WikiLeaks'la birlikte, Kemal Kılıçdaroğlu da
coştu! Hesap kitap yapmadan, İsviçre'de olmayan 8 ayrı
hesabın peşine düşmüş CHP lideri...
Başbakan'dan itiraz gelince, çok çok gerilerde kalan o avam
politikaları yapıyor. "Yüreğin yetiyorsa, ABD'ye de
bağır!" gibi... Ya da, "Yiğitsen, hesabının olup
olmadığını yazılı olarak İsviçre'den sor!"
Seçim yaklaşıyor ya...
Referandumda "Recep Bey"i bir çırpıda tüketen
Kılıçdaroğlu, "Havuzlu villa" sevdasından da
vazgeçmiş olmalı ki, WikiLeaks'ın ipine sarılmış! İsviçre'de
olmayan bir hesap üzerine, 6 ay sonrasının hesabını kitabını
yapıyor CHP lideri!
***
Peki...
Bu hesap tutar mı?
Hayır!
***
Tayyip Erdoğan bağırıyor ama...
Kılıçdaroğlu'nun da ondan aşağı kalır yanı yok...
Erdoğan, "hesabım yok!" diyor...
Kılıçdaroğlu, halkın karşısında avazı çıktığı kadar
bağırıyor:
-Hesap soracağız!
***
Neyin hesabı bu?
Elinde bir belge var mı Kemal Bey?
Sen ki halkın gönlünü elindeki belgelerle fethetmiş bir
siyasetçisin!
Şaban Dişli'yi alt ettin o belgelerle!
Mir Dengir Fırat'ı da yine elindeki belgelerle saf dışı
ettin!
Melih Gökçek'i yerle bir ettin!
Nasıl?
Boş konuşarak değil!
Belgeyle!
***
Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor...
Bu anlayış, kendisine ters bir anlayış...
İçi boş, hiçbir karşılığı olmayan bir siyasettir bu
yapılan!
Referandum sonrasındaki beklentimiz bu değildi.
CHP'den yeni bir çıkış bekliyorduk...
Yeni projelerin peşpeşe açıklanmasını istiyorduk,
bekliyorduk...
Mesela, Kürt sorununun çözümüne ilişkin, radikal adımlar
atılmasını bekliyorduk...
Aradan onca zaman geçti...
Korkarım ki, beklentilerimiz boşa gidecek...
Çünkü...
Kemal Bey'in yeniden "Recep Bey" diyesi
gelmiş!