Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a yanıt! Varsa lafın gel karşıma yüzüme söyle
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Hiçbir CHP'liye genel başkan olması yönünde telkinde bulunmadık. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu'ndan daha ideal bir genel başkan olmaz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Beştepe'ye giden CHP'li iddiasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bunun bir kumpas olduğunu ve bu kumpasın da AK Parti tarafından kurulduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "CHP için en iyi başkan Kılıçdaroğlu'dur" sözlerine cevap olarak "Kumpas kuracaksın, bir dünya laf edeceksin. Sana söyledim, varsa lafın gel karşıma yüzüme söyle." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Malum bizlere kumpas kuruyorlar, isterseniz Çin Seddi'ni getirin yıkıp geçeceğiz.
- Beni sakın ola ki iktidar partisi ve ona destek veren siyasetçiler gibi görmeyin, onlar gibi asla düşünmüyorum. Onlar sanıyorlar ki CHP hemen geri adım atacak. Niye geri adım atalım? Haklıyız.
- Memleketin dünya kadar derdi var. Sen bu sorunları çözeceğine CHP ile uğraşıyorsun. Sen kim oluyorsun da CHP'yi ağzına alıyorsun? CHP sıradan parti değildir. Dünyanın en eski partilerindendir. Kuvayi Milliye'nin partisidir.
- Kumpas kuracaksın, bir dünya laf edeceksin. Sana söyledim, varsa lafın gel karşıma yüzüme söyle. Bir dünya kanalın var: A Haber, ATV, isimlerini de bilmiyorum. Yalnız başıma çıkacağım. İstiyorsan bir sürü adam al yanına. Yandaşların var onları da alabilirsin.
Haluk Bilginer, hepimizin onuru ve gururu oldu
Haluk Bilginer, hepimizin onuru ve gururu oldu. Sinema ve tiyatromuzun en önemli aktörlerinden biri. Hepimizi gururlandırdı. Şahsiyet dizisiyle aldı bu ödülü. Dizinin yapımcılarına, oyuncularına, tüm kadrosuna yürekten teşekkür ediyoruz Türkiye'yi uluslararası alanda daha iyi tanıttıkları için.
'Hiç meraklanma sevgili erdoğan seçimi zaten kaybedeceksin'
EYT'liler aramızda. Erdoğan diyor ki 'Seçimi kaybetsek de ben bu işte yokum. İskandinav ülkeleri bu yüzden battı.' Hiç meraklanma Sevgili Erdoğan, gözlerinden öpüyorum; seçimi zaten kaybedeceksin. Kaybetmekten söz etmesi de başlı başına olay. Düne kadar bu lafı ağzına almazdı. O da görüyor ki gidecek. Bugünü bir kenara yazın ve her yerde anlatın, Kılıçdaroğlu EYT’lilerin sorunlarını çözeceğini söyledi deyin.
'Kadına şiddeti asla kabul etmiyoruz'
- Kadına yönelik şiddeti asla ve asla kabul etmiyoruz. Topluma sınıf atlatan kişi kadındır. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 2019 yılında 299, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 380 kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetti.
-Erdoğan’a soruyorum; 25 Kasım’da kadınlar plastik mermi ve biber gazı ile dağıtılıyor, yakışıyor mu ya? Ne yaptı o kadınlar? Ellerinde plastik mermi, bomba mı vardı? Sadece şiddeti protesto eden pankartlar vardı. Türkiye'yi kötüleyen en büyük insan sensin. Bunu bütün dünya gördükten sonra kime ne anlatacaksın.
- Kadına yönelik şiddete hep beraber karşı çıkmamız gerekir. Dilimizi anneden öğreniriz. Sevgiyi kadından öğreniriz. Yaşamayı da gözyaşını da kadından öğreniriz. Şiddete uğrayan kadınlar var. Akşam çocuklarımı nasıl doyuracağım diye düşünen kadınlar var. 21. yüzyıl Türkiyesi'nden bahsediyoruz. Akşam pazarından yiyecek arayan kadınlar var. Eğitimle başlayacağız, kadına yönelik şiddete de hep birlikte karşı çıkacağız. Kadın, insanlığı yaşatan temel aktördür.
'Eğitim sistemini bozduğunuz andan itibaren toplum geriye gider'
- Öğretmenlik mesleği dünyanın her yerinde diğer mesleklere göre farklı bir yerdedir. Çünkü öğretmen kişileri eğitir, onlara dünyayı öğretir. Öğretmen bir toplumun ufkunu açan tek aktördür. Öğretmenlere her zaman saygı duymak zorundayız. Öğretmenlerle ilgili çok güzel laflar ediyoruz. Ama Türkiye'de öğretmenlerin durumu nedir? Bakalım. Biz neden öğretmenleri sorunları ile boğuşan bir kitle halinde bir yerde tutuyoruz? Eğitim sistemini bozduğunuz andan itibaren o toplum geriye gider.
Önce aylıklarından başlayalım, bir öğretmen bütün enerjisini çocuğa veriyorsa mükemmeldir. Bunun için öğretmeni yaşadığı sorunlardan arındırmamız gerekiyor. Bu yüzden öğretmen 'borcum, taksidim' diye düşünmemelidir.
-Bizde öğretmenler, Avrupa'da öğretmenlerin aldığı maaşın yüzde 30'lara varan oranda daha az maaş alıyor. Öğretmenlerin maaşı yaşanan enflasyonla da eriyor. Sadece geçim açısından değil, eşit işe eşit ücret diye evrensel bir kural vardır.
- 657 sayılı kanundan çıkaracağız. Ayrı ve bağımsız bir meslek kolları olacak. Özel bir yasa olacak. 3600 ek gösterge verecek olanlar da bizleriz. Her 24 Kasım'da öğretmenlere birer aylık ikramiye vereceğiz.
- Sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye bir ayrım olmayacak. Herkes sadece öğretmen olacak. Eşit işe eşit ücret olacak. Bütün öğretmenler atanacak. Taşımalı eğitime son verilecek. Öğretmen Türkiye coğrafyasına ne kadar çok dağılırsa aydınlanma da o kadar hızlı olur, taşımalı eğitim mi olur? Nerede öğrenci varsa orada öğretmen de olacak.
KHK ile atanıp beraat eden öğretmenler tekrar öğrencilerine kavuşacak.
- MEB’e ayrılan para devlet okullarına ayrılacak. İkili ve birleştirilmiş eğitime son vereceğiz.
- Tarım Şurası'nda çiftçinin adı yok. Toprağa galoşla basan, badem unuyla beslenen Saray; çiftçinin sorununu büyütmekten başka birşey yapmıyor. adem unuyla beslenenler kalkıp buğdayla ilgili ahkam kesiyor. Ben buğdayı da bilirim çiftçiyi de bilirim. 2002’den bu yana 20 milyon dekar daha az buğday ekiliyor.