Kılıçdaroğlu’ndan muhatap yanıtı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun muhalefet liderlerinin muhatabının kendisi olduğu yönündeki açıklamaları ile ilgili, “Biz Davutoğlu’ndan bir başbakan gibi davranmasını isteriz. Kukla başbakan olmasını istemeyiz” dedi.
Yeni MYK’nın ilk toplantısında CHP Lideri Kılıçdaroğlu değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu koşulları bildiklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu süreçte en büyük sorumluluğu taşıyacak partinin CHP olduğunu belirterek, "Bu sorumluluğun bilincinde hareket edeceğimizi, zaman zaman siyasal tartışmalar yaşansa da CHP olarak önümüzdeki süreçte ağırlıklı olarak projelerimizi kamuoyunun gündemine getireceğiz. Çünkü vatandaş kavgadan bıktı. Çözüm istiyor, dünya kadar derdi var. Borç batağının içinde çocuğu, kızı işsiz. Dolayısıyla bizim Türkiye’yi aydınlığa çıkaracak, vatandaşı rahatlatacak projelerle toplumun önüne çıkmamız lazım. Önümüzdeki süreçte bunu göreceksiniz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Başbakan Davutoğlu’nun “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin muhatabı artık benim, Cumhurbaşkanı değil” sözlerini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, “Ben 30 Ağustos’ta bundan sonra muhatabımız hükümettir, Başbakan Ahmet Davutoğlu’dur. 30 Ağustos’ta söyledim, o yeni öğrenmiş. Bu da bir aşama, elbette ki bizim muhatabımız hükümet olacaktır. Demokrasilerde olması gereken de budur. Cumhurbaşkanlığı makamı farklı, başbakan makamı farklıdır. Biz Davutoğlu’ndan şunu da bekleriz; bir başbakan gibi davranmasını isteriz. Kukla başbakan olmasını istemeyiz. Kişiliğinin gereğini yapmak durumundadır. Ben ülkeyi yönetiyorum, ülkeyi yönetirken bütün sorumluluklar bendedir. Ben bağımsız karar alacağım ve bunu uygulayacağım diyorsa bir sorunumuz yok. Bu yüzden ben Davutoğlu’nun adli yılın açılış törenine gitmemesini eleştirmiştim. Cumhurbaşkanı kırgınlık göstermiş olabilir, gitmemiş olabilir ama başbakanın gitmesi gerekiyordu. O nedenle başka bir otoriteden bağımsız olarak Davutoğlu’nun ben ülkeyi yönetmeye talibim, ülkeyi yöneteceğim, bu konuda sorumluluk bende demesini ve bunu eyleme dökmesini bekliyorum” cevabını verdi.
Başbakan Davutoğlu’nun “Muhalefet kutuplaştırıcı dil kullanıyor” sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Davutoğlu’na soruyorum kimlik siyaseti kim yapıyor. Başbakan olarak toplumu gerginlikten uzaklaştırmak istiyorsa, bugüne kadar kendi partisinde yapılan kimlik siyasetine son vermesi lazım. Her insanın kimliğine, yaşam tarzına, inancına, mezhebine saygı gösterecektir. Biz CHP olarak toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran bu politikaya kesinlikle karşıyız. Bugüne kadar kimlik siyaseti yapmadık. Davutoğlu, kimlik siyasetinin ne tür felaketlere yol açtığını öğrenmek istiyorsa toplumda Ortadoğu bataklığına baksın. Gerginlik nerede var, nerede kan akıyor, Ortadoğu’da bunların hepsini görecektir” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, “IŞİD’e yönelik operasyona Türkiye’nin katılmayacağı ifade edildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu, başka bir otoriteye bağımsız olarak gerçekten ben başbakanlık yapmak istiyorum diyorsa Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneklerine uygun davranmak zorundadır. Bu aksayarak devam ediyor. Ben Başbakanım yetki bende diyorsa, bu geleneği sürdürmesi lazım. Ülkenin ortak çıkarlarını düşünmek için bu doğrudur. IŞİD bir terör örgütüdür. Mademki terörden en çok zararı gören Türkiye’dir. O zaman her türlü terörle mücadele edilmelidir. Şunun yanıtını da Sayın Davutoğlu’ndan beklerim; Musul Başkonsolosluğu’nda 49 rehine neden ve aynı gerekçelerle çalışanlar Türkiye’ye getirilmedi. IŞİD’e rehine olarak bırakıldı. Kimin kararı bu?” yanıtını verdi.
“ABD Dışişleri Bakanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sırtını sıvazlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Beni rahatsız eden bir kare oldu” dedi.
Bedelli askerlik üzerine de değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
“Bizim o konuda yaptığımız açıklamaların kalıcılığı var. Bedelli askerlik derken, sadece bedel ödeyen kişiler değil, belli konumda olan bedel ödeyemeyecek. Mali durumu el vermeyecek kişilerin de kısa dönem askerlik yapmasını öngören bir projemiz var.”
(İHA)