Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a ilk Köşk yorumu
Abone olPartisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'ın Köşk adaylığını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a 'nasıl yemin edeceksin?' diye sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin
Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilen Recep Tayyip Erdoğan ile
ilgili sert ifadeler kullandı. Erdoğan'ı yalancılıkla suçlayan
Kılıçdaroğlu "Google'a yalancı Başkakan yazınca 450 bin
Recep Tayyip Erdoğan adı çıkıyor" dedi.
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI...
Değerli arkadaşlarım sözlerime önce Diyarbakır'dan başlamak
istiyorum. Oraya gittim terörün önlenmesi için düşüncelerimi
paylaştım. Sorunun çözümünün parlamento olduğunu
söyledim. Bu ülkede hiçbir yurttaşımızın saçının teline
zarar gelsin istemiyoruz.
"ROBOSKİ OLAYINI UNUTUN"
Bu ülke ne çektiyse yasa dışı işlemlerden çekti. Faili meçhul
cinayetlerin bir demokrasinin en büyük ayıplarından biri olduğunu
söyledik. Aydınlanması için sekiz ayrı araştırma önergesi
verdik. Tamamı AKP oylarıyla reddedildi. Böyle geçtiği takdirde
Roboski olayını unutun. O artık aydınlanmayacak. Sınır ötesi
operasyon yapma yetkisi kimde? TBMM’de. Bu yetkiyi kime verdi
hükümete verdi. Hükümet ne yaptı? Talimatı verdi 34 kişiyi
bombaladı öldürdü. Şimdi ne diyor? Hükümetin verdiği görevi yerine
getirenlerin idari cezai hukuki sorumluluğu olmayacak. Biz bunu
kabul edebilir miyiz? Hayır.
ERDOĞAN'IN KÖŞK ADAYLIĞI
Bugün 3. cumhurbaşkanı adayı da belli oldu. Büyük törenlerle belli oldu, dualar edildli. Ben daha önce bu grupta kimlerin cumhurbaşkanı olamayacağını açıklamıştım..
Yine o maddeleri sıralıyorum şimdi...
"REZİL OLURUZ DÜNYAYA"
Bir kuvvetler ayrılığı ilkesine inanmayan birisinden cumhurbaşkanı
olamaz, böyle bir aday çıkmaması lazım. Yasama organı "Parlamento
benim için ayak bağıdır" diyorsa birisi onun aday olmaması lazım.
Vatandaşına tokat atan, derdini anlatmak isteyen çiftçiye "Al ananı
da git" diyen birisinden cumhurbaşkanı adayı olamaz. Rezil oluruz
dünyada. Sizden bizden ayrımı yapan cumhurbaşkanı adayı olamaz.
"KİNİNİZİ UNUTMAYIN DİYENDEN..."
Gençlere seslenirken "kininizi unutmayın" diye öğütlerde bulunan
birisinden cumhurbaşkanı adayı olamaz. Hukukun üstünlüğüne
inanmayan, adalet duygusu gelişmemiş birisinden cumhurbaşkanı adayı
olamaz. Adalet çok soylu bir kavramdır. Adaleti ayak bağı
görüyorsanız zaten siz cumhurbaşkanı adayı olamazsınız. Bunlar
olduğu takdirde sorun yaşanır.
Kadın erkek eşitliğine inanmayandan cumhurbaşkanı adayı olamaz.
Kadın köyde çalışıyor mu? Çalışıyor. Karadenizde o yiğit kadınlar
çalışıyorlar. Kadın da evi için çalışıyor, erkeklerden daha fazla
çalışıyor. Şehre geldiğimiz zaman kadın erkek eşit değil. niçin? Bu
anlayışta olan birisi cumhurbaşkanı adayı olamaz. Yalan söyleyen
ahlaki değerleri yüksek olmayan birisinden cumhurbaşkanı adayı
olamaz.
Eğer birisine siz yalan makinası gibi diyorsanız o da size evet
yürüyen yalan makinasıyım diyorsa, ondan cumhurbaşkanı adayı
olamaz. Düşünün bir cumhurbaşkanı adayı çıkıyor, halkı birbirine
düşürmek için camide içki içildi yalanını söylüyor. Bir başka
yalan, Kabataş iskelesinde 40-50 kişi, afedersiniz 140-150 kişi
birden saldırdı diyorsanız böyle bir adamdan cumhurbaşkanı adayı
olamaz. Ne demişti? Cuma günü yayınlayacağız demişti 53 Cuma geçti
ortada bir şey yok.
En son yalanı. Çıktı bir konuşma yaptı dedi ki, Gezi olaylarında
bazı polisler gerçek mermiyle öldürüldü. Bir arkadaşımız da soru
önergesi verdi. hangi polisler nerede öldü? Efkan Ala ölüm söz
konusu değil dedi. Adamın hayatı yalan üzerine. Türkiye’de ve
dünyada saygınlığı olmayan birisinden cumhurbaşkanı adayı
olamaz.
"NE DOĞUDA NE BATIDA İTİBARI KALDI"
Doğulu batılı hiçbir lider yalan söyleyen birisiyle aynı kareye
girmek istemez. Bugün cumhurbaşkanlığını açıklayan Erdoğan’ın ne
doğuda ne batıda itibari vardır. Hepsi dışlamışlardır. Anayasamızın
değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddesi var, Türkiye
cumhuriyeti demokratik laik ve sosyal hukuk devletidir. Bir
cumhurbaşkanının buna inanması lazım. İnanmıyorsa aday olmaması
gerekir. Sanatı ve sanatçıyı dışlayan birisinden cumhurbaşkanı
adayı olamaz. Eğer siz sanatı ve sanatçıyı küçümserseniz o zaman
cumhurbaşkanı adayı olamazsınız. Olduğunuz takdirde bütün dünya
sizi sanatçı düşmanı olarak görecektir.
Ve en önemlisi geçmişi şaibeli olan birisinden cumhurbaşkanı adayı
olmaz. Düşünün, sizin artık gerçekleri söylemediğiniz, yalan
ürettiğiniz, kişisel hırs ve kaprislerle özel servet edinmeniz,
bunun belgelenmesi, bütün bilgilerin dünyanın önüne serilmesi sizin
cumhurbaşkanı adayı olmamanızı gerektirir. Bakın demokrasilerin
özünü uzlaşma oluşturur. Uzlaşma varsa demokrasilerde o
demokrasiler kalıcıdır ve güçlüdür. Dayatma kültürü demokrasilerde
yoktur.
Benim dediklerimi yapacaksınız başka öneriler getirmeyeceksiniz
derseniz demokrasiyi rafa kaldırmış oluyorsunuz. Biz CHP olarak
büyük bir uzlaşmayı gerçekleştirdik. Her yurttaşın rahatlıkla oy
vereceği bir aday belirledik. şaibesi yok, bilgi birikimi var,
dünyada tanınmışlığı var. Toplumun hiçbir kesimiyle ilgili negatif
bir söylemi yok. Bir siyasal parti gözlüğüyle bakmadık. Bu benim
cumhurbaşkanımdır parti olarak demedik. Eğer türkiye gerçekten
demokrasiye bağlıysa, yolsuzluklardan illallah diyorsa, kendisine
hakaret edenlerden illallah diyorsa şapkasını koyacak ve düşünüp
sandığa öyle gelecek. Benim tek isteğim budur.
NASIL CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN YEMİN
EDECEKSİN?
Cumhurbaşkanının yemini var. diyor ki, "Devletin varlığı ve
bağımsızlığını, vatanın bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız
şartsız egemenliğini koruyacağıma…" Milletin egemenliğinden kendi
egemenliği anlıyor. Daha önce buna ne demiştik? 40’ların Almanyası
Führer düşüncesi. Devletin varlığı ve bütünlüğüyle ilgili onun ne
düşündüğünü hepimiz çok iyi biliyoruz.
Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma… bu cumhurbaşkanı
adayının bu ilkelere bağlı kalacağına kim inanıyor? Milletin huzur
ve refahı ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve
temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma… 14
yaşındaki çocuğu miting meydanlarında yuhatalatan birisi insan
haklarından mı söz edecek?
"KOMİK GELİYOR DEĞİL Mİ?"
Ve şöyle devam ediyor yemin maddesi. "Türkiye cumhuriyetinin şan ve
şerefini korumak…" Komik gibi geliyor değil mi? Çuval geçirilen
olayları biliyorsunuz değil mi? Sesi dahi çıkmadı. Gıkı dahi
çıkmadı. Şimdi kalkmış yemin edecek. Bayrak indirildi yine tık yok.
Yüceltmekle üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek
için… tarafsızlıkla yerine getirecekmiş… tarafsızlığına inanıyor
musunuz?
"GOOGLE'A YALANCI BAŞBAKAN YAZINCA..."
Şöyle söylüyor. "Namusum ve şerefim üzerine and içerim."
Hayatı yalanlarla süslü olan bir kişi kim inanacak arkadaşlar? Daha
önce defalarca ifade ettim. Gerçekten bu konularda çok dikkatli
olmak zorundayız. Şimdi size söylemiştim. Mutlaka
cumhurbaşkanlarının ahlaklı olmaları gerekir. Namuslu
olması gerekir. Cumhurbaşkanlarının samimi ve içten olması gerekir.
Mutlaka cumhurbaşkanlarının halka hesap vermeyi namuslu görev kabul
etmeleri gerekir. Ekmeleddin beyle ilgili olarak bir AKP’li bakan
“Yozgatımızın iftihar ettiği değerli bir Yozgat evladıdır.
Büyük bir ilim insanıdır. İslam bilim hayatına çok önemli eserler
kazandırdığı gibi çok değerli insanlarda yetiştirmiştir”
uzun uzun anlatıyor. Bozok Üniversitesi’nde. O merkezin açılışında
konuşuyor.
Şimdi aynı kişi diyor ki “Öyle bir isim çıkardılar ki kimse
bilmiyor. Google’dan buluyor” her yerde söylüyorlar. Kendisi hiç
meraklanmasın. Ben size google’da yalancı başbakan yazdığınız zaman
450 bin Recep Tayyip Erdoğan adı çıkıyor.
"PEKİ GOOGLE'A EKMELEDDİN İHSANOĞLU YAZINCA NE
ÇIKIYOR?"
Hırsız başbakan yazdığınız zaman 3 milyon 900 bin sonuç
çıkıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu yazdığınız zaman bilim adamı çıkıyor,
saygın bir devlet adamı çıkıyor. "Tanınmamış, şöhreti yok" diyor.
Allah kimseye böyle şöhret nasip etmesin. Bugün kalkmış duayla
açıklamış. Sen samimi ol samimi. Sen kul hakkı yiyorsun, haram
yiyorsun haram. Haram yiyen adamdan cumhurbaşkanı adayı mı olur
allah aşkına ya.
İş arayanlar var. Birinci sorun işsizlik. Bir numan kurtulmuş var,
aslında numan kurtuldu. Diyor ki askeri vesayet bitti sırada merkez
bankası var. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın dünyada itibarı
yok ki. Neden? Erdoğan’a danışarak karar alıyor da onun için.
Erdoğan’da kendisine politika geliştiriyor. Birilerinin
tavsiyesiyle biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Biz sadece faiz
lobisine hizmet eden bir iktidar değiliz. Hizmet ediyoruz ama
sadece ona hizmet ediyoruz. Onlar beğensin diye bunu yapamayız.
Bunlar tüketim ekonomisinin düşmanları.
"EKONOMİDEN DE BİR HABERLER"
Bir ülkenin dünyada saygınlık kazanmasının yolu üretimden geçer,
tüketim değil. Emin olun ekonomiyi de bilmiyor. Eğer ürettiğinden
fazla tüketirsen o cari açık çıkar karşına. Faizden şikayet ediyor.
Faizi düşürmenin yolu tasarrufu artırmaktan geçer. Onun yolu geliri
artırmaktan geçer. Geliri artırmanın yolu üretimden geçer.
Üreteceksin ki gelirin artsın. Gelirin artacak ki tasarrufun
artsın. Eğer sen bunu yapabilirsen o zaman bu ülkede ekonomik yapı
güçlenir. Bakın bu hükümet en çok faizi ödeyen hükümettir. 23 yılda
135 milyar 38 milyon lira.
Geçiyorum bu hükümet dönemine 2003-2014 dönemine tam 571 milyar
lira. Tam rakamı vereyim 571 milyar 338 milyon 688 bin lira. Tam
neredeyse beş katı daha fazla faiz ödediler. 28 Haziran ve 4 Temmuz
arası emekliler haftası. Emeklilerin sorununu dile getiren tek
parti var adı Cumhuriyet Halk Partisi.
"TÜRKİYE'Yİ BORCA ESİR ETTİLER"
Borç batağı içinde vatandaş. Nasıl geçineceğim kaygısı taşıyor.
Şimdi bakın 2002 yılında, 847 bin kişi tüketici ve kredi kartı
borcuna sahipti. Haziran 2014 itibariyle 847 bin kişi olmuş 3
milyon 165 bin kişi. Borçlar 6 milyar liradan 334 milyar liraya
çıkmış. O nedenle AKP diyor ya bizden başkasına oy vermeyin, oy
verirseniz faizler yükselir. Buradan söylüyorum borca esir ettiler
sizi. Şantajla oyunuzu alıyorlar. Kuvayi milliyeci gibi olun. Güçlü
olun. Borcunuz varsa meraklanmayın biz sıfırlayacağız.
Erdoğan kendi parasını sıfırlıyordu. Sarkozy Fransa’da
gözaltına alındı hesabını veriyor. Kul hakkı yiyen herkes hesabını
verecektir.