Kılıçdaroğlu'ndan MİT'e GESTAPO benzetmesi
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslendi. MİT yasasını "hükümet Gestapo kurmaya çalışıyor" diye yorumladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslendi. MİT yasasını "hükümet Gestapo kurmaya çalışıyor" diye yorumladı.
Meclis'e gelen konukların "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganı ile kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu "ben de sizinle gurur duyuyorum" diye başladı sözlerine.
Kılıçdaroğlu grup toplantısında şöyle konuştu:
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNDUK, SAVUNACAĞIZ
"Alınterinden, kadının üstünlüğü'nden yanayız. Bize oy versin, vermesin tüm Türkiye'den yanayız. Mutluluğun adresi sağlıklı bir hukuk düzeni, hukukun üstünlüğü, saat gibi çalışan bir demokrasi... Bunu kurabilrsek huzuru ve mutluluğu sağlamış olabiliriz. Samimi, dürüst, halktan yana politika izleyeceğiz. Kendi coğrafyamızda huzur içinde yaşayan bir topluluk olacağız.
Adaleti savunacağız, hukukun üstünlüğünü savunacağız. Uğruna ağır bedeller ödenmiş bir kavram bu. Yeni yeni yollar, yeni yeni kavramlar geliyor dünyanın gündemine. Hukukun üstünlüğünü savunduk. Adaletin ahlakın olduğu yerde hukukun üstünlüğü de vardır. Ahlakı yüceltirsek, adaleti yükseltirsek, hukuk devletini de yükseltimiş oluruz.
ERDOĞAN AÇSIN İNTERNETİ, OKUSUN, ÖĞRENSİN
İpsala Kaymakamlığı hukuk devleti tanımını "her anlamda adaletli bir hukuk sistemi kuran, anayasaya aykırı durum ve kurumlardan kaçınan, anayasa ve hukukun üstün kurallarına kendini bağlı sayan, yasa koyucunun de bozamayacağı temel ilkelerin bilincinde olan devlete hukuk devleti deriz" diyor... Hiç bir güç hukuk devletinin üstünde değildir. Bunun adı hukuk devletidir diyor. Başbakanlık makamında oturan zat, kitapları aramasın. İpsala kaymakamının internet sitesine girsin, hukuk devleti nedir okusun öğrensin.
Peki T.C. bir hukuk devleti midir? Açacağız anayasaya bakacağız. 2. Madde, "demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir" diyor. Değiştirilmesi mümkün olmayan maddelerden biri. Anayasa hukuk devletini bu kadar içselleştirmiş durumda. Peki kişiye göre yasa olur mu? Olmaz. Hukuk devleti hiç kimse yasalardan üstün değildir, herkes eşittir der.
GÜÇLÜLER HAKLI DEĞİL, HAKLILAR GÜÇLÜ OLSUN
Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir. Haklılar güçlüdür. her yurttaş yeri geldiğinde hesap verir. Yurttaştan vergi alıyorsan hesabını verebileceksin. Bu hesabı verebiliyorsan hukuk devleti olur. Dayatmacı devlet değildir hukuk devleti, baskı kuran devlete hukuk devleti denmez. Hepimizin ihtiyaç duyduğu bir devlet sistemidir.
Peki siyasal partiler. Siyasi hayatın vazgeçilmez unsurudur diyoruz. Siyasi partiler vatandaşa gider, biri kazanır, devleti yönetmek için gelir, devlet olmaya gelmez. Ben kazanırım ve devleti yönetiim. Devlet olmak isteyen pari önce hukuk devletini yok eder. Anayasa devletin nasıl yönetileceğini gayet net ortaya koymuş. 8. madde "yürütme yetkisi anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır, yerine getirilir" diyor. İstediğim gibi yönetirsin demiyor. Gücü kontrol etmek gerekir. Hukuk devletinin özü budur. Hukuk, adalet, ahlak içinde kalarak devleti yönetmektir. Hukuk devleti hepimizin bilmesi, anlaması gereken bir kavram. Türkiye bunu büyük ölçüde unuttu.
HİTLER, MUSSOLİNİ DE SEÇİMLE GELDİ
Tarihe bakınca, seçimle gelen ama ben oy aldım istediğimi yaparım diyenler oldu. Sandık önemlidir ama tek başına yeterli değildir. Hitler örneği, Mussolini örneği var. Seçimle geldiler. Seçimle geldiler ne oldu? Bir süre sonra ben devletim demeye, herşey benden sorulur demeye başladılar. Ne demek yargı demeye başladılar. Bizim demokrasimizde de ağır bedeller ödendi. Başbakanlar, gencecik çocuklar idam sehbalarına gitti.
SON ON YILDIR DEMOKRASİ AYAKLARIMIZIN ALTINDAN KAYIYOR
Bizim demokrasimiz gelişiyor mu? Son on yılda demokrasinin ayaklarımızın altından kaydığını hissediyoruz. Bugün size dokunmayan yarın size dokunur. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demeyeceksiniz. Haksızlık yapılana destek vereceksiniz. Aksi halde demokrasimiz güçlenemez. Demokrasimiz kan kaybediyor. Bu ülkede TBMM başkanlığı koltuğuna oturan kişi Anayasanın 138. maddesi çökmüştür dedi. Yargı yoktur dedi. Anayasa çökmüşse demokrasi de çökmüştür. Eğer esnaf, sanayici rahat çalışacaksa, memur vatandaşa rahat hizmet edecekse bu hukukun üstünlüğü ile mümkün. Ama olmuyor. Türkiye süretle totoliter rejime dönüşüyor. Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, bütün yetkilerin bir grubun elinde toplandığı, demokratik olmayan devlete totoliter devlet denir. İşin özü bu.
Hak ve özgürlükler baskı altında mı? Medya istediğini yazabiliyor mu? Bütün yetkiler dar bir grubun elinde mi? totoliter devlet olma yolunda ağır ağır gidiyoruz. Bütün yurttaşlar özellikle de kadınlar... Ağır ağır inşaa edilyor totoliter devlet. Kadın erkek eşitliği olmaz. Bingöl'ü hatırlayın. Kadınlara görev verilmez diyor. Örfümüz izin vermez diyor. Kimsin sen?
PARAMIZLA İLAN VERMEK İSTEDİK, İZİN VERMEDİ
Totoliter rejimlerde iktidar hesap vermez. TBMM'ye sayıştay raporları neden gelmiyor? Gelseydi mahvolurduk... Dumanımızı atarlardı diyorlardı. Neden gelmiyor? Bir kişinin dediği olur totoliter rejimlerde. Biz kendi paramızla bilboardlara ilan vermek istedik. Vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet hesap vermeli... Sadece bu cümle. Başbakanın direktifi ile ilanlar yayınlanmadı.
BANA GELEN SİVİL TOPLUM KURULUŞU TEMSİLCİLERİNE DEDİM Kİ
Bir grup sivil toplum örgütü beni ziyaret etti. Daha yumuşak bir dil kullanın diye. Siz vergi veriyorsunuz, içinizden biri bütçe görüşmelerinde nerede sayıştay raporları dedi mi? Konuştu mu? Konuşmadı... Bir sermayedar grubu temsilcisi hukukun üstünlüğünün olmadığı yere yabancı sermaye gelmez dedi, başbakan vatan haini ilan etti o kurumu... Siz konuştunuz mu dedim? Ses çıkmadı.
Hiç bir yurttaşımın korkmasını istemem. Sizin en büyük güvenceniz CHP'dir. İnanmanızı istiyorum. Demokrasi konusunda elbette mücadele edeceğiz. Korkmayın yılmayın, zalimin zulmüne boyun eğmeyin.
BİR BALYOZ DAVASI VAR BİR DE DENİZ FENERİ...
Totoliter devlette çifte hukuk vardır. Bir Cihan Kırmızıgül'e uygulanan hukuk... Poşu bağladı diye hapse girer... Bir de Reza Zarrap'a uygulanan hukuk... Elini kolunu sallayarak dışarı çıkar... Bir balyoz davasına uygulanan hukuk bir de deniz fenerine uygulanana hukuk. Totoliter devlet budur. Seçimlerde vatandaşın vicdanına seslendim. Hırsızları koruyacak mısınız korumayacak mısınız?
Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır dedi başbakan koltuğundaki zat. Dün gelen zevata da söyledim. İtiraz eden oldu mu? Olmadı. Totoliter devlet budur. Yasama ve yürütmeyi ayak bağı görüyor. Medya için yapıyor aynı baskıyı. Sizin boynunuzdaki tasmayı ben çıkardım dedi gazetecilere... Baskıcı bir rejimin içinde yaşıyoruz. Ağır ağır inşa edilyor. Bir üniveristenin konuştuğunu duydunuz mu? Yüzün üstünde üniversite var. Oturup el pençe divan bekliyorlar. Düşünmeliyiz. Oturup evde, kahvede düşünmeliyiz. Düne kadar anayasa mahkemesini göklere çıkarıyorlardı. Şimdi anayasa mahkemesi bir numaralı düşman. anayasa mahkemesi niye var? Anayasaya aykırı uygulamaları iptal etmek.
HADİ KAZI BAKALIM KÖKÜNÜ KAZIYABİLİYORSAN
2010 yılındaki değişiklikten okuyayım: anayasa mahkemesi kanunların, kararnamelerin, Meclis iç tüzüğünün anayasaya uygunluğunu denetlemek. Sonra ne yapıldı bu yetmez dendi. Bireysel başvuru hakkı da gelsin dendi. Niye biliyor musunuz? İnsanlar AİHM'e erkenden gitmesin diye. Ama öyle olmadı. Vicdan sahibi insanlar. Haber alma hakkını, bilgi edinme hakkını sınırlamak istiyorlar.
Çıktı 20 Martta twitter filan kökünü kazıyacağız dedi. Hadi kazı bakalım... Türkiye cumhuriyetinin gücünü görecekler dedi. T.C.'nin gücü hukuk devleti olmaktan geçer. Mahkemelere talimat verdi. Twitter'ı yasaklayın. Bir mahkeme yasakladı. Bir başka mahkeme anayasaya aykırıdır, açacaksınzı dedi. Bireysel başvuru yapıldı anayasa mahkemesine, o da yasağı kaldırdı. Ama 25 mart'ta da youtube için konuştu. Hani hukuk devletiydik biz? Hepsi hikaye. Avrupa ayağa kalkmış Türkiye'de ne oluyr dioyrlar. Totoliter bir demeokrasi olamaz diye.
Baskı ve şiddeti önümüzdeki süreçte arttıracaklar. Twitter vergi kaçakçısıymış. Gönder vergi memurunu raporunu yazsın. Sen vergi kaçakçısı görmek istiyorsan koluna 700 bin liralık saat takana bakacaksın. Esnaf kardeşim, çiftçi kardeşim, vergi vermeyince memur geliyor, raporunu yazıyor. Ama 700 binliralık saat takan adamdan bir lira vergi alınmıyor. Sen mi çok kazanıyorsun o adam mı?
BİR KUZU VAR İÇLERİNDE...
Daha garip olanı söyleyeyim, anayasa hukuku profesörü bir kuzu var bunların içinde. anayasa mahkemesine twitter'i yasaklamak için bir başvuru yapıyor, başvuruyu da twitter'dan duyuruyor. Kafaya bak sen.
Anayasnaın 26. maddesi. düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti. Herkes düşünce ve kanaatini söz, yazı, resim olarak tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. Bu anayasnaın verdiği güvence. Sen nasıl bütün twitter'ı yasaklarsın. Yasağı kaldırdı anayasa mahkemesi. O zaman örgüt dedi anayasa mahkemesi için. 28. madde var bir de... Devlet basın ve haber alma hürriyetini sağlayacak tedbirler alır. Anayasanın emredici hükmü var siz yasak getiyorsunuz.
ANAYASA MAHKEMESİ DOĞRU KARAR VERDİ AMA EKSİK
Hukuk devletinin temel kurallarından biri de yargının bağımsızlığıdır. Eleştiri başka. Biz de eleştiririz kararı. Ama eleştirinin gerekçesi olmalı. sırf benim dediğim olmadı diye eleştiri olmaz. Hiç kimse hakimlere emir veremez. 138. madde çökmüştür diyordu ya. Hiç bir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili emir ve talimat gönderemez, tavsiye yapamaz. Hakim yasalara bakar kendi vicdanına göre karar verir. Bu anlama geliyor. Anayasa Mahkemesi Twitter'dan sonra HSYK düzenlemesini de iptal etti.
Yapılan değişikliğin Anayasaya aykırı olduğunu herkes bilyordu. Hukuk fakültesindeki öğrenciler de Cumhurbaşkanı da biliyordu. anayasa mahkemesi bu hükme göre iptal etti. Ben istedğim hakimi denetleyeceğim diyordu. Ben girmeden toplantıya, bir araya gelip karar alıyorlar diyordu. anayasa mahkemesi HSYK'da bakanın istediğini değiştirme talebini iptal etti. Ama arkasından büyük suçlamalar geldi. Kanun çıkardılar. HSYK'daki bütün memurların işine son verdiler. Anayasa Mahkemesi bunu da idari bir işlemdir yasal bir işlem değildir diye iptal etti.
Karara saygı duyuyoruz, ama eksiktir diyoruz. Adalet Akademisi kararı eksiktir. İkincisi biz başvurduğumuz gün yürütmeyi durdurma vermeliydi. İş işten geçmiş, iptal ediyorsun. Bu karar zamanlama açısından gecikmiş.
HUKUKUN , ADALETİN MİLLİSİ Mİ OLUR
Anayasa mahkemesi kararı milli değilmiş. Hani milliyetçiliği sen ayaklar altına alıyordun. Adaletin milliyeti olur mu? Fransa'da da adalet aynıdır Kongo'dadır. Kimse mahkemenin kararına bu karar gayri millidir diyemez. niye AİHM'e gidiliyor o zaman. Cehaletin bu kadarına ilk kez tanık oluyorum. Anayasanın 90. maddesi. Bu iktidar döneminde yapıldı. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir sözleşme varsa ve bizim iç hukukumuzla çelişiyorsa, uluslararası sözleşme geçerlidir diyor. Eleştirecek ya... Bir de milli değildir diyeyim diyor. Mahkeme kararının milliyeti yoktur. Adaleti vardır.
GESTAPO KURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor, MİT yasası ile... Bir gazetede MİT'in CHP milletvekilleri ile ilgili fişlemeleri yayınlandı. Devlet istihbarat ile yönetilmez. Bilgi, ahlak, liyakat, hukuk ile yönetilir. Baskıcı rejimlerde istihbarat özel olarak parti yönetimine bilgi verir. ALmanya'da Gestapo'yu kurdular.Yasal mıydı? Yasaldı. Ama devlete değil partiye istihbarat veriyordu. Aynı olay yaşanıyor. Yeni bir Gestapo modeli geliyor. Tüm yurttaşlarım dikkatli olsun.
Hukuk devletini, özgürlükleri savunacağız. Türkiye'deki üç büyük devletin altında CHP'nin imzası var. Cumhuriyeti kuran, çok partili rejimi kuran, sosyal devleti kuran partidir. 4. büyük devrimi de yapmak zorundayız. Özgürlük ve demokrasi devrimi yapacağız. Baskılar gelecek. Bize tek bir şey gerekiyor. Çalışmak. Çalışırsak her şey olur. Mücadele edersek herşey olur. Babalarımız, dedelerimiz iyi bir türkiye için mücadele etti. Biz de çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakmak için mücadele edeceğiz.