Kılıçdaroğlu'ndan çarpıcı açıklama!
Abone olDink cinayeti hakkında önemli bir iddiada bulunan Kılıçdaroğlu, hükümeti de yüklendi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Dink cinayetiyle ilgili
bir iddiada bulundu: “20 Eylül 2010’da bir istihbaratçının,
İçişleri Bakanlığı’nın Başmüfettişliği’ne verdiği bir ifade
var... İfade dosyaya konuluyor ama yargıç tarafından gizlilik
kararı veriliyor. Hem Dink hem de Ergenekon davasını etkileyecek bu
ifade gizleniyor.
Kemal Kılıçdaroğlu dün, CNN Türk’te Hrant Dink Davası’nı
değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’ın ’Bu dava Ankara’nın
karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak’ sözlerini eleştiren
Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan diyor ki, Ankara’nın karanlık
dehlizlerinde bunlar kaybolmayacak diyor. İyi de yeni mi fark
ettiniz kaybolmayacağını? O karanlık dehlizlerde kayboldu. Sayın
Nedim Şener’in kitaplarına bakalım. Bütün bunların hepsini yazdı.
Yazdığı için zaten hapiste. Şimdi Sayın Başbakanda doğruluyor. O
zaman dönüp sormamız gerekiyor niye şu ana kadar bu davadan sizin
bürokratlarınız gerekli delilleri mahkemeye sunmadı” diye
konuştu.
'AK PARTİ'NİN GÖZ BEBEKLERİ'
CHP lideri şöyle konuştu: “Dönemin İstanbul emniyet
müdürü hemen olaydan sonra bir açıklama yaptı. ’Burada bir örgüt
yoktur, milliyetçi duygularla suç işlenmiştir’ dedi. Yasin Hayal’le
de konuşmuşlardır dedi. Bitti. Ortaya çıkan karar bunu doğrulayan
bir karar. Örgüt yoktur diyor, dönemin İstanbul emniyet müdürü,
şimdi Osmaniye valisi. Dönemin İstanbul valisi önce kamu güvenliği
müsteşarlığına getirildi ki çok önemli bütün istihbarat
bilgilerinin toplandığı bir alandır. Sonra kendisi Mardin
milletvekili yapıldı. Dönemin Trabzon emniyet müdürü çok önemli bir
göreve emniyet genel müdürlüğünde istihbarat daire başkanlığına
getirildi. Baktığınız zaman olayı aydınlatması gereken kişiler,
delil toplaması gereken kişiler burada bir örgüt vardır diye bir
anlamda delilleri alıp değerlendirip yargıya intikal ettirmesi
gereken kişiler AK Parti’nin gözbebeği bürokratlar ve bunların
hepsi de yükselmiş durumda.
HİÇBİR ŞEY YAPILMADI
Kılıçdaroğlu, "Trabzon’da başlayan bir süreç
var. 17 kez ihbar yapılmış. Dönemin Trabzon valisi bile, ‘Bana
önceden haber verselerdi ben bunu cinayeti önlerdim’ dedi. Daha
söyleyelim. Orada kimin suç işleyeceği belli, ne zaman işleyeceği
belli, nerede işleyeceği belli. Hatta hangi silahla işleyeceği
belli. Hiçbir şey yapılmıyor. Yapmayanlar hakkında herhalde bir şey
yapılması lazım. Siz onları aldınız üst düzey bürokrat, kimisini
milletvekili yaptınız." diye konuştu.
DOSYAYI NEDEN GİZLEDİLER?
CHP lideri, "20 Eylül 2010’da bir istihbarat uzmanının,
hala kamuda görevli olan eski bir daire başkanının verdiği bir
ifade var. Bu ifade İçişleri Bakanlığı’nın Başmüfettişliği’ne
verilmiş bir ifade. Bu ifade alınıyor, dosyaya konuluyor, yargıç
tarafından gizlilik kararı konuluyor ve Dink ailesinin avukatından
bile gizleniyor. Hem Dink hem de Ergenekon davasını etkileyecek bu
ifade gizleniyor." ifadelerini kullandı
YARGI İÇİNDE KADROLAŞMA
Kılıçdaroğlu, yargı içindeki “cemaat yapılanması” iddialarıyla
ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: “Yargı içinde
şöyle böyle kadrolaşma vardır demeyi doğru bulmuyorum. Yargıçların
verdiği kararın kamu vicdanını örselememesi lazım. Bizim yapmamız
gereken, hukuk fakültelerinden başlayarak bu sürecin ele
alınmasıdır. İkincisi, sınavların objektif yapılması lazım. Sadece
sizinle aynı dünya görüşünü savunanları yargıç alıyorsunuz. Sınav
yapıyorsunuz, ilk 20’ye girenlerin 16’sını eliyorsunuz. Buna sınav
mı denir?”
ORTALIK KARIŞACAK!..
Eski genel başkan Deniz Baykal’ın kaset soruşturmasının, özel
yetkili savcıya devredilmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu,
“Önümüzdeki günlerde göreceksiniz özel yetkili savcı
CHP’yle ilgili yine bir dosya çıkaracaktır. Ortalıkta yine
birbirine girecektir. Yani bir sürü hayali isimler, isimsiz ihbar
mektupları, gizli tanıklar bilmem neyi koyup bir şey yapacaklar
herhalde” dedi.
AYAĞA KALKIYORSA BAĞIMSIZ DEĞİLLER
HSYK, kim ne derse desin siyasi otoritenin emrinde ve bağımsızlığı
yoktur. Bir Adalet Bakanı kalkıp yargıya başkanlık yapıyorsa,
olmaz. Bin kişilik bir salona Adalet Bakanı giriyor diye bin tane
hakim ayağa kalkıyorsa orada yargı bağımsızlığından söz
edilemez.