Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'ı çıldırtacak soru
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a sorduğu soru ortalığı karıştıracak.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halkı döviz bozdurmaya
çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sert sözlerle eleştirdi.
Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, "Çocuklarının, eniştenin,
dünürünün, kardeşinin, eski özel kalem müdününün yurt dışında vergi
cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini
biliyor muydun?" diye sordu.
AĞIR ZARRAB ELEŞTİRİSİ
ABD'deki Reza Zarrab davasına değinen CHP lideri, hükümetin
Zarrab'ın suç ortağı olduğunu iddia ederek, "Biz neyin ne
olduğunu, kimin köşeyi döndüğünü biliyoruz, kimin ayakkabı
kutularında para topladığını da gayet iyi biliyoruz."
dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin haftalık grup toplantısında konuştu. CHP liderinin eleştiri oklarının hedefinde Erdoğan vardı. İşte o konuşmanın öne çıkan satır başları:
"ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN LİRA OLMALI"
"Asgari ücret önümüzdeki dönemde en az net 2 bin lira olmalı. 2 bin
lira yüksek. Buna karşı çıkanlara şu teklifi yapıyorum: Ayda 1400
lira verelim sadece bir ay ve geçin diyelim. Faiz lobilerine para
buluyorsun. 15 yılda bir avuç faiz lobisine 145 milyar dolar para
verdiler. Çalıştılar mı? Ellerinde viski bardakları ile oturdular
dünyanın parasını aldılar. İçeride de bir grup faiz lobisine para
ödediler. 620 milyar lira. Onlara da para buluyorsun. Asgari
ücretliden vergi alıyorsun.
Biz faiz lobisinden alacağız, ranttan alacağız, asgari ücretliye
vereceğiz. 1300 lira yaptılar, sonra yüzde 7.9'luk zamla 1404 lira
oldu. Peki, son bir yılda ne oldu? Sadece patatese yüzde 49 zam
geldi. Tereyağ yüzde 37.3, nohuta yüzde 34, her şeye zamn geldi,
hepsi de yüzde 10'un üzerinde, yüzde 20'nin üzerinde. Ankara'daki
beyler asgari ücretlilerin sırtına binmiş keyiflerini sürüyorlar.
Bu oyuna artık son vereceğiz.Taşeron işçisi ile, asgari ücretli
ile, çocukları aylardır hapishanelerde olan annelerle birlikte
mücadele edeceğiz.
"PARA ÖDEMEMEK İÇİN İYİCE HASTALANDIKTAN SONRA ACİL
SERVİSE GİDİYOR"
Hastaneye gitse, ilaç katılım payı yüzde 20, muayene payı, 6-12
lira arası. Reçete için kağıda para verecek. Kutu başı, 3 kutudan
fazla olursa fazla ücret verecek. Tetkik, erken muayene ücreti
verecek. Zaten ne veriyorsun da bu paraları istiyorsun. Taşeron
işçisi bu paraları ödememek için bekliyor, iyice hastalandıktan
sonra acil servise gidiyor. Orada para yok. Acil servise başvuran
hasta sayısı 1 yılda 110 milyon 115 bin kişi. Nüfustan fazla.
Vallahi de billahi de bunların yatacak yeri yok. Türkiye'nin bu
rotadan çıkması lazım. Herkes düşünsün.
ALTAN KARDEŞLERE DESTEK
Gücünü saraydan alan bir yargı yargı değildir, sarayın kölesidir.
Bu yargıçlar bu ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti getiremezler. FETÖ
ile mücadele diyorlar. Hangi FETÖ ile mücadele? Ağan varsa tamam,
bir de kayınpeder varsa hiç sorun yok. Gazeteciler hapiste. Mehmet
Altan, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak. Atilla Taş var, bazıları tahliye
oldular. 57 gazeteci 3 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor.
Meclis'i bombala emrini veren adam 1 kez müebbet ile yargılanıyor.
Gazetecinin sadece kalemi var onu da 3 kez müebbet ile
yargılıyorsunuz. Yargıtay diyor ki, cebir ve şiddet gerekir diyor
müebbetle yargılanması için. Ne yaptı? Yazı yazdı. Bu hukuk
değildir.
RASİM OZAN KÜTAHYALI'YA TEPKİ
Geçenlerde birisi göçmenler için çok ağır bir ifade kullandı. Bütün
göçmenleri derinden yaraladı. Onlar ortak bir duyuru imzaladılar.
Ben buradan ister Türkiye'de olsun, ister Bosna'da olsun,
Arnavutluk'ta olsun, Yunanistan'da olsun bütün göçmen kardeşlerime
ve bütün soydaşlarımıza buradan selam, sevgi ve dostluklarımızı
gönderiyoruz. Sizin yanınızdayız sonuna kadar. Ve onlara Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile seslenmek istiyorum: Muhacir diye
küçümsenenler tarihin yazdığı savaşta en geriye kalanlar, düşmanla
sonuna kadar dövüşenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin
milli hatıralarıdır.
BİNALİ YILDIRIM'A SORU
Cennet belgeleri ile ilgili sayın Binali Yıldırım, "buradan davet
ediyorum her türlü soruşturma yapılabilir, çocuklarımın
dokunulmazlığı yok" dedi. Ben de gayet güzel
teş ekkür ettim. Bir araştırma
önergesi vereceğiz, önce araştıralım dedik. Grup başkanvekili
arkadaşlarımız birer önerge verdiler ama bu AK Parti
milletvekillerinin oyları ile reddedildi. Ben Binali Yıldırım'a
sesleniyorum. AK Parti grubunun bu önergeyi reddetmesi sizin
iradenizle mi, yoksa sarayın iradesi ile mi? Ben sarayın iradesi
ile olduğu kanısındayım. Binali Yıldırım sözünde durur diye
düşünüyorum. Grubun önergeyi reddetmesi başlı başına bir ayıp.
MİLYONLARCA DOLAR PARA GÖNDERDİKLERİNİ BİLİYOR
MUYDUN?
Yastık altında dövizi olan kardeşlerim bu paraları altına ve Türk
lirasına yatırın. Milliyiz, yerliyiz biz" diyor. Söyleyen Recep
Tayyip Erdoğan. Ben Çorlu'da açılışta konuşma yaptım. Dedim ki,
"Senin çocuklarının yurt dışı hesaplarına gönderdiği milyonlarca
para var mı?"
"SENİ KAÇ MİLYON DOLAR PARAN VAR"
Bilal'e anlatır gibi bir daha anlatayım; sevgili Erdoğan,
çocuklarının, eniştenin, dünürünün, kardeşinin, eski özel kalem
müdürünün yurt dışında vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca
dolar para gönderdiklerini biliyoruz. Bunun cevabını bekliyorum.
Sordum soruyu tık yok. 80 milyonun önünde soruyorum; sen
misin yerli ve milli, ben miyim yerli ve milli? Çıkacağız milletin
önüne. Benim çocuklarımın, dünürümün, eniştemin, yedi göbek
sülalemin bir dolar hesabını bulursan gel bana söyle. O
şirketin kuruluş sermayesi de 1 sterlin, giden para milyonlarca
dolar. Yerli ve milliysen bunun cevabını bana vereceksin. Yerli,
milli filan bırak bu ayakları. Senin kaç milyon dolar paran var,
bize bir çıkar, paralar nerede?
Erdoğan, 'Faiz lobisine çalışıyorsunuz, başka bir şey yok. Bu ülkede en çok kazananlar banka sahipleri, finans sektörü bunlar götürüyor parayı.' diyor. Kime söylüyor bunu. Öyle anlaşıyor ki memleketi Fransızlar yönetiyor bizim haberimiz yok! 15 yıldır bu memleketi sen yönetmiyor musun? 'Faizi indiremiyorum' diyorsun, bilinçli olarak indirmiyorsun zaten. Çıkar KHK, faiz sıfır olmuştur de. Kimden şikayet ediyorsun, Yıldırım'dan, Maliye Bakanı'ndan mı şikayet ediyorsun, Merkez Bankası'ndan mı şikayet ediyorsun? Atamayı sen yaptın, altında Trump'un, İngiliz hükümetinin mi imzası var? Sen masum bir adam değilsin. Sen memleketi yönetemiyorsun. Milleti felakete sürüklüyorsun. Dolar aldı başını gidiyor. Bu memlekete gelen bütün felaketlerin tek sorumlusu sensin.
"REZA RARRAB'IN SUÇ ORTAĞI"
Her gelen sizi kandırdı. Şimdi sanıyorlar ki “biz de milleti
kandıracağız” Ama şimdi sıra geldi Reza Zarrab’a. Cumhurbaşkanı
gitti “Reza Zarrab’ı bize verin” Tık yok. Başbakan gitti, tık yok.
Bakanlar gittiler, verin falan filan, tık yok. Arkasından iki sefer
nota verdiler. Rıza Zarrab nerede? E kardeşim Rıza Zarrab için niye
bu kadar düşünüyorsun? Niye telaşa kapılıyorsun? “Efendim hapiste
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” Dünyada bir çok Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı var. Ben merak ediyorum, kuzey Irak’ta askerlerin başına
çuval geçirildiği zaman bunlar nota verildi mi? Reza Zarrab,
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı o nedenle verdik diyorlar. Askerler
de Türkiye Cumhuriyet vatandaşıydı. Veremezsin, niçin? Reza Zarrab
suç ortağı da onun için. Reza Zarrab’ın devlet protokolünde yeri
vardı. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, Reza Zarrab. Bir de Fesli
Deli Kadir biliyorsunuz. Bu aralar hiç sesi çıkmıyor. Atatürkçü mü
oldu ne oldu acaba? Eğer akılları olsaydı, İran’ın yaptığını
yaparlardı. Mahkum etti, dedi ki siz İran’ın çıkarlarını zarara
uğrattınız. İran’ı zarara uğrattınız. Biz dosyanın üstünü kapattık.
Siyasiler de ortaktı. Şimdi ağlıyorlar, bu bir milli davaymış.
Hırsızlığın, yolsuzluğun millisi mi olur Allah aşkına. Bizi
kandıramazlar, geçiniz onları. Biz neyin ne olduğunu, kimin köşeyi
döndüğünü biliyoruz, kimin ayakkabı kutularında para topladığını da
gayet iyi biliyoruz.
30 MİLYAR DOLARI NEREDE NE ZAMAN HARCADIN?
Sevgili Erdoğan, bana laf yetiştirmek için gece bile uyumuyorsun.
İki tane basit soru sordum. Çocukların, dünürün, akrabaların, eski
özel kalem müdürü, milyonlarca dolar parayı sermayesi 1 sterlin
olan şirkete niye gönderdiler? Yeli milli diyordun, garibana
diyorsun doları bozdur. Sen doları öbür tarafa gönderiyorsun.
Suriyeliler için 30 milyar doları nerede ne zaman harcadın? Deprem
oldu biliyorsunuz büyük Marmara depremi. Yeni vergiler geldi,
deprem vergisi dendi. Ve deprem için harcandı bu paralar.
Başbakanlığın internet sitesinde aylık olarak bu rakamlar
yayınlanırdı. Alınan yardımlar ve nereye harcandığını görürdük. 30
milyar dolar falan da değildi. Şimdi 30 milyar dolar harcadığını
söylüyorsun, bu para nereye gitti? Sayıştay bilmiyor, ben
bilmiyorum, milletvekilleri bilmiyor, hazine bilmiyor, merkez
bankası bilmiyor. Kimden öğreneceğiz? Sevgili Erdoğan umarım
soruları anlamışsındır. Şimdi ben sorulara cevap bekliyorum.
Gözlerinden öperim sevgili Erdoğan."