına imza
atanların tarih karşısında sorumlu olacağı ifade edildi.
Bildiri de şöyle denildi:
İHSANOĞLU HAYAL
KIRIKLIĞI
Cumhurbaşkanlığı için çatı aday olarak önerilen Ekmeleddin
İhsanoğlu, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetinin temel
değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine duyarlı bir aday
değildir. Çatı aday olarak önerilen bu isim kamuoyuna açıklandığı
andan itibaren laik demokratik Türkiye Cumhuriyetinin temel
değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini benimsemiş toplum
kesimlerinde hayal kırıklığı yaratmış, bu durum giderek büyük bir
tepkiye dönüşmüştür. Başarılı olamayacağı açıktır.
VAKİT VARKEN BU HATADAN
DÖNÜLMELİ
Ülkede ve bölgede yaşanan olaylar da dikkate alındığında, bu
aday ile seçime gidilmesi tarihi bir hata olacaktır. Henüz adaylığı
kesinleşmemiştir. Vakit varken hatadan dönülmeli, Cumhuriyetten,
Laiklikten, Atatürk Devrimlerinden, Demokrasiden yana; Hukuk
Devleti ilkelerine, milli ve manevi değerlere bağlı, ülkemizin
çıkarlarını kararlılıkla savunacak bir Cumhurbaşkanı adayı
belirlenmelidir. Aksi takdirde ortak aday olarak önerenler,
önerinin altına imza atanlar tarih karşısında sorumlu
olacaklardır.
Aday açıklandığı günden beri Ekmeleddin İhsanoğlu ismine
karşı çıkan CHP İstanbul milletvekili Nur Serter hem bildiriyi
değerlendirdi, hem de aday hakkındaki düşüncelerini
İNTERNETHABER'e anlattı:
SORUN ADAYIN DÜNYA
GÖRÜŞÜ
Ben o arkadaşlarımla aynı fikirdeyim. CHP'li olanlar, gerçekten
Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilkelerine, ideolojisine saygı duyan
insanlar, milletvekili olsunlar olmasınlar bu adayı tepkiyle
karşıladı. Ortak aday olmasına karşı değiller ama seçilen ortak
adayın bu kişi olmasına karşılar, sorun adayın sahip olduğu dünya
görüşünden ve özelliklerinden kaynaklanıyor. Cumhuriyet değerlerini
özümsememiş, içine sindirememiş, sürekli olarak bir Osmanlı
anlayışını hakim kılma gayreti içerisinde olan bir kişinin
Cumhuriyet Halk Partisi adayı olarak ortaya çıkarılmasından
rahatsızlar, arkadaşlarımız da o bildiride bunu vurguluyorlar
zaten.
Kılıçdaroğlu'nun "Ekmeleddin İhsanoğlu Atatürk devrimlerine
karşı olsaydı ona evet der miydim" sözlerini de değerlendiren
Serter şunları söyledi:
KİMİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ
DEĞİL
Kimin söylediğinin hiçbir önemi yok. Ortada var olan gerçeklere
göre konuşmak gerekir. Var olan gerçekler benim az önce
söylediklerimin doğruluğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Sayın
Kılıçdaroğlu'nun öyle ya da böyle söylemiş olması benim fikrimi
etkileyebilecek bir durum yaratmıyor.
Bir aday değişikliği olmasının bu saatten sonra mümkün
olmadığını ifade eden Serter, ikinci olasılığın varlığına işaret
etti:
TABAN BU ADAYIN KENDİSİNİ KUCAKLAMADIĞINI
DÜŞÜNÜYOR
Aday değişikliği olmayacak, bunun üzerinden tartışmanın bir
yararı da yok, gerçekçi olmak lazım. Bu zamandan sonra adayın
değiştirilmesine ilişkin bir faaliyet olmaz. İki parti anlaşmış,
ortaya bir aday koymuş, bundan sonra "bu aday değişir" demek
gerçekçi bir tavır olmaz. Olan oldu, bu kişi aday gösterildi ama
bunun dışında insanların bir beklentisi var. Hani Kılıçdaroğlu
"Türkiye'yi kucaklayacak bir aday" diyor ya, Cumhuriyet Halk
Partisi tabanı bu adayın kendilerini kucaklamadığını düşünüyor ve
kendilerini de kucaklayacak bir kişinin aday gösterilmesi konusunda
meclis grubuna baskı yapıyorlar. Olur mu olmaz mı bilmiyorum, bu
konuda önümüzü görebilmiş değiliz zaten. Ama aday gösterilen bu
kişinin oy alıp da cumhurbaşkanı seçilme şansı olma derim, bu çok
açık. Eğer aday olan bu kişi, 20 milletvekili imzasıyla meclis
grubundan çıkarılırsa bu kişinin seçilme şansı elbette düşük
olur.
Burada yapılan yanlış şudur; çıkarılacak ortak aday hem CHP tabanını hem de muhafazakar kesimi kucaklayabilirdi. CHP tabanı kendisini öksüz kalmış gibi hissediyor.