Kılıçdaroğlu'ndan kadınlara referandum çağrısı
Abone olReferanduma bir gün kala CHP lideri Kılıçdaroğlu ziyaretlerini hız kesmeden sürdürüyor. Ankara'da konuşan Kılıçdaroğlu kadınlara seslendi 'Kocalarınızı sandığa götürün' çağrısı yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hava güzel,
kocalarınız kahvehaneye gitmek isteyebilir. Kocalarınızı sandığa
götürün, kahveye gitmesinler. Bu seçim önemli, hepimizin gitmesi
lazım. Bu seçim önemli, hepimizin gitmesi lazım. Sadece biz değil,
komşularımızı, akrabalarımızı götüreceğiz ve hep birlikte hayırlı
bir işin altına imza atacağız. Demokrasimize, bayrağımıza sahip
çıkacağız." dedi.
Kılıçdaroğlu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde bir düğün salonunda,
sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlara hitap
etti.
Türkiye'nin bir yol ayrımına geldiğini belirten
Kılıçdaroğlu, "Polatlı'dayız, milli kurtuluş savaşının
verildiği topraklardayız. Gazilerimiz burada, onlar bize güzel bir
Türkiye bırakmak için buradalar. Yarın kararımızı vereceğiz,
demokratik parlamenter sistemi mi istiyoruz, yoksa tek adamı mı
istiyoruz? Hep birlikte oturup düşüneceğiz." dedi.
Polatlı'nın bir zamanlar İç Anadolu'nun buğday ambarı olduğunu
ancak şimdi çiftçilerin hepsinin borç sarmalı içinde bulunduğunu
aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Altı sefer borçlar ertelendi. Faizler kalktı mı? Niye
kalkmıyor? Herkes borç batağında. O nedenle hepimizin karar alırken
dikkatli olması lazım. Bu sıradan bir seçim değil, bir partiyi, bir
kişiyi seçmeyeceğiz, Türkiye'nin geleceğini oyluyoruz. Bütün kadın
kardeşlerime sesleniyorum, siz freni olmayan bir otobüse
çocuklarınızı bindirir misiniz? Çocuklarınıza nasıl sahip
çıkıyorsanız, demokrasiye de aynı ölçüde sahip çıkın."
Kampanya amblemindeki kız çocuğunu gösteren ve kız çocuğunun adının
"Türkiye" olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu kız çocuğu 'Geleceğim
için hayır' diyor." ifadesini kullandı.
"SÖZLÜ SORU YASAKLANIYOR"
Milli kurtuluş savaşını yöneten Meclisin yetkilerinin elinden
alınmak istendiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, hangi partiden
olursa olsun, milletvekilinin bir bakana soru dahi soramayacağını,
yeni sistemde sözlü soru sormanın yasaklandığını kaydetti.
"Buna evet diyecek misiniz?" diye soran Kılıçdaroğlu, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Naslı oluyor da 80 milyonun seçip TBMM'ye gönderdiği bir
milletvekili bakana soru soramayacak? O bakan da tenezzül edip,
TBMM'ye gelmeyecek. Allah aşkına bu mudur demokrasi? Böyle
demokrasi olur mu? Bir milletvekili soru sormayacak da ne yapacak?
Bir kişi tek başına OHAL ilan edecek. Meclis hikaye. Tek başına
ilan edecek, 3 ay sonra meclise gelecek. 3 ay içinde ne yaparsa.
TBMM'den bu yetki alınıyorsa bunun oturup düşünülmesi gerek. Sadece
bu mu? Hükümetin programı görüşülmeyecek, güvenoyu olmayacak. Milli
kurtuluş savaşını yöneten bir Meclisin elinden bu yetkiyi hangi
gerekçeyle alıyorlar? Polatlı'dayız, cumhuriyetin kurulduğu
topraklardayız. Buradan top sesleri gelirken, TBMM'den kararlar
alınıyordu. Şimdi o yetkiler alınıp bir kişiye teslim
ediliyor."
"Tek adam" tartışmalarına da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, hayatının
hiçbir döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tek adam olmadığını
bildirdi.
Kılıçdaroğlu, "Erzurum, Sivas kongresinde tek adam mıydı? Meclis
açıldığında tek adam mıydı? Bunu ben değil, Celal Bayar'ın kızı
Nilüfer Hanım söylüyor." dedi.
Atatürk'ün, "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir"
dediğini ve tüm halkı kucakladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Hangi
tek adamdan söz ediyorlar. Kendileri tek adam olmak istiyorlar.
Yedi düvel geldi Çanakkale'yi geçemedi. Ama fazla geçmedi 3 yıl
sonra bir kişi bir imzayı attı o 7 düvelin gemileri tek kurşun
atmadan Dolmabahçe'ye demir attı, İstanbul'u işgal etti. Tek
adamlığın en güzel örneği bu." diye konuştu.
1 Mart Tezkeresi'ni de örnek veren Kılıçdaroğlu, yeni sistemde
milli güvenlik politikalarını bir kişinin belirleyeceğini, onun
hata yapması, kandırılması durumunda ise tüm devletin kolayca ele
geçirilebileceğini anlattı.
15 Temmuz'u unutmadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu
değerlendirmeleri yaptı:
"Kol kola omuz omuza gidiyorlardı. 'Ne istediniz de
vermedik' diyen ben miyim, o mu? Devleti teslim ettiniz. Orduyu,
polisi, üniversiteleri, esnaf kuruluşlarını teslim ettiler, sonra
ne oldu? Darbe girişimi oldu. Bunları hiç kimsenin unutmaması
lazım. Bir kişiyi kandırırsanız, ikna ettiğinizde veya satın
aldığınızda en geç 24 saat içinde devleti teslim edersiniz. Bu
yetkiyi verecek misiniz? Ülkemizi, bayrağımızı seviyorsak ülkenin
geleceğini düşünüyorsak hayır diyeceğiz. Bunun sağı solu, bunun
partisi, lideri, şahsı yok. Bütün ülkücü, milliyetçi kardeşlerime,
mütedeyyin kardeşlerime, demokrat, sosyal demokrat kardeşlerime
sesleniyorum veya bir partiye ilgi duymayan kardeşlerime
sesleniyorum, gün memleket günüdür, sandığa giderken Türkiye'yi
düşüneceğiz. Normal seçimlerde her vatandaş arzu ettiği partiye oy
verir ama bu seçim farklı. Şimdi şunu söylüyorum, 'evet' oyunun
vebali çok ağırdır. Kimse altından kalkamaz, sonu belirsiz
tehlikeli bir sürece Türkiyeyi sokmak, ağır vebaldir."
Getirilmek istenen sistemde cumhurbaşkanına Meclis başkanının
değil, atanan birinin vekalet edeceğini aktaran Kılıçdaroğlu,
"Sizin vicdanınız buna evet diyor mu? Darbeci dönemlere
öykünüyoruz, o dönemlere Türkiye'yi götürüyoruz. Neden seçimle
gelen birisi Türkiye'yi temsil etmesin? Neden itibarsızlaştırıyoruz
Türkiye'yi, TBMM'yi?" diye konuştu.
"SURİYELİLERE VATANDAŞLIK VERECEKLER"
İktidar partisi yetkililerinin "Evet oyunu verin, Suriyelilere
vatandaşlık vereceğiz" dediğini savunan ve salondakilere "Kabul
ediyor musunuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam
etti:
"Birinci soru şu, referandumda 'evet' çıkarsa bakanlar
kurulu, başbakan da yok. Vatandaşlık vermek için Bakanlar Kurulu
kararı gerekiyor bugünkü mevzuata göre. Tek adam rejiminde bir kişi
karar verecek, 'sana vatandaşlığı verdim' diyecek. Kararnameye de
gerek yok. Buna 'evet' diyecek misiniz? Ben Suriyelilere karşı
değilim ama Suriyelilerin 81 ile dağılmasına karşıyım. Suriyeliler
Türkiye'nin bir bölgesinde olsunlar her türlü yardımı yapalım.
Suriyeliler geldi, Türkler ikinci sınıf vatandaş, onlar birinci
sınıf vatandaş. Onların çocukları üniversiteye sınavsız giriyor,
dükkan açıyor vergi vermiyor, hastaneye gidiyor sıraya girmiyor...
Kim birinci sınıf vatandaş? Daha acı olanı var, bizim çocuklarımız
El Bab'a gidiyorlar Suriye için, Suriye'nin gençleri Ankara'da,
İstanbul'da volta atıyorlar. Bu doğru değil."
"KISIR TARTIŞMALARIN İÇİNE GİRMEK İSTEMİYORUM"
Kendisine yöneltilen eleştirilere "kısır bir tartışmanın içine
girmemek" için cevap vermediğini kaydeden Kılıçdaroğlu,
"Türkiye'nin bu kadar derdi varken, dünya kadar derdimiz
var biz bunların hiçbirisini konuşmuyoruz, hiçbir sorunumuza çözüm
getirmeyen anayasa değişikliğini konuşuyoruz. Meydanlarda anayasa
değişikliğini anlatmıyorlar, tek konu var o da benim, sabah, öğle,
akşam Kılıçdaroğlu." ifadesini kullandı.
Televizyon çağrısı yaptığını ancak kabul görmediğini hatırlatan
Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşlardan yarın sandığa gitmelerini
istedi.
Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hava güzel, kocalarınız kahvehaneye gitmek isteyebilir.
Kocalarınızı sandığa götürün, kahveye gitmesinler. Bu seçim önemli,
hepimizin gitmesi lazım. Sadece biz değil, komşularımızı,
akrabalarımızı götüreceğiz ve hep birlikte hayırlı bir işin altına
imza atacağız. Demokrasimize, bayrağımıza sahip çıkacağız. Birlikte
yaşamak için bunların tamamını yapacağız."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını tamamlamasının ardından,
kendisine Polatlı'daki "Dur yolcu Mehmetçik Anıtı"nın
minyatür heykeli hediye edildi.
Bu arada, Kılıçdaroğlu, Polatlı'ya gelmeden önce Temelli'ye de
uğradı. Burada kendisini bekleyen vatandaşlarla bir süre sohbet
ederek, çay içen Kemal Kılıçdaroğlu, kampanya kapsamında bazı
ilçelerde şehir turu yaparak, vatandaşları da selamladı.