Kılıçdaroğlu'ndan İmralı bombası!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İmralı'da Öcalan'a verilen sözlere ilişkin bazı belgeleri gördüğünü söyledi. PKK yığınak yaparken bunlara göz yumulduğunu da iddia eden Kılıçdaroğlu, operasyonlara izin verilmediğini bunlarında devlette belgelerinin olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, 35 günlük bir koalisyon sürecinde sadece 10 günlük görüşme olduğunu ve sonunda da AK Parti'nin kendilerine koalisyon yerine seçim hükümeti teklif ettiklerini söyleyerek bunu kabul etmediklerini kaydetti. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları;

GENÇLERE ÖZEL ÖNLEM

 Söz verdik, seçim bildirgemizi gençlere adadık. İddialı şeyler de söyledik. Bir yıl içerisinde, üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarını çözeceğiz. TOKİ'yi bu konuda görevlendireceğiz. Sıcak suları olacak, en fazla iki kişilik odaları olacak. Geniş bant internet hizmeti olacak ve ücret alınmayacak. 

KOALİSYON TEKLİFİ GELMEDİ

Biz bir koalisyon görüşmesi yapmadık. Samimi biçimde düşüncelerimizi aktardık. Koalisyon görüşmelerinin olabilmesi için bir konunun masaya yatırılıp, onun üzerinde bir tartışma yaşanması gerekiyor. Toplam 10 günlük bir görüşme oldu ve koalisyon yerine seçim hükümeti önerisi getirdiler. Biz de bunu kabul etmedik.

İMAM HATİP TARTIŞMASI

Sayın Başbakan iki konuda derin ayrılık yaşadıklarını ifade etti. Birincisi eğitim diğeri de dış politika dedi. Biz halbuki eğitim meselesini konuşmadık ki! Onlar imam hatipler üzerinden bizi yıpratmak istiyorlardı. Buna fırsat vermedik. Hem bu görüşme öncesi hem de sonrasında bunu açıkça ifade ettik. Neden bizim dönemimizde kurulan imam hatiplere karşı olalım ki! Arka planda imam hatiplere karşı olduğumuzu iddia ettiler. Böyle bir şey yok. 

DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ

Arap halkları Türkiye'deki demokratik yapıya özeniyorlar, bizim yöneticimiz ise

 Arap yöneticilerinin durumlarına özeniyorlar. Libya dünyanın öteki ucunda niye kavga ediyorsunuz? Yani Davutoğlu'nun dediği bir konuda uyuşmazlık varsa o da dış politikadır.

ARŞİVLERDE O BELGELER DURUYOR

Örgütün bu süreçte nasıl konuçlandığını, nerelere silah depoladığını bu hükümet biliyordu. Operasyon için izin isteniliyordu; ancak Vali vermiyordu. Bakın açıkça söylüyorum. Hükümetin bu talimatları, devlette arşivlendi. Elinde silahla dolaşıyor, güvenlik güçleri yakalayacağım diyor ama hükümet yapma diyor. Bu yazışmaların tamamı arşivlerde duruyor.

"NE SÖZ VERDİNİZ AÇIKLAYIN!"

Terörü bitirmek için gizli ajandanız olmaması gerekiyor. Tutanakları açıklasınlar, İmralı'da görüşülenler. Kandil açıklayın diyor ama hükümet açıklamıyor. Neden açıklamıyor? Benim bu konuda gördüğüm bazı belgeler var. Verilen sözlerin bir kısmını biliyorum.

"ÖCALAN'I YERE GÖĞE SIĞDIRAMADILAR"

Abdullah Öcalan için neler söylemediyer ki... Öcalan'ı yere göğe sığdıramadılar, bunları bir de bakanları söylediler. Bizi kimse bu konuda suçlayamaz. PKK terör örgütü değildir diyen milletvekilleri bile oldu.

CEMAATLE YAKINLAŞTINIZ İDDİALARI

Hukuk içindeki mücadeleye kimse itiraz etmiyor. Eğer hukuku çiğnerseniz kusura bakmayın. Ben hukukun üstünlüğünü savunuyorum ve bu mücadeleyi de o çerçevede yürüteceksiniz. Aynı olay Silivri olaylarında oldu ona da karşı çıktık. Evet darbeye karşıyız ama hukuk çerçevesinde bunları yapacaksınız. Aynı tablonun benzeri bu kez burada yaşanıyor. Biz yine hukukun tarafındayız.

'EMANET OYLAR'

Biz bir yardım kuruluşu değiliz. Partiliysek, inanıyorsak partimize gelip oy vereceğiz. Biz muhalefet partilerine özel bir tavır takınmıyoruz. Biz seçim barajına karşıyız, parlementonun meşruiyet alanını daraltıyor. İşte bu demokrasinin katledilmesi demek. Bütün siyasi partilerin teröre karşı net tavır koyması lazım. AKP'nin IŞİD'e karşı, HDP'nin ise PKK'ya karşı çok net tavır takınması lazım. "Ama, fakat, lakin" bunların hiçbir önemi olamaz. Terör kimden gelirse gelsin karşıyız.

ANKARA KATLİAMI

IŞİD konusunda açık ve net AKP'yi suçluyorum. Bütün olayların tamamından AKP'nin haberi vardı. Maraş olaylarında içişleri bakanı CHP'liydi istifa etti. Ben sayın Davutoğlu'na söyledim "Bu iki bakanın istifa etmesi lazım, etmiyorlarsa sizin azletmeniz lazım" dedim.

1 KASIM SEÇİMLERİ

Kendi açımızdan daha iyi şeyler olacağını düşünüyoruz. Olmazsa da hiçbir şeyden kaçınmayacağız. Biz "önce Türkiye" diyoruz. Sayın Davutoğlu'na son görüşmede şunu söyledim "Siyaset kurumu çözüm üretmiyor algısı, toplumda yayılmaya başladı" bunun önüne geçmemiz lazım" dedim."