Kılıçdaroğlu'nu İş Bankası'ya vurdu
Abone olAfganisan'da ne işin var diyen Kılıçdaroğlu'na yanıt AK Partili Bekir Bozdağ'dan Afgan yardımlarıyla kurulan İş Bankası yanıtıyla geldi.
Afganistan tartışması sürüyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun bu
yöndeki eleştirilerine Bekir Bozdağ, İş Bankası'nın sermayesinde
Afganistanlılar'ın parası olduğunu hatırlattı ve "O zaman
Afganistanlı, Pakistanlı 'Türkiye'den bize ne' demedi''
ifadesini kullandı.
Bozdağ, TV8'de ''Erkan Tan ile Başkent''ten programında, gündeme
ilişkin soruları yanıtladı.
Terörün istismar ettiği zeminleri ortadan kaldırmak için Türkiye'de
ilk defa konuyu çözüm endeksli gündeme getirip tartışan iktidar
olduklarını belirten Bozdağ, şunları söyledi:
''Biz kardeş kanı dursun, terör bitsin, artık şehitlerimiz olmasın
dediğimiz zaman muhalefet partileri bizi ihanetle, iş birliğiyle,
taşeronlukla, çok kötü sıfatlarla itham ettiler. Bu ülkede 'terörü
bitirin' diyen bir hükümet var, 'her türlü faturayı ben üzerime
alıyorum, alacağım' diyen bir iktidar var ve 'gelin bu noktada,
gelin ey muhalefet sizinle de konuşalım, müzakere edelim' diyen bir
yaklaşım var ama Türkiye'nin ana muhalefeti ve diğer muhalefeti,
onlarca yıldır devam eden bu terör belasından ülkeyi kurtarmak için
görüşmeye, müzakere etmeye yanaşmadılar.''
Bozdağ, terörün sadece AK Parti'nin değil, MHP'nin, CHP'nin, bütün
siyaset kurumunun meselesi olduğunu söyleyerek, şöyle devam
etti:
''Terör konusunda bizim daha başarılı olabilmemiz için iktidar
muhalefet yek vücut olmalı ve iktidarın alacağı tedbirler
karşısında, muhalefet yanlışlar varsa onu elbet söylemeli,
önerileri varsa onu da söylemeli. Bu konu siyasal rekabetin,
iktidar rekabetinin alanı değildir. Olmaması da lazım. Bu konu bu
memleketin, 75 milyon insanın ortak derdidir.''
''Türk askerinin Afganistan'da ne işi var?'' diye sorulduğunun
anımsatılması üzerine Bozdağ, ''Sayın Başbakanımız da söyledi,
Türkiye'yi Ankara'dan ibaret görürseniz, dünyaya gözünüzü
kapatırsanız, 'biz bize yeteriz, sadece' derseniz ve böyle küçük
düşünürseniz, o zaman 'Türkiye'nin Afganistan'da, Bosna'da,
Kosova'da, Somali'de ne işi var' dersiniz'' ifadesini kullandı.
ÇANAKKALE'DE YEMEN'DEN GELENLER VARDI
Çanakkale'de Lübnan'dan, Yemen'den, Makedonya'dan, Kosova'dan,
Selanik'ten şehitler yattığını belirten Bozdağ, Kurtuluş Savaşı
devam ederken hangi ülkelerin nasıl yardımlar gönderdiğinden
herkesin haberi olduğunu söyledi.
Afganistan ve Pakistan'dan para yardımı geldiğini kaydeden Bozdağ,
Atatürk'ün bu paranın bir kısmını İş Bankası'na sermaye olarak
koyduğunu ve bunu CHP'ye bıraktığını dile getirdi.
TÜRKİYE'DEN BİZE NE DEMEDİLER
Bozdağ, şöyle konuştu:
''Sayın Kılıçdaroğlu bir yandan diyor ki 'ne işimiz var
Afganistan'da' O zaman İş Bankası'yla münasebetini CHP'nin bir
görüşmesi lazım. Çünkü Afganistanlılar Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı
verirken Atatürk ve arkadaşlarına, eşlerinin, ailelerinin
ellerindeki bilezikleri, altınları, ceplerindeki son kuruşları
koyup Türkiye'ye gönderdiler. O zaman Afganistanlı, Pakistanlı
'Türkiye'den bize ne' demedi. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu gibi, Sayın
Bahçeli gibi dar ufuklu insanlar olsaydı ellerini ceplerine
uzatmazlardı, belki dua da etmezlerdi.
Halbuki onlar paralarını toplamışlar o zor şartlar altında, bugünkü
ulaşım imkanları yok, onları o kadar uzak bir mesafeden Türkiye'ye,
Atatürk'e göndermişler ve o paralar Türkiye'nin Kurtuluş Savaşında
kullanıldığı gibi o paralardan İş Bankası da kurulmuş ve Atatürk'ün
vasiyeti çerçevesinde İş Bankası'nın bir kısım hisseleri CHP
tarafından yönetilmektedir. CHP onun için davalar açıyor, takipler
yapıyor. O paralar Afganistanlılar'ın parasıdır.''
CHP HALK SEÇSİN İSTEMİYOR
Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili yasayı CHP'nin Anayasa
Mahkemesi'ne götürdüğünün anımsatılarak, ''CHP sizce haklı mı''
sorusuna karşılık Bozdağ, ''Benim kanaatim şu; CHP,
cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini, işin doğrusu, arzu
etmiyor. Buna karşı'' dedi.
CHP'nin halktan korktuğunu ifade eden Bozdağ, bunun için
cumhurbaşkanını halkın seçmesini istemediğini belirtti. Bozdağ,
''CHP şunu çok iyi biliyor; cumhurbaşkanını halk seçerse o zaman
Sezer gibi birini bu halkın cumhurbaşkanı seçme ihtimali hiç yok.
CHP'nin ideolojik duruşunda olan, milletin değerleriyle kavgalı
olan birinin halk tarafından cumhurbaşkanı seçilme hadisesi hiçbir
zaman gerçekleşmeyecek bir hadisedir'' dedi.
2014 TARTIŞMASI
CHP'nin Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun bazı maddelerinin iptali ve
yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne
başvurmasına ilişkin ise Bozdağ, ''Bu müracaatın hukuki bir
gereklilikle değil siyasi bir takım başka mülahazalarla yapıldığını
düşünüyorum'' dedi.
Yapılan değişiklikle cumhurbaşkanının görev süresinin
belirlenmediğine dikkati çeken Bozdağ, şunları söyledi:
''Cumhurbaşkanı eski hukuka göre seçildi, görev süresi orada belli;
7 yıl. Bizim yaptığımız, görev süresiyle ilgili bu 7 yıl olan
süreyi geçiş hükmü olarak yasaya taşımaktır. Eğer biz
'cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır' diye bir düzenlemeyi
yasayla yapmış olsaydık o zaman görev süresini yasayla kısaltmış
olurduk ki o zaman anayasaya aykırı bir durum olurdu. Çünkü eski
hukuka göre seçilmiş bir cumhurbaşkanının görev süresini siz
yasayla kısaltamazsınız, kaldı ki anayasayla da kısaltamazsınız.
Çünkü eğer siz anayasayla cumhurbaşkanı görev süresini 7'den 5'e
çekmeyi kabul ederseniz, yarın beğenmediğiniz bir cumhurbaşkanı
oldu ve siz de anayasayı değiştirecek bir çoğunluğunuz oldu.
Parlamentoya gelip değiştirirsiniz anayasayı, iki yıla
indirirsiniz. Cumhurbaşkanı iki sene sonra iner gider. O zaman
parlamentoları, çoğunluk ellerinde varsa cumhurbaşkanılarını
görevden alma yetkisiyle donatmış olursunuz. Cumhurbaşkanı sürekli
görev başında parlamentonun tehdidi altında olur ve görevini
bağımsızlık ve tarafsızlık içinde icra etme imkanı ortadan
kalkar.''
ÇOCUKLARIN GELECEĞİ TANK PALETLERİ ALTINDA
KALDI
Bozdağ, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran eleştirilerin
hatırlatılması üzerine ise ''4 4 4 sistemi Türkiye'nin
gerçeklerine, eğitim gerçeklerine, pedagojinin gerçeklerine,
dünyanın uygulamalarına uygun bir düzenlemedir'' dedi.
Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:
''Kesintisiz 8 yıllık eğitim 28 Şubat sürecinin olağanüstü
şartlarıyla, Sincan'dan yürüyen tankların gürültüsünden korkan
siyasetçilerin cesur davranmaması ve tanklara teslim olmasıyla
hayata geçmiş bir düzenleme. O gün çocuklarımızın geleceği
tankların paletlerinin altında ezilmiştir, o gün buna karşı durması
gerekenler ve çocukların gelişimini olumsuz etkileyen ve sadece
imam hatiplerin değil Anadolu insanının önünü kesen, 8 yıllık
kesintisiz eğitim köyde, beldede ve kırsalda yaşayan çocuklarımızın
üniversiteye geçişlerine büyük darbeler indirmiştir.''
Kesintisiz 8 yıllık eğitimin meslek liselerini olumsuz etkilediğini
anlatan Bozdağ, yeni sistemin esnek bir yapı getireceğini,
öğrencilerin yeteneklerini ve velilerin taleplerini ortaya
çıkaracağını söyledi.
Yeni düzenlemeye ilişkin de bilgi veren Bozdağ, ''8 yıllık
kesintisiz eğitim öğrenciyi ve veliyi de dikkate almayan devletin
dayatmasını esas alan bir anlayış ama yeni sistem, her aşamada
öğrenciyi, veliyi merkeze alıyor. Öğrenci ve veli esaslı bir sistem
getiriyor'' dedi.