Kılıçdaroğlu'ndan sürpriz koalisyon çıkışı
Abone olKoalisyonun 4 yıl için kurulması gerektiğini söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan olursa Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmeyeceğini ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin
"Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu’nu Beştepe’de toplayalım
dedi. Gider misiniz?" sorusuna "Başbakan ben
olursam gitmem. Başbakan yardımcısı niye olayım? Belki olmam. CHP
ortaklık kurdu diye illa başbakan yardımcısı olacağım diye bir
düşüncem yok değerli arkadaşlar" diye yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, iftar davetinde gazetecilere koalisyon görüşmelerine dair kritik açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun sürpriz çıkışı Milliyet'te Serpil Çevikcan imzasıyla "Kabineye girmeyebilirim" başlığıyla manşetten verildi. İşte açıklamalardan öne çıkanlar:
Sayın Davutoğlu ile görüşmenizde, seçime gitmek için mi
dört yıllığına mı koalisyon kuruyoruz diye soracak
mısınız?
- Sayın Davutoğlu görevlendirildi. Koalisyonu kurma amacıyla
geliyor. Hedefleri, ilkeleri nedir, bunları aktaracak ve büyük bir
olasılıkla da koalisyon teklifinde bulunacak. Öyle bir soru
sormayacağım. Doğrusunu isterseniz ben koalisyonun dört yıllık bir
süre için kurulmasını istiyorum. Bunun için de partilerin
birbirlerine karşı samimi davranmaları gerekiyor. Dört yıllık
süreci beraber götürecekseniz, daha işin başında neleri
yapacağınızı, yapmayacağınızı, parlamentoda karşılaşacağınız
olaylar karşısında nasıl tavır takınacağınızı samimi olarak
aktarmanız gerekiyor. Türkiye’nin kısa süreli hangi sorunu var ki?
Bütün sorunları derin. Biriken sorunları var. İşsizliğe, ihracata,
kura bakın. Uyuşturucudan tutun boşanmaya kadar devam eden dünya
kadar sorun var. Dış politikada devasa sorunlar var. Sanayicilerle
konuşun, Mısır’ın RO-RO seferlerini iptal etmesinden tutun da
Suriye’deki çıkmaza kadar. AB ile ilişkilerde sorun var. Bunları
kısa sürede nasıl çözeceksiniz? Gönül ister ki kısa sürede çözelim
ve seçime gidelim. Ama hiçbiri kısa sürede çözülecek sorunlar
değil. Özellikle dış politika kaynaklı sorunları çözmek, tek başına
bizim elimizde değil. Karşı ülkeleri de ikna edeceksiniz.
DÖNÜŞÜMLÜ BAŞBAKANLIK
Dönüşümlü başbakanlık konusunda talebiniz olacak
mı?
- Ben dinleyeceğim ama görüşlerimizi sorarlarsa aktaracağız. Bütün
çıplaklığıyla, samimi olarak anlatacağız.
Ne düşünüyorsunuz?
- Niçin olmasın.
Böyle olmazsa yokuz mu diyeceksiniz?
- Karşı tarafı dinlemeden tek boyutlu baştan koşul koymanın çok
tutarlı bir davranış olmadığına inanıyorum. Belki onlar bize çok
daha güzel bir öneri getirecekler. Kendi alanımızı sınırlamaktan
çok Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yönelik bir çabanın içinde
olmayı düşünüyoruz.
Karamsar değilim
GÜL NASIL YAPTIYSA
Cumhurbaşkanı ile ilişkileri nasıl götüreceksiniz? Anayasal
sınırlara çekilsin kavramını nasıl ete kemiğe
büründürdünüz?
- Sayın Abdullah Gül nasıl yaptıysa aynısını yapacak.
Halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı. Halkın yüzde 52
oy verdiği bir Cumhurbaşkanı ile parlamentonun seçtiği
Cumhurbaşkanı gibi tanımlamak sürdürülebilir mi?
- Ne fark eder. Sadece seçim yöntemi değişti, başka bir şey
değişmedi ki. O dönem yüzde 52’ydi. Şimdi yüzde 40. Ne olacak? Siz
Anayasa’daki tarafsızlık ilkesine yüzde 52 ile uymuyorsunuz, yüzde
40 ile uyacaksınız. Olmaz. Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da çizilmiş
sınırları var, yetkileri var. O çerçevede hareket etmek zorundalar.
Gül, Sezer, Demirel ne yaptıysa benzerini yapacaktır.
NEDEN BAŞBAKAN YARDIMCISI OLAYIM
Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu’nu Beştepe’de toplayalım
dedi. Gider misiniz?
- Başbakan ben olursam gitmem. Başbakan yardımcısı niye olayım?
Belki olmam. CHP ortaklık kurdu diye illa başbakan yardımcısı
olacağım diye bir düşüncem yok değerli arkadaşlar. Eğer, siz
hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız, kaçak bir binada Bakanlar
Kurulu’nu toplayamazsınız. Eğer yargı bağımsızdır diyorsanız, kaçak
binada Bakanlar Kurulu’nu toplayamazsınız. Hem ben hukukun
üstünlüğü diyeceğim, hem kaçak bir yerde toplantı yapacağım.
Dünyayı güldürüyoruz kendimize. MİT’in TIR’larına geleyim. MİT kime
bağlı? Başbakan’a. Niçin Cumhurbaşkanı konuşuyor. O zaman siz
Başbakan değilsiniz. Başbakansanız ‘bir dakika’ diyeceksiniz
Cumhurbaşkanı’na. ‘Ben izin vermeden kimse gelmez’ kardeşim sana.
Sana bağlı olan birimler varsa, Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreterliği. İstediğin kadar konuşabilirsin. Başbakan neden her
hafta bir gün Cumhurbaşkanı’na çıkar? Devletin işleyişi hakkında
bilgi vermek için. Ama şu anda bırakın MİT Müsteşarı’nı, bazı genel
müdürler, kendi bakanlarını, Başbakanı atlayarak Cumhurbaşkanı’na
bilgi veriyorlar. Onun için ‘devletin çivisi çıktı’ diyoruz.
Cumhurbaşkanı’nın kendi anayasal sınırlarına çekilmesini istiyoruz.
Hiyerarşiyi bozduğunuz andan itibaren orada sistem bozulur. Ben
merak ediyorum mesela MİT TIR’ları ile ilgili MGK’nın kararı var
mı? Bu MİT TIR’larının gönderilmesi bir devlet politikası mıdır?
Yoksa hükümette birkaç kişinin görüşü müdür? O zaman sorun var
demektir.