Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a sert eleştiriler (3)
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yabancı devletlerin ajanları cirit atıyor Hatay’da. İstediklerini yapıyorlar, tehdit ediyorlar, yemek...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yabancı devletlerin
ajanları cirit atıyor Hatay’da. İstediklerini yapıyorlar, tehdit
ediyorlar, yemek yiyorlar, para vermiyorlar" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın batının egemen
güçlerini Ortadoğu’daki taşeronu olduğunu öne sürdü. Taşerondan
vatan sever olamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, Başbakan
Erdoğan’ın taşeron olduğu için her türlü milletçiliği ayaklarının
altına aldığını söyledi. Başbakan Erdoğan’ı iyi tanıdıklarını
kaydeden Kılıçdarıoğlu, “Bu millette öğrenecek seni. Ama benim
dileğim başına felaket gelmeden önce öğrensin. Felaket geldikten
sonra olmaz. Reyhanlı’da dünyanın oyunu aldın, vatandaş sana
güvendi. Sen kalktın o vatandaşların başına felaket oldun”
dedi.
“TERÖRÜN DİNİ, İMANI YOKTUR”
Türkiye’de insanların bir konuda ortaklaşa hareket etmesi
gerektiğini, terörün kimden gelirse gelsin, neden gelirse gelsin
hep beraber karşı çıkılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,
“Terörün dini, imanı yoktur” dedi. Teröre hep beraber karşı
çıkılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, 5 yeni
tespitlerinin olduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi şudur:
Suriye’deki çatışmalardan ötürü çok sayıda Suriyeli komşu ülkelerin
tamamına dağıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bize gelen, çadırlarda
kalan ve bizim yiyecek verdiğimiz Suriyelilerden bir sorunumuz yok.
Türkiye büyük devlettir gereğini yapmalıdır. Hiçbir insan aç ve
açıkta burakılmamalıdır. Ama çadırın dışında, mülteci kampının
dışında ne olduğu belirsin insanların, elini kolunu sallayarak
kentte gezmeleri, ev tutmaları, işyeri açmaları, bomba yapmaları,
imal etmeleri, dışarıya gitmeleri bizim kabul edeceğimiz bir şey
değildir. Bunu Reyhanlı’da yaşayan her yurttaşımız biliyor.
Hatay’da yaşayan her yurttaşımız biliyor. Samandağın’da yaşayan her
yurttaşımız biliyor. Herkes biliyor. Almışsınız insanları
getiriyorsunuz işyeri açıyor. Neye göre işyeri açıyor. Bizim
insanlarımızla kavga ediyor, neye göre kavga ediyor. Bizim
insanlarımız Suriyelilerle münakaşa ettiğinde göz altına alınıyor.
Bunu bana söyleyen oradaki kamu görevlileri. Nasıl böyle bir şey
olabilir. Buna kim izin verebilir. Bakın sadece mülteciler bizde
yok. Ürdün’de de var. Olay var mı, kavga var mı, bomba var mı.
Nerede var Türkiye’de var. Mülteci olayı bizim anladığımız anlatma
bir mülteci olayı olmaktan çıkmıştır. Eline silah alan elini kolunu
silah alarak sallayamaz. Parası olana başka, olmaya başka muamele
yapılmıştır.”
“YABANCI DEVLETLERİN AJANLARI CİRİT ATIYOR HATAY’DA”
İkinci tespitlerinin ise istihbarat zafiyetinin olduğunu dile
getiren Kılıçdaroğlu, “Bana deseler ki istihbaratçılarla ilgili
festival düzenleyelim nerede olur bu, Hatay’da olur. Her ülkeden
istihbaratçı var. Böyle bir devlet mi olur. Vatandaş şikayet
ediyor. Kamu görevlileri şikayet ediyor. Nasıl olur böyle bir şey.
Her türlü teröre açık. Yabancı devletlerin ajanları cirit atıyor
Hatay’da. Askeri kıyafetleriyle dolaşıyorlar, bellerinde
silahlarıyla dolaşıyorlar, istediklerini yapıyorlar, tehdit
ediyorlar, yemek yiyorlar para vermiyorlar. Bütün bunları gidin
Reyhanlı’ya sorun Recep Tayyip Erdoğan, sor bakalım ne diyecekler.
Onlara gelince tık yok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına gelince
hepsinin telefonlarını dinliyorlar. Sen masum vatandaşın telefonunu
dinleyeceğine teröristin telefonunu dinlesene. Patlama oldu 24 saat
içerisinde failler yakalandı diyor. 24 saatin öncesine niye
bakmıyorsun. Bu adamlar gelirken, bombaları yerleştirirken sen
neredeydin. Sen neredeydin. 51 vatandaş hayatını kaybetti.
İstihbarat nedir, bilgiyi alırsın değerlendirirsin, sonuca
ulaşırsın ve onun eylem yapmasını engellersin. İstihbaratın amacı
budur. Sen ne yapıyorsun gelsin eylemini yapsın, bombasını
patlatsın, insanlarımız ölsün, sonra gidip faillerini yakalarız.
Arabayı bulmuşlar, zaten araba oradaydı. Plakasını bulmuşlar, zaten
plaka orada. İstihbaratın kendi vatandaşın için ve kendi çıkarların
için siyasi itibarin için kullanırsan Türkiye’nin başını beladan
kurtaramazsın. Ne diyordu grup toplantısında ‘Ey Kılıçdaroğlu,
senin nefes alışını bile izliyoruz biz’ diyordu. Benim nefes
alışımı izliyorsun ve takip ediyorsun da bir de şu teröristlerin
nefes alışını takip etsen ne olurdu” şeklinde konuştu.
“DEVLET GÜÇLÜ AMA ERDOĞAN DEĞİL”
Devletin güçlü olduğunu ama Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü
olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, sorunun bu noktada olduğunu
dikkat çekti. Güçlü devletin teröre pabuç bırakmayacağını sözlerine
ekleyen Kılıçdaroğlu, güçlü devletin askerinin başına çuval
geçirirken sessiz kalmayacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın
kullanılan bir Başbakan olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Üçüncü
tespitlerinin ise sınır güvenliği ile ilgili. Bizim sınır diye bir
şeyimiz kalmamış. Suriye’de sınırımız yok arkadaşlar, tam yol geçen
hanı. İsteyen gelir, isteyen gider. İsteyen bomba götürür, isteyen
getirir. Sen nasıl bir devletsin. Devletin meşruiyeti kalmadı.
Geldin burada her türlü marjinal, radikal teröristlere kucak açtın.
Yer verdin onlara. Etrafını çevirdin burada eğitim yapın dedin.
Eline silah verdin, gönderdin Suriye’ye git orada kardeşini öldür
dedin. Hiç utanmadın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır mı bu”
dedi.
“REYHANLI’DA YARALILAR SAATLERCE AMBULANS BEKLEDİ”
Özgür Suriye Ordusu’nun karargahını Türkiye olarak ilan ettiğini
vurgulayan Kılıçadroğlu, Türkiye’ye bunların yakışmayacağını
söyledi Sınırı kaldırmanın bir gerekçesinin olduğunu ifade eden
Kılıçdaroğlu, Reyhanlı’daki patlamada yüzlerce yaralanın saatlerce
ambulans beklediğini ileri sürdü. 870 kilometrelik alanda sınırın
bulunmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, sınırı koruyacak olanın bu
ülkenin askerleri ve bu ülkenin güvenlik güçlerinin olduğunu
vurguladı. Sınırların kaldırılmasının emrinin kimin verdiğini soran
Kılıçdaroğlu, “Ben söyleyeyim. Recep Tayyip Erdoğan’ın çocukları
askerlik yapmadı. Sınır nedir bilmezler. Devlet nedir bilmezler”
dedi.
“ESAD VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN ARASINDA NÜANS FARKI VAR”
Türkiye’yi bu noktalara getirenin yanlış dış politikalar olduğunu
belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kendilerine söyledik. Arkadaş senin bu dış politikan yanlıştır.
Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklersin faturası acı olur.
Nedediler, CHP baazcı bir partidir dediler. Kim haklı çıktı, biz
haklı çıktık. Kim doğrusu söyledi, biz doğrusu söyledik, kim
ülkesini savundu, CHP, kim kendi değerlerin savundu, CHP. Ben
hiçbir zaman Esad benim kardeşimdir demedim, diyen kendisi. Ben
hiçbir zaman eşimi alıp Esad’la birlikte tatile gidelim çıkmadım. E
bizi suçlayan kim Recep Tayyip Erdoğan. Neymiş Recep Tayyip Erdoğan
Suriye’de demokrasi yokmuş, Suriye’ye demokrasi getirecekmiş.
Demokrasi konusunda Esad ve Recep Tayyip Erdoğan orasında nüans
farkı var. Aslında hiçbir fark yok. Al bir diktatörü vur
diğerine.”
Kendisinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için ‘çapsız Dışişleri
Bakanı’ dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “ne çapı var, nede
becerisi. Parmak işareti ile çağırılan Dışişleri Bakanı var. Parmak
işaretiyle çağırılırken bir maratoncu edasında konuyor. Acaba bana
ne talimat verilecek diye. her şeyi biliyoruz. Biz boşuna batılı
güçlerin Ortadoğu’daki taşeronusunuz diye boşuna demiyoruz. Dış
politika bir ülkenin çıkarları içerisinde inşa edilir. Başka
ülkelere göre yaparsanız politikalarınızı kendi ülkenizdeki
insanları felakete sürüklersiniz. Geldiğiz nokta budur” diye
konuştu.
“SURİYE’DE ÖLEN ÇOCUKLARIN SORUMLUSU ERDOĞAN’DIR’
Suriye’de ölen her kadının ve her çocuğun sorumlusu Başbakan Tayyip
Erdoğan olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, komşularla sıfır sorunla
yola çıkan hükümetin herkesle sorunlu hale geldiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Dışişleri Bakanlığı koltuğunda Davutoğlu oturduğu
sürece, Başbakanlık koltuğunda Recep Tayyip Erdoğan oturduğu sürece
bu ülkeye huzur gelmeyecektir. Herkes bunu çok iyi bilsin. Beşinci
tespitimiz ise Türkiye iyi yönetilmiyor. Vatandaşlar hayatından
memnun değil. Baskı var, terör var vatandaşın üzerinde. Bunu
demokrasi diye satacaklarını sanıyorlar. Türkiye’nin iyi
yönetilmediği konusunda her yurttaşımızı iyi düşünmeye davet
ediyorum” dedi.
(İHA)