Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'ı kızdıracak yeni açıklama
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözlerine ve gelen tepkilere karşı açıklama yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda gündeme dair son dakika değerlendirmelerde bulundu.
Geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da yapılan 35. Olağan Kurultayı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle tepki çeken Kılıçdaroğlu, "Kurultayımızda çok şey söyledik ama kurultayın ana tartışma konusu benim Cumhurbaşkanı'na yaptığım eleştiriler oldu. Şimdi burada bu cümleleri tekrardan okumak istiyorum. "Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Tarafsızlığını korumazsan sana her saniye bunu hatırlatırım" Bunu açıkladık, koro halinde bir seslenme başladı" açıklamasını yaparak tepkilere şu şekilde cevap verdi:
"SARAYIN KAPIKULUNA CUMHURİYET SAVCISI DENMEZ"
AK Parti tarafından, gençlik kollarından, havuz medyasından... Bu arada Cumhuriyet Savcısı da soruşturma başlatmış. Cumhuriyet Savcısına sormak istiyorum; Sarayın kapıkulluğunu yapana Cumhuriyet Savcısı denmez.
"DİKTATÖR DEĞİL BOZUNTU DEDİĞİM İÇİN BOZULUYOR"
Sanıyorlar ki kendilerinden korkacağız. Savcı da olsa, Başbakan da olsa Allah'tan başka kimseden korkmayız. Aslında kendisine diktatör dediğim için değil, diktatör bozuntusu dediğim için bozuluyor. Diktatör de olamıyor. Daha önce diktatör de dedim. Ne zaman ki diktatör bozuntusu dedim o zaman bozuluyor. Mahkemeye Meclis'te ettiği yemini göndereceğim. Ölümüne kadar arkasında durduğumu iki kavram varsa namus ve şereftir. Hakime göndereceğim, o yemini ben yapmadım. O yaptı. Ben kendisine yeminine sadık kalması gerektiğini hatırlatıyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Olağan Kurultayı'ndaki o sözleri:
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
2002'de ülkeyi terör yokken aldınız, 13 yıldan beri ne yaptınız? 7 Haziran'dan bu yana 200'den fazla şehidimiz var. Bunu sorgulamayacaksak, neyi sorgulayacağız? O şehir merkezleri, silah merkezi haline getirilirken, sakın bunlara dokunmayın talimatı verenler nasıl hesap verecekler? Eskiden terör dağlardaydı, şimdi ise şehrin merkezinde.
"HESABINI VERECEKSİN"
Bu memleketi bu hale nasıl getirdin sen, bunun hesabını vereceksin önce. Türkiye'de kimsenin yüzü gülmüyor, herkesin gelecek kaygısı var.
"AK PARTİ DÖNEMİNDE FAİLİ MEÇHUL SAYISI 208"
Bir insanı Şişli'de caddenin ortasında katlettiler. Sonra bunun arkasında başka anlayışların olduğu ortaya çıktı. 9 yıl geçti Dink'in ölümünden, AK Parti hükümetinin döneminde faili meçhul sayısı 208. Bunların arkasındaki güçler ortaya çıkarılmalıdır. Biz kimsenin burnu kanamasın istiyoruz.
"DEMOKRASİ SÖZÜ VERİYORSAK PARTİDE OLDUĞU İÇİN"
Hafta sonu bütün bu karamsar havaya karşı güzel bir kongre yaptık. Bize yönelik birçok eleştiri medyada yer aldı, yazılır, çizilir, konuşulur. Hiçbirinden bir kırılganlık duymayız çünkü biz demokrasi partisiyiz. 462 arkadaşımız PM'ye üye olmak istediler. Sonuçta, biz bu ülkeye 1. sınıf demokrasiyi sözünü verdiysek, evimizde demokrasi olduğu için bu sözü verebiliyoruz. Eğer bu ülkede 1. sınıf demokrasi istiyorum diyorsanız, tek parti vardır, o da CHP'dir.
"PARLAMENTER SİSTEM DARBE YASALARI NEDENİYLE İYİ ÇALIŞMIYOR"
Kurultayda söyledim. Özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz, herkes düşüncelerini özgürce dile getirecek. Parlamenter sistem Osmanlı'dan beri var. Parlamenter sistem şu anda Türkiye'de iyi çalışmıyor çünkü darbe yasaları nedeniyle iyi çalışmıyor. Darbe yasalarını değiştirelim dedim. Sayın Davutoğlu'na tekrar çağrıda bulunuyorum; gelin beraber darbe yasalarını değiştirelim. Darbe hukukundan Türkiye'yi arındıralım.
"BAŞDANIŞMANI BAŞKA BİR FIRILDAK, PARTİ PARTİ GEZİYOR"
Cumhurbaşkanlığı makamı, delidir ne yapsa yeridir makamı değildir. Bunun bir de başdanışmanı var. Şeref Malkoç. O da başka bir fırıldak, partiden partiye geziyor. Ahlakı savunmak, şerefi savunmak ne zamandan beri edepsizlik oldu. Ben namusu savunuyorum. Talimat veriyor, cumhuriyet savcısı derhal soruşturma açsın diyor. Ben de takipçisi olacağım. AİHM'e kadar gideceğim. Davutoğlu da 'Cumhurbaşkanı'na yaptığı ithamı aynen iade ederim' diyor. Namus ve şerefi kabul ediyorum. Namus ve şerefi ayaklar altına alanı ben affetmem.
"CUMHURBAŞKANI'NA HAVA DURUMUNU VERSİNLER"
Neredeyse hava durumunu da Cumhurbaşkanı açıklayacak. Her sabah lütfen Cumhurbaşkanına hava durumunu versinler. Konuşacaksa bari bu konuda da konuşsun. Cumhurbaşkanlarının bir toplumda saygınlığı olmazsa olmazdır. O saygı çerçevesinde dili ve üslubu olması lazım. Birisinin haddini bildirmesi lazımdı, ben de o görevi üstlendim.
"BEN FAKİR FUKARANIN VERGİSİNE SAHİP ÇIKIYORUM"
Diktatörlerin özellikleridir, hırsızdırlar. Bir diğer özelliği ise kamu kaynaklarını har vurup harman savururlar. Bizim ülkemize bakın Sayıştay raporları gelmedi. İlk 11 ayda 1 milyar 600 milyon liralık örtülü ödenek kullanmış. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in 7 yılda 167,4 milyon lira. Sayın Abdullah Gül 722 milyon lira para harcadı. Erdoğan 1,5 yılda 2 milyar 800 milyon lira. Fakir fukaranın vergisine, gencecik çocuklarımıza sahip çıkıyorum, onların paralarını yiyorlar; asgari ücretliye, taşeron işçiye sahip çıkıyorum.
"PARAYI İSTEDİĞİ GİBİ HARCIYANA DİKTATÖR DENİR"
Biz bunun için olayların üzerine gidiyoruz. Bu paraların nerelere harcandığını sorgulama hakkı vatandaşa aittir. Bu bütçe hakkıdır. "Ben parayı istediğim gibi" harcarım diyene diktatör denilir. Diktatörlerin üçüncü özelliği kanun, hukuk falan dinlemez. Onun için kuvvetler ayrılığı ilkesine aldanmazlar. Bir ülkenin mahkemesini, parlamentosunu ayakbağı olarak görene diktatör denir.