Kılıçdaroğlu'ndan demokratikleşme paketine tepki
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun paketten haberdar olmadığını savunarak Başbakan Erdoğan'a tepki gösterdi.
Hükümetin yakında açıklayacağı demokratikleşme paketi
Kılıçdaroğlu'nun da gündemindeydi. Kamuda kıyafet serbestliğine
karşı çıkan CHP lideri, iktidarı "Türkiye demokratikleşecek
ama Türkiye halkının bundan haberi yok. Böyle bir demokrasi
anlayışını biz kabul etmiyoruz." sözleriyle
eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin Mısır ziyaretini eleştiren ve ''Hangi sıfatla gittiler'' diye soran Başbakan Erdoğan'a yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, ''Kendisi Başbakan olmadan önce, pek çok yurt dışı ziyareti yaptı. Hangi sıfatla gitti. Önce onun hesabını versin'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisine devam edilen önceki Çalışma Bakanlarından Ali Rıza Uzuner’i CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ile birlikte ziyaret etti.
PAZARLIK YAPTILAR
Kendisine, demokratikleşme paketine ilişkin değerlendirmeleri
sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, "Daha önce söylemiştim, masanın bir
ucunda Abdullah Öcalan, diğer ucunda da Recep Tayyip Erdoğan var,
ikisi görüşüyorlar, pazarlık yapıyorlar. Toplumun bilgisi yok,
haberi yok. Nasıl bir demokratikleşme paketi bilmiyoruz. Türkiye
demokratikleşecek ama Türkiye halkının bundan haberi yok. Böyle bir
demokrasi anlayışını biz kabul etmiyoruz. Eğer gerçekten
demokratikleşme olacaksa bu paketin kamuoyuna açılması,
tartışılması, düşünürlerin görüşlerini bildirmesi gerekir. Sivi
toplum kuruluşlarının görüşlerini bildirmesi gerekir. Öyle
anlaşılıyor ki bunlar kendi aralarında oturdular pazarlık yaptılar,
bir iki noktada kuşkular var, onları da giderecekler. Apar topar
parlamentodan geçirip yasalaştıracaklar, böylece Türkiye
demokratikleşmiş olacak." diye konuştu.
Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki engelin 12 Eylül askeri rejiminin getirdiği yasalar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu yasalar değişmeden Türkiye'de sağlıklı bir demorasi olmaz. Kendi düşüncesine göre seçim yasasını değiştirip acaba ben vatandaşın oylarla, başka partilere verdiği oylarla kendime nasıl milletvekili çıkarırım arayışına girerse bunlar doğru olmaz." diye ifade etti.
YASALARLA KILIK KIYAFET DÜZENLENEMEZ
Demokratikleşme paketinin içinde kılık kıyafetlerle ilgili, kamuda başörtü düzenlemesi gibi maddeler olduğuna yönelik haberler sorulan Kılıçdaroğlu, "Yasalarla kılık kıyafet düzenlenmez. Kılık kıyafetin düzenlenmesi ile ilgili yönetmelikler vardır. O yönetmelikler şu anda uygulanıyor zaten. Yasalarla neyi değiştireceksiniz? Kılık kıyafet serbest; yani yargıç yargılama sırasında kürsüye istediği kıyafetle mi çıkacak? Var mı dünyada böyle bir örnek? Yok böyle bir örnek. Onun için paket olmadan, kamuoyuna açıklanmadan görüş bildirmek çok doğru değil. Önce bir bakalım neyi açıklayacaklar, neyi konuşacaklar, pazarlıklar ne oldu, uzlaştılar mı uzlaşmadılar mı? Bunları göreceğiz, ondan sonra kararımızı vereceğiz." ifadelerini kullandı.
BDP'nin Anadilde eğitim için yaptığı boykot çağrısını
değerlendirmesi istenen Kılıçdaroğlu, "Doğru bulmuyorum. Çocukları
siyasete malzeme etmek hiç doğru değil.Onlar bizim çocuklarımız"
dedi.
"ELİNE SİLAH VERİP SURİYE'YE GÖNDERİYORSUNUZ"
'BAŞBAKAN HANGİ SIFATLA GİTTİ''
Başbakan'ın CHP heyetinin Mısır ziyaretine ilişkin "Hangi sıfatla
oraya gidiyorlar" dediğinin anımsatılarak, değerlendirmesinin
sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kendisi Başbakan olmadan önce, pek çok yurt dışı ziyareti yaptı.
Hangi sıfatla gitti. Önce onun hesabını versin. Biz Mısır'a da
Irak'a da Suriye'ye de diğer ülkelere de halkımızdan aldığımız
yetkiyle gidiyoruz. Bölgemizde savaş olmasın istiyoruz. İnsanlar
bir birini öldürmesin diyoruz. Bana söylermisiniz; savaş
kışkırtıcılığı yapan bu Başbakan'dan başka dünyada başka bir siyasi
lider var mı? Yok böyle bir şey. Herkes barış ister, bizim ki savaş
ister. Herkes huzur ister, bizim ki kavga ister. Eli kirli. Bir
Başbakan'ın eli kirli olmaz. Eline silah verip Suriye'ye
gönderiyorsunuz, 'git kardeşini öldür' diyorsunuz. Eli kirli
yetmedi şimdi dili kirli. Bu doğru değil."
"BAŞBAKAN HANGİ SIFATLA
GİTTİ''
Başbakan'ın CHP heyetinin Mısır ziyaretine ilişkin "Hangi sıfatla
oraya gidiyorlar" dediğinin anımsatılarak, değerlendirmesinin
sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kendisi Başbakan olmadan önce, pek çok yurt dışı ziyareti yaptı.
Hangi sıfatla gitti. Önce onun hesabını versin. Biz Mısır'a da
Irak'a da Suriye'ye de diğer ülkelere de halkımızdan aldığımız
yetkiyle gidiyoruz. Bölgemizde savaş olmasın istiyoruz. İnsanlar
bir birini öldürmesin diyoruz. Bana söylermisiniz; savaş
kışkırtıcılığı yapan bu Başbakan'dan başka dünyada başka bir siyasi
lider var mı? Yok böyle bir şey. Herkes barış ister, bizim ki savaş
ister. Herkes huzur ister, bizim ki kavga ister. Eli kirli. Bir
Başbakan'ın eli kirli olmaz. Eline silah verip Suriye'ye
gönderiyorsunuz, 'git kardeşini öldür' diyorsunuz. Eli kirli
yetmedi şimdi dili kirli. Bu doğru değil."
28 ŞUbat soruşturmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Yargılama
siyasetin isteği üzerine yapılırsa o zaman Türkiye'de yargı
bağımsızlığından söz edilemez. Yargı tamamen siyasetin emirinde.
Dolayısıyla o bir talimat veriyor. Yargı gereğini yapıyor"
dedi.
"HERKESİN İNANCINA SAYGILIYIZ"
Ankara'da aynı avluda temeli atılan Cami ve Cemevi Külliyesi projesine ilişkin Kılıçdaroğlu, "Dini siyasette kullanmak, dine yapılabilecek en büyük kötülüktür. İnançlar siyasette kullanılmaz. Allah ile kulun arasına kimsenin girmediği öngürülen bir dindir. Araya birilerinin siyasilerin girip kendilerine göre dine yön vermelerini doğru bulmuyoruz. Herkesin inancına saygılıyız. Olaya daha dikkatli bakmalıyız" şeklinde konuştu.